Haseke – Hasekêli olan Terfa Haj Ali (45) 15 Şubat 199 tarihinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen uluslararası komployu ve hala İmralı’da devam eden tecridi protesto etmeye devam ediyor. 24 yıldır siyahlar giyinerek evinden hiç çıkmayan Terfa Haj Ali, Abdullah Öcalan ve Kürt Özgürlük Mücadelesiyle anlamlandırdığı hayat hikayesini anlattı.

'MED TV Önder Öcalan'ı tanımama vesilesi oldu'

Terfa Haj Ali, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve PKK’yle tanışma sürecini şu sözlerle anlattı: "Küçükken ailemle birlikte bir trafik kazası geçirdim. Geçirdiğim kaza beynimi de etkilemiş ve okumamın önünde engel olmuştu. Ailem uzun yıllardır yurtseverdi. 1992 yılında partiyi tanımak benim için okula gitmek gibi bir andı. Artık gün gün, adım adım PKK’yi ve yoldaşlığını tanıdım. 1994 yılında teyzem PKK saflarına katıldı. Ben de o zaman ölünceye kadar PKK’ye bağlı kalacağıma söz verdim.  1995'te MED TV yayına başladı. O zamanlar Önder Öcalan'dan PKK yaşamı ve yoldaşlığını yapılan haberler, programlar ve dosyalardan öğrendim. Bu da hem kişiliğimi hem de yaşamımı etkiledi.”

‘Önderlik İmralı’da olduğu sürece topluluğa karışmayacağım’

Abdullah Öcalan’ı kadın ve toplum özgürlüğüne ilişkin çözümlemeleriyle tanıdığını anlatan Terfa Haj Ali, “Önder Apo, karşılaştığı komployu anlatırken kişiliğimde daha büyük bir etki yarattı” dedi. Terfa Haj Ali, uluslararası komployla birlikte başladığı protestoyu şöyle anlattı:

“15 Şubat komplosundan sonra 1999 Önder Apo’nun fotoğraflarını elime alarak, O İmralı’da olduğu müddetçe odamdan çıkmayıp onun gibi yaşayacağıma söz verdim. Önder Apo İmralı’da olduğu sürece güzel yemek yememeye, odamdan çıkıp topluluğa karışmamaya kendi kendime söz verdim. Yazın bile odamdan çıkmam ve içerde yatarım. 24 yıldır bu nedenle et yemedim. Önder Apo’nun odamda asılı fotoğrafları zarar görmesin diye kışın sobayı yakmam. Her sabah resimlerini siler, O’nunla konuşurum. Başımı yastığa koyduğumda kitabını başımın önüne koyuyorum ve uyuyana kadar onunla konuşuyorum.”

‘Kadınların kendi başarı tarihini yazmasını sağladı’

Abdullah Öcalan’ın bugün artık ulusal bir önder olduğunu vurgulayan Terfa Haj Ali, "Önderimiz derin felsefe ve ideolojisinin sahibi. Bu nedenle ulusal bir önder. Ama esir alınması sadece Kürt davasıyla ilgili değil. Önder Öcalan ezilen, soykırımdan geçirilen bütün halklara sahip çıkıyor, felsefesi ve mücadelesiyle onların yolunu aydınlatıyor. Kadınlar Önder Öcalan’a daha fazla bağlı. Çünkü kadını yeniden kendi kimliğiyle tanıştıran, başkaldırarak kendi başarı tarihini yazmasını sağlayan Önder Öcalan’dır” diye konuştu. 

'Kürt mücadelesini iyi anlamalıyız’

Çevrede evinin Şehit Mahsum Korkmaz Akademisi olarak tanımlandığını söyleyen Terfa Hacı Ali, şunları kaydetti: "Beynimi etkileyen kaza nedeniyle okuma yazma bilmiyorum. Ancak Önder Öcalan'ı, PKK'yı tanıyınca her şeyi öğrendim. Farklı bir yaşam ve ben bu yaşamla gurur duyuyorum. Evim Mahsum Korkmaz Akademisi gibi bir karargah ve Apocuların evi olarak tanınıyor. Biz ne kadar çabalasak ne kadar çalışsak da yine Önder Apo’ya borçluyuz.  Önderliksiz yaşam olmaz. Eğer Önderliğimiz olmazsa yaşam bize haram olur. Önderlikle yoldaşlığımızı yarım bırakmamalıyız. Önderliğimiz haklı bir dava için mücadele etti ve bu dava nedeniyle zindandadır. Biz de bu davayı iyi anlayıp daha doğru mücadele etmeliyiz. Önder Abdullah Öcalan'ın 74’üncü doğum gününde öyle yapmalıyız ki yeni yıl Önder Apo, kadınlar ve halk için özgürlük yılı olsun. Düşman ne yaparsa yapsın Önder Apo’nun fikirleri ve felsefesinin yayılmasını engelleyemeyecek. Öcalan bizim için ışıktır, karanlığımızı aydınlattı, ufkumuzu genişletti.”

Terfa Haj Ali "4'ê Nîsanê bi wate ye, rojbûna rêberê me ye"  şarkısını seslendirdi.