Tutuklu yakını: Bayramda gerekli önlemler alınarak açık görüşler yapılsın

Pandeminin başladığı günden bu yana cezaevlerinde açık görüşler yapılamıyor. Bir buçuk yıldır yapılmayan açık görüşlerin bu bayram yapılması gerektiği çağrısında bulunan tutuklu yakını Güler Yüksekbağ, “Bizler ve tutuklular için gerekli tedbirler alınıp açık görüşlerin yapılması gerekir” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU 

Amed -  Covid-19’un Türkiye’de ortaya çıkması ile birlikte önlemler kapsamında kapanan yerlerden biri de cezaevleri oldu. Virüs vakaları nedeniyle cezaevlerinde kapalı ve açık görüşler Mart 2020 tarihinden başlayarak yaklaşık bir buçuk yıl boyunca yapılamadı. Bir buçuk yılın sonunda kapalı görüşlerin yapılmaya başlandığı cezaevlerinde açık görüşler ise halen yasak. Pandemi nedeniyle açık görüşlere izin verilmediğini belirten tutuklu yakınların, cezaevleri dışında ülkede her şeyin normalleştiğini söyledi.

“Tutuklular tecrit içerisinde tecrit yaşıyor”

28 yıldır cezaevinde olan eşi Abdulrakip Yüksekbağ ile birlikte 7 yakını daha cezaevinde olan Güler Yüksekbağ, cezaevlerinin bu süreçte tecrit altında tecrit yaşadığını ifade etti. Güler Yüksekbağ, pandemi ile birlikte cezaevinde yaşananları şöyle özetledi: “Pandemi başladığı günlerden sonra bir buçuk yıl boyunca cezaevlerinde kapalı görüş de yoktu. Bir buçuk yılın sonunda cezaevlerinde kapalı görüşler başladı. Bu görüşlerin ne zaman olacağı ve ayda kaç gün olacağını da cezaevi yönetimi belirliyor. Belirdikleri günleri tutuklular bize haber veriyor biz de o şekilde kapalı görüşlere gidiyoruz. Bu süreçte zaten cezaevinde tecridi yaşayan tutukların durumu daha da ağırlaştı. Bir buçuk yıllık süreçte tutuklular üzerindeki tecrit, hakaret ve baskılar arttı.”

“Bu bayram açık görüşler yapılsın”

Pandemi adı altında tutukluların sosyal tek bir faaliyetlerinin kalmadığına dikkat çeken Güler Yüksekbağ, açık görüşlerinde bunlardan biri olduğuna yer verdi. Kurban Bayramı’nda görüşlerin açık olarak yapılması gerektiği çağrısında bulunan Güler Yüksekbağ, “Tutsaklar bu süreçte odalarında hiçbir yere gitmiyor ve çıkamıyorlar. Ortak alan, spor ve diğer aktivitelerin hepsi onlara yasaklanmış durumda. Tutuklular zaten içeride ve dışarı çıkamıyorlar, dışarıdan hastalıkta getiremezler, bunu yapmalarındaki amaç nedir? Virüs adı altında onlara aynı şekilde yeniden işkence yapıyorlar. Bizim tek bir talebimiz var o da bir buçuk yılın sonunda bu bayramda açık görüşlerin olmasıdır. Bizler ve tutuklular için gerekli tedbirler alınıp açık görüşlerin yapılması gerekir. Binlerce insan bu şekilde mağdur oluyor” sözlerine yer verdi.

“Tutsaklar aylarca hücrede kalıyor”

Tutukluların sağlık, beslenme gibi temel ihtiyaçlarının bile pandemi sürecinde yeterince karşılanmadığını ifade eden Güler Yüksekbağ, “Cezaevi yemekleri zaten yenilmiyor. Yine içeridekilerin iradeleri büyük o yemekle idare edebiliyorlar. Yemekleri temiz ve yenilebilir değil. Hastaneye geliş gidişler sorun oluyor. Dilekçeyle bile onları hastaneye götürmüyorlar. Götürdüklerinde ise dönüşte 15 gün cezaevinde tek başlarına hücrede kalıyorlar. Benim amcamın oğlu şuan cezaevinde hastaneye gidip geldiği için 4 aydır tek kişilik bir hücrede kalıyor. Hastalık adı altında tutuklular çok fazla hakarete maruz bırakılıyorlar. Pandemi nedeniyle sevk yapmıyorlar ama yine pandemiyi bahane edip tutukluları sürgün edebiliyorlar” sözleriyle yaşananlara tepki gösterdi. 

“Talepler karşılanarak açlık grevi sona ermeli”

Son olarak cezaevlerinde taleplerinin karşılanması için tutukluların başlattığı açlık grevine değinen Güler Yüksekbağ, “Her tutuklu iki ya da üç hastalık ortaya çıktı. Bu süreçte hastalığı olan tutukluların 15 gün grevde kalması onlara ağır gelecek. Buna karşı aile, kurumlar kim olursa olsun tutuklulara sahip çıkılması gerekiyor. Bu grevin sona ermesi için taleplerin biran önce karşılanması gerekiyor”  dedi.