“Türkiye Fırat Nehri suyunu keserek suç işliyor”

Türkiye’nin Fırat Nehri suyunu azaltmasına ilişkin konuşan Fırat Bölgesi Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Emine Bekir, Türkiye’nin uluslararası anlaşmaları ihlal ettiğine dikkat çekti. Emine Bekir, uluslararası örgütlere seslenerek bu konudaki görevlerini yerine getirmelerini istedi.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê –  Türkiye, 27 Ocak’tan bu yana Suriye’ye yönelik Fırat Nehri’nin su seviyesini azaltıyor. On aydan fazla bir süredir Kuzey ve Doğu Suriye’deki yurttaşlar, su nedeniyle kriz yaşıyorlar. Türkiye, Irak ve Suriye arasında 1987 yılında yapılan anlaşmaya göre Suriye’ye akan su saniyede 500 metre küp olmalı. Ancak saniyede 200 metre küp su veren Türkiye yapılan bu anlaşmayı da ihlal ediyor. Fırat Bölgesi Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Emine Bekir, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik su kesintisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Topraklar kurudu çiftçiler zarar gördü

Türkiye’nin bütün yöntemlerle Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyon yaptığını ifade eden Emine Bekir, “Bu saldırı yöntemlerinden biri de Fırat Nehri suyunun kesmesidir. Su kesintisinin yanı sıra Türkiye askeri olarak saldırıyor ve bu saldırılarda onlarca katliam yaşanıyor. Özel savaş yöntemi de kullanıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’nin yaşam kaynağı Fırat Nehrinin suyudur” dedi.  Fırat Nehri suyunun azaltılmasının büyük bir kriz yarattığını dile getiren Emine Bekir, “Suyun azaltılmasıyla birlikte bizler elektrik saatlerini azaltmak zorunda kaldık. Fırat Nehri çevresindeki tarlalar kurudu ve bu tarlalardan ürün alınamıyor. Bu nedenle çiftçiler büyük zararlar gördü. Tarıma dayalı hayvancılık da azalmış durumda. Tabi bunların yanı sıra ilk sırada ise suyun azaltılması ve kirli içme suyu yer alıyor. Suyun kirli olması beraberinde birçok hastalığı getirmektedir” diye konuştu.

“Halk irade sahibi”

1987’de Türkiye, Suriye ve Irak arasında imzalanan anlaşmaya işaret eden Emine Bekir, Türkiye’nin saniyede 500 metre küp bırakması gerekirken son on ayda 100 ya da 200 metre küp bıraktığını anımsattı. Türkiye’nin bu anlaşmayı ihlal ettiğini dile getiren Emine Bekir, “Türk devleti bu uygulamalarla Özerk Yönetimi boğmak istiyor. Bölge halkını bize karşı kışkırtmak ve halkı göçertmek istiyor. Biliyoruz ki halkımız Türk devletinin bu politikalarının farkındadır. Halk irade sahibi olduğu için hiçbir zaman Türk devletinin bu oyunlarına yenik düşmeyecektir” ifadelerini kullandı.

“Üstene düşeni yapmalı”

Uluslararası örgütlere seslenerek görevlerini yerine getirmesini isteyen Emine Bekir, “Umarız anlaşmalar kağıt üzerinde kalmaz ve ilgililer üzerine düşeni yerine getirerek Türk devletine baskı uygular. Biz ilgili yerlere belgeler, raporlar, açıklamalar gönderdik. Ancak gözle görülür bir tutum görmedik. Uluslararası kurumların Suriye krizine çözüm bulması gerekir” diye belirtti.