Tunuslu şair Rîm El-Îsawî: Toplumsal tabular yıkılmalı

“Zamanı iyi kullandığınızda hayallerinizi gerçekleştirirsiniz” diyen yazar, şair ve eleştirmen Rîm El-Îsawî, toplumsal tabuların yıkılması gerektiğini söyleyerek, eserlerinde kadın sorunlarına dikkat çekiyor.

NAZIHA BOUSSIDI

Tunus- Kadınlar edebiyatın her alanında kendilerini var ederek, yaşadıklarını ve edindikleri deneyimleri yazmaya devam ediyor. Yazar, şair ve eleştirmen Rîm El-Îsawî’de bu kadınlardan biri. Rîm El-Îsawî, kadını bir konu olarak ele alıp yazmadığını kadının sorunlarına ışık, tutmayı hedeflediğini belirtirken, toplumsal sorunlara karşıda duyarlı olunması gerektiğini anlattı.

‘Zamanı kullanmayı bildiğinizde tüm hayalleriniz gerçek olur’

Yazar, şair ve eleştirmen Rîm El-Îsawî, her edebiyat türünden yazma konusunda uzun bir deneyim yaşadığını belirtiyor. Henüz çocukken babasının şiir yazdığını dile getiren Rîm El-Îsawî, "Babama öğretmen ve yazar olmak istediğimi söyledim ama ne yazık ki vefat etti ve beni bu hayalimle baş başa bıraktı. Ama yazar olmayı ve birçok bilimsel derece almayı umuyordum. Sosyal hayatıma çalışmalarımla devam etmek istiyordum. Aile, meslek, kültürel ve edebi yaşam arasındaki işi koordine etmek çok zordur. Seminer vermek, tiyatro ekiplerini eğitmek de buna dahildir. Zamanı koordine etmeye bağlı. Zamanı iyi kullanmayı bildiğiniz zaman tüm hayalleriniz gerçek olur" dedi.

‘Yazarlar baskı altında’

Tunus’ta kitap yayınlamak için bir sistemin olmamasından yakınan Rîm El-Îsawî, "Tunus'ta kitapların durumu endişe verici çünkü kitap yayınlamak için bir sistem yok ve kitapların geliştirilmesi için özel bir politika veya özel programlar yok. Yazarın kitapla ilişkisi ve kitabın yayımlanma organizasyonu net değil. Yazarlar büyük bir baskı altında yaşıyorlar. Yayınevlerinin çoğu iyi değil ve Tunuslu yazarlar kendi düşüncelerine göre kitap, roman basıp yayınlayamıyorlar” sözleri ile yaşadıkları zorluklara dikkat çekti.

‘Eleştirel yazılarda kendimi görüyorum’

İlk öykü kitabının "Kuşlar neden ölür?” olduğunu söyleyen Rîm El-Îsawî, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu kitabım 1988 yılında yayınlandı. Daha sonra BAE'ye gittim ve orada birçok kitap bastım. Tunus'a döndükten sonra iki kitap yazdım. Tüm Tunuslu yazarlar gibi sorunlarla karşılaştım. "Ülkem senden başka her şey boş" adlı şiirim 2019'da yayınlandı. Eleştirel yazılarda kendimi görebiliyorum. Yaratıcılık, araştırma ve keşfetmeyi içeriyor ama kendimi bir şiirde görüp beğendiğimde de o şiiri yazabiliyorum. Ayrıca taksiye ya da otobüse binerken bir hikâye yazıyorum. Güneye giderken birkaç hikâye yazdım. Çocuklar için de pedagoji, bilim, sanal dünya, arıların dünyası, hece ve kardeş ilişkileri, anneler ve ahlak gibi pek çok öykü yazdım.”

‘Kadınları göstermek istedim’

Kadınları konu olarak yazmadığını, kadın sorunlarını yazdığını ifade eden Rîm El-Îsawî, “Filistinli şair Fedwa Toqan'ın biyografisini eleştirdiğim kitabımda kadının aile ve toplumla ilişkisini, siyasi hayatı tercüme ettim. Yani kadın oldukları için yazmadım, kadın sorunları hakkında yazdım. Başka bir kitabımda Tunus'taki kadın yazarların yanlış yargılarını ele almıştım. Tunuslu yazar-şair Zübeyde Beşir’in kadınların arzularını ve sevgilerini ifade etme cesaretini, geçmiş kayıtların ve toplumsal geleneklerin önünde nasıl durduklarını göstermek istedim. 2009 yılında yayınlanan ‘Şehrin Şairleri ve Afişleri’ adlı bir şiir koleksiyonum var. Bunun yanı sıra ‘Bira Ebo Xareb'in feryadına uyandığında’ diye bir romanım da var” bilgisini paylaştı.

‘Zorla evlendirilmeye karşı mücadele edilmeli’

Tunus devrimiyle kadınların elde ettiği kazanımlara dikkat çeken Rîm El-Îsawî, sözlerini şu cümlelerle noktaladı: “Ancak haklar ve özgürlükler son dönemde çok geride kaldı. Çatışmalar kadınların durumunu zorlaştırdı. Başta kadınlar olmak üzere toplum uyarılmalı, tabular yıkılmalı, eski gelenekler değiştirilmeli, katı zihniyetler eleştirilmeli ve meseleler daha bilimsel bir şekilde ele alınmalıdır. Bilinç değişikliği bir devrimi gerektirir mi? Devrime değil, medeniyete ve moderniteye aykırı olmayan bir yaşam biçimine ihtiyacımız var. Kadınlar, özellikle kırsal kesimde yaşayan kadınlar uyarılmalı, birçok kadının zorla evlendirilmesine ve kadının mirastan mahrum bırakılmasına karşı mücadele edilmeli, hakları eksiksiz verilmelidir. Pozisyonumuz güçlü olmalı ve teslim olmayacağız."