Tunus’ta kadınlar evliliği reddediyor
Tunus’ta yapılan araştırmalara göre kadınların dikkat çekici bir oranı evlenmek istemediğini dile getiriyor. Evlilik oranlarının da düşmesi konuyu tartışmaya açtı.
ZUHÛR EL-MEŞRIQÎ
Tunus– Tunus’ta kimi araştırmalara göre evlilik oranları düştü. Bu düşüşteki temel etken kadınların evliliği reddetmesi. Uzmanlar, kadınların evlilikten uzaklaşmasının nedenlerini anlamak için çaba gösteriyor.
Evliliğe olan nefretin kadın rolünün sınırlandırılması reaksiyonu ile bağlantılı olduğunu düşünen Fransız feminist aktivist ve filozof Jeanvieve Gilpin, “Amaç, kadının iç eğitim işindeki rolünün daraltılması ve sınırlandırılmasına karşı mücadele etmektir. Aile iki cinsiyete de zarar veriyor. Çünkü aile kurumu rolleri belirliyor ve cinsiyet kimliğini sertleştiriyor. Kuşkusuz, aynı olmayan ilişki, iş bölümün bölünmesi ve duyguların çoğalmasına neden oluyor” dedi.
Evlenmek istemeyenlerin oranı yüzde 60
Resmi araştırmalarda Tunus’ta erkek ve kadınların evlenmek istememesi olgusunun attığı belirtildi ve Aile ve Şehirli İnsanlar Ulusal Ofisi açıklamasında “Tunus’ta evliliğe olan ilgisizliğin oranı yüzde 60’a ulaştı. Bu durum kızlar arasında ön plana çıktı. Son yıllarda evliliğe karşı ilgisizlik oranı 4 milyon 900 kadından 1.3 milyona ulaştı. Son süreçteki Tunus’taki resmi verilere göre Arap dünyasında evlenmek istememe sıralamasında 4’üncü sırada. Yıllardır yüzde on artan bu olguya eğer bir çözüm bulunmazsa, Tunus toplumunun içinde büyük bir kargaşa yaşanacaktır” dedi.
En büyük destekçisi kendisi
Binzertli 37 yaşındaki Marwa Abbasi, iç tasarım alanında çalışıyor. İki kişi arasındaki evliliği hiçbir zaman reddetmediğini söyleyen Marwa Abbasi, “Bende her genç kızın hayali olan beyaz gelinliği giymeyi hayal ediyordum. 25 yaşına geldiğimde annemin günlük konuşması benim evlenmemi istemesi üzerineydi. Benden kurtulmanın bir yolunu arıyordu. Evin en büyük kızı olduğum için bu durum sürdü. Ta ki karşıma 30 yaşındaki Ehmed adındaki erkek çıkıncaya kadar. Tanıştık ve planımızı yaptık. İki ay sonra onun evli olduğunu ve 3 çocuğunun olduğunu öğrendim. Büyük bir şok yaşadım. Ancak bu durumdan güçlü olarak çıktım ve normal yaşamıma döndüm. İşime ve küçük dünyama döndüğüm de bir daha evlenmemeye karar verdim. Karar çetindi ancak hiç pişman olmadım” diyor. Kadını sadece anne olarak gören topluma karşı başkaldırdığını ifade eden Marqa Abbasi, “Tek başıma hayallerimi gerçekleştirebileceğime ve yaşamın sınavından geçeceğime inanıyordum. Eşin destek olduğu düşüncesini aklımdan çıkardım. Bilim, meslekte ilerleme konusunda ve yolculuğumda sadece kendi desteğimi görüyorum. Bugün kendi başımayım. Mutluluğumu kitapların arasında ve desteklenmeyen çocuklarla ilgili bir dernekte yaptığım çalışmalarımdır” diye ifade ediyor.
“Evlilik benim için önemli”
Jendouba’inden 33 yaşındaki Fatima Samrani’nin düşüncesi Marwa Abbasi’nin düşüncesinden farklı. Evliliğin kendisi için önemli olduğunu dile getiren Fatima Samrani, “Bir aile kurma hayalim var. Çocuk doğurup ‘anne’ kelimesini duymak istiyorum. Anne, baba ve bir erkek kardeşten oluşan küçük bir ailede büyüdüm. Kalabalık ailenin bereketinden uzak kaldım. Babam sürekli ‘evi çocuklarla doldur’ diye öğütlüyordu” diye konuşuyor. Kadınların evliliği kabul etmesi gerektiğini belirten Fatima Samrani, bir kişinin desteğine ihtiyacının olduğunu ifade ediyor.
“İsabetli kararlar alıyorlar”
Evlenmeyen kadınların toplumsal şiddet ile karşı karşıya kaldıklarını ve küçük düşürüldüklerini söyleyen Sosyal aktivist Fatina Belaid de “Tunus’ta kız çocuklarının okuma oranı artmış durumda. Üniversite ve enstitülerde kız öğrenciler yüzde 60’ı temsil ediyor. Bugün Tunuslu kadınlar açık düşüncelerinden kaynaklı ve kadınların haklarını savunan feminist derneklerin fazla olması, bilincin daha çok artmasına neden oldu. İsabetli kararlar alıyor” diyor.
Bugün karşı çıkıyorlar
Tunus’ta kadınların evlenmek istememesi meselesine işaret eden sosyolog Sabrine Agroudi, bu durumu 1990’lı yıllarla karşılaştırıyor. Eskiden kadınların egemen zihniyet nedeniyle okulu yarım bırakarak evlenmek zorunda kaldıklarını dile getiren Sabrine Agroudi, “Ancak bugün kadınlar ev içi baskıya iki cins arasındaki dengesizliğe karşı çıkıyorlar. Okumada üst düzeye gelmişler ve kendi kaderlerini iyi bir şekilde belirleyebiliyorlar” şeklinde konuşuyor. Evliliği sert bir şekilde reddeden kadınların toplum tarafından gördüğü tepkilere değinen Sabrine Agroudi, “Toplum onları evliliğe mecbur bırakmak için küçümseyici gözle bakıyorlar” diye belirtiyor.
“Evlilik saygı çerçevesinde olmalı”
Psikoloji uzmanı Aya Ben Eli, Tunus’ta birçok kadının evliliği özgürlüklerin kısıtlanması olarak gördüğünü belirtiyor. Tunus toplumunun kadın rolüne inanmadığını ve erkeğin evin içinde kontrolü sağlaması zihniyetini öne çıkarmak istediğini dile getiren Aya Ben Eli, yaşları ileri olduğu için değil, şiddetten, erkek egemenliğinden uzak durmak için kadınların evlenmek istemediğini ifade ediyor.
Tunus’ta kadınların kendilerini geliştirmeleri yönündeki çağrılara işaret eden Tunuslu şair ve yazar Naila Obeid de “Bu anlamda kendimi geliştirdim ve hayallerimi gerçekleştirdim” dedi.