TitulaARTS projesi ile mülteci kadın ve çocukların yaraları sarılıyor

Mezopotamya Göç İzleme Araştırma Derneği ile Ortadoğu Sinema Akademisi Derneği işbirliği ile başlatılan TitulaARTS projesi kapsamında mülteci kadın ve çocukların katılımı ile atölye çalışmaları devam ediyor. Bir yıl sürecek olan projenin asistanı Felek Fidan, atölyeler ile savaşın kadınlar üzerinde bıraktıkları izleri iyileştirmek istediklerini ifade etti.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed - Ortadoğu Sinema Akademisi Derneği ve Mezopotamya Göç İzleme Araştırma Derneği, Barcelona’da iki sivil toplum kuruluşunun desteği ile Diyarbakır’da TitulaARTS adlı bir projenin çalışmasını başlattı. Kelime anlamı itibari ile sanatla haklara erişme anlamına gelen TitulaARTS projesi, Suriye’de yaşanan savaştan etkilenen kadın ve çocuklara yönelik psiko-sosyal desteği sağlamayı amaçlıyor. Bir yıl sürecek olan projede iki dernek ortak çalışma yürütüp proje kapsamında bir yıllık sürede toplam 96 Arap ve Kürt kadına ulaşacak.

Atölye çalışmalarına başlandı

Proje kapsamında atölye çalışmalarına başladıklarını kaydeden projenin asistanlığını yapan Felek Fidan, çocuklarla ilgili çalışmanın Ortadoğu Sinema Akademisi Derneği tarafından yapıldığını belirtirken, kadın sağlığı ve hak bilinci kısmına dair atölyelerin ise Mezopotamya Göç İzleme ve Araştırma Derneği tarafından verildiğini söyledi. Proje asistanlığı dışında dernekte verilen atölyede kadın sağlığı eğitmenliği görevini yapan ve atölyelerde kadınlarla bir araya gelen Felek Fidan, projenin içeriğini ve amacını ajansımızla paylaştı.

“Proje bir yıl sürecek”

Bir yıl sürecek olan bu projede 96 Kürt ve Arap kadınlarla buluşmayı hedeflediklerini ifade eden Felek Fidan, yapılacak atölyelerin iki aylık devreler şeklinde gerçekleşeceğini kaydetti. Atölyelerde devrelerin 8 hafta sürüp her hafta bir konuya ilişkin oturumlar yaptıklarına değinen Felek Fidan, “Bu atölyelerde en temel ilkemiz, aktif katılımı sağlayan interaktif bir iletişim ile toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde bir cinsiyet perspektifi aktarımı yapmak. Yine metodolojimiz sanatsal etkinlikler, canlandırmalar, demostrasyonlar ve çeşitli aktiviteler yaparak atölye çalışmalarını sürdürmekteyiz” sözlerini kullandı.

“Savaş en çok kadınları etkiliyor”

Projede savaşı gören kadın ve çocuklarla bir araya gelen Felek Fidan, savaştan en çok etkilenen kesimin kadınlar olduğunu dile getirdi. Savaşın kadınlar üzerinde psikolojik, fiziksel ve ekonomik boyutlarda etkisi olduğuna yer veren Felek Fidan, konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Yaşanan savaşın insanlar özellikle kadınların özel yaşamlarına da etkisinin olumsuz olduğu ulusal ve uluslararası çeşitli araştırmalarla kanıtlanmış bir gerçekliktir. Bu koşullarda travmatik durumlardan kaynaklı kadınların temel haklara erişimleri zorlaşmış, özellikle şiddet olaylarında nereye başvuracaklarını bilmeme durumları şiddetin katlanarak ilerlemesine sebep olmuştur. Savaş travmasını atlatamadan göç ettikleri bölgelerde de yaşadıkları sorunlar yaşamlarını daha da zorlaştırmaktadır. İstatiksel verilere baktığımız zaman göç ile beraber cinsiyete dayalı şiddet artmış bu durumdan yine en çok kadın olumsuz etkilenmiştir.”

“Atölyelerde mülteci kadınların sorunlarına inilecek”

Verdikleri kadın sağlığı ve hak bilinci atölyelerinde kadına dair her şeyi konuştuklarını ifade eden Felek Fidan, atölyelerde verdikleri eğitime dair ise şunları söyledi: “Kadın sağlığı ve kadın hakları atölyeleri ile kadınların yaşam ortamlarını iyileştirecek temel koruyucu sağlık davranışlarının geliştirerek hak bilincini açığa çıkarmayı amaçlıyoruz. Yine aynı şekilde atölyelere katılan kadınların bedenlerini tanımaları, doğurganlık sürecini yönetmesini, gebelik, doğum ile lohusalık süreçleri ile ilgili temel bilgi ve beceri geliştirmelerini sağlık bilincini yükseltmeyi hedefliyoruz. Yine ile ilgili temel bilgileri vererek güvenli cinselliği yaşamayı, çevreleri ile iletişimi geliştirmeyi, haklarını öğrenme konusunda da bilgilendirmeler yapmaktayız. Cinsiyete dayalı şiddetle mücadele kapsamında yine toplumsal cinsiyet eğitimleri ve hak konulu atölyelerimiz yapılmaktadır.”

“Kadınlar atölyelerden aldıkları bilgileri çevreleriyle paylaşıyor”

Felek Fidan, atölyelerle kadınların yaşadığı travmalarla beraber oluşan yalnızlık ve umutsuzluk hissiyle ilgili paylaşım yapabilecekleri bir ortam oluşturarak kadınların kendilerini duyabileceği bir çalışma yürüttüklerini söyledi. Atölyelerde kadınların savaşta yaşadığı zorlukları birinci ağızdan dinlediklerine değinen Felek Fidan, “Bu atölyelerde savaştan etkilenmiş ve savaşın travmasını üzerinden atamamış birçok hikâye ile karşılaşıyoruz. Hikâye karakterlerinin farklı ama öznenin ortak olduğunu çok net görebiliyoruz. Savaşın olumsuz etkilerinin yanı sıra direngen yoksulluğa, şiddete, dil bariyerine rağmen yaşamının öznesi olan kadınlara da tanık oluyoruz. Bu da biz kadınlara umut yeşertiyor. Atölyelerimize katılan kadınlar buradan edindikleri bilgileri çevresinde ki diğer kadınlarla da paylaşıyor” diye konuştu.

“Çalışmalar raporlaştırılacak”

Atölyeler sonunda bir raporlama çalışması yapacaklarını söyleyen Felek Fidan, “Bir yıl boyunca 96 kadınla buluşma halinde olacağız. Yılsonunda bu kadınlarla bir anket çalışmamız olacak. Farklı konularla üç temel başlıkta bir anket çalışmamız olacak. Bu çalışma sonucunda da verileri yayınlayıp bir rapor yazmayı ve bu raporu basınla paylaşmayı düşünüyoruz. Bunun dışında iki ay aralıklar ile bir sertifika ve final çalışmamız olacak. Şuan atölyelerimizin 7’nci haftasındayız” diyerek, 8’inci hafta itibari ile iki grubun bir araya getirileceğini ve yapılacak şölen ile atölye çalışmasını bitireceklerini kaydetti.