Til Necma Köyü’nde kadınlar üretmekten vazgeçmiyor

Til Temir’in Til Necma Köyü’ne çevirdik kameralarımızı… Toprakla bağlarını koparmayan kadınlar, üretmenin gücünü yaşarken, bir yandan da Türk devleti işgalinin yarattığı krizlerin üstesinden gelmeye çalışıyor.

RONÎDA HACÎ

Hesekê- Doğal toplumun devamı olarak görülen köy yaşamı, özellikle Mezopotamya topraklarında yaşatılmaya devam ediyor. Modernitenin şehirlerine karşılık köy yaşamında ısrar eden halk, toprağı işleyerek elde ettiği ürünlerle ekonomik krize karşıda direniyor.

Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê Kantonu’na bağlı Til Temir ilçesinin Til Necma Köyü’nde yaşayan kadınlar da köy yaşamını toplumsal sorunlara çözüm olarak görüyor.

Til Temir ilçesinin 10 kilometre doğusunda yer alan 80 hanesinin Arap, 1 hanenin de Kürt ailenin yaşadığı Til Necma Köyü’ne bir yolculuk yaptık. Küçük baş hayvancılıkla ve tarımla geçimini sağlayan Til Necma köy sakinleri bizi sıcak karşılıyor. Köyde kadınların bitkileri toplayarak, ilaç yaptığını öğrenince kadınlarla görüşmeye gidiyoruz.

Topladığı bitki ve otlarla ilaç yapıyor

81 haneli köyde bir Kürt aile yaşıyor. Aile fertlerinden Berivan İsmail, Arap ailelerle birlikte ve karşılıklı yardımlaşarak yaşadıklarını söylüyor. Topladığı ot ve çiçeklerden nasıl ilaç yaptığını sorduğumuz Berivan İsmail, annesinden öğrendiğini ve deneyim, gözleme dayalı geliştirdiğini ifade ederek, “Annem bizi hastalıklardan korumak için doğal otlardan ilaç yapardı. Sonrasında bende öğrendim. Birçok bitki ve otu arayarak buluyoruz. Göğüs iltihabından ishale kadar çeşitli hastalıklar için bitkileri kullanıyorum. Tarihteki şifacı kadınları yeniden canlandıracağız” diyor.

‘Xabur suyu kapatıldığı için büyük bahçe yapamadık’

Domates, bamya, salatalık, patlıcan, biber ve turptan oluşan bir bostan ektiğini anlatan köy sakinlerinden Asiya Al-Etwa, “Günlük yiyeceğimiz bu bahçeden. Şimdi kışa hazırlık yapıyoruz. Biber ve salatalık turşusu yapıyorum. Ekonomik kriz güçlü olsa da bu şekilde ailemi destekleyebileceğim. Artık şehirlerde hayat zor, çünkü her şeyi dükkânlardan alıyorlar ve çok pahalı. Habur suyu işgalci Türk devleti tarafından kesildiği için büyük bir bahçe yapamıyoruz. Her ev kendi bir kuyu açmıştı. Kuyulardaki suda gitgide azalıyor. Eskiden suyumuz vardı. Heseke, Til Temir yeşillikleri ile tanınırdı. Bu duruma insani bakılmalı. Bu konuda uluslararası kurumlara çağrı yapıyoruz” diyerek yaşadıklarını anlatıyor.