Sorunlarını masaya yatıran Filistinli kadınlar mücadele için çıkış yolu arıyor
Filistinli kadınlar 1800’lü yılların sonunda tanıştıkları kadın mücadelesini bugün tekrar canlandırmayı amaçlıyor. Gazze’de düzenlenen “Kadın, Toplum ve Siyasi Hareket” söyleşini değerlendiren Filistinli Araştırmacı Reham Abu Al Asal, kadın mücadelesinin Filistin’de geniş yer tuttuğunu, ülke topraklarında ise Rönesans etkisi yarattığını belirterek, kadınların bugün aynı mücadele dolu günlerine dönmesi için bir çıkış yolu aradıklarını ve gerçekleştirdikleri söyleşi ile de bunu masaya yatırdıklarını kaydetti.
REFÎF ÎSLIM
Gazze - Filistinli kadınlar, toplum içerisindeki varlıklarının her zerresini tartışıyor ve tartışmaya da açtırıyor. 8 Eylül’de düzenlenen “Kadın, Toplum ve Siyasi Hareket” konulu söyleşide buluşan Gazzeli kadınlar, tarihten günümüze politik sahnede kadının varlığını, toplumsal hareketlerdeki rolünü ve kadının misyonunu tartıştı. Söyleşinin kadınlar için önemli olduğunu söyleyen Filistinli Araştırmacı Reham Abu Al Asal, kadın hareketlerinin Filistin’de önemli bir varlık kazandığını dile getirdi. Kadın örgütlenmesi ve feminist hareketler olarak bugün isim kazanan kadın mücadelelerinin 1894’lü yıllardan itibaren Filistin’de vücut bulduğunu belirten Reham Abu Al Asal, 1904 yılında ilk kadın örgütünün “Ortodoks” ismi ile kurulduğunu ifade etti. Reham Abu Al Asal, kısa bir süre sonra da Filistin’in birçok kentinde yaygınlaşan bir örgütlenmeye gidildiğini kaydetti.
“Kadın örgütlülüğü ekmek ve su kadar önemli”
Filistin Kadın Birliği, Hayfa Kadın Birliği olmak üzere Filistin’de çok sayıda farklı isimlerle kadınların örgütlendiklerini ve örgütlenme ihtiyaçlarını bir araya gelerek karşıladıklarının anımsatmasında bulunan Reham Abu Al-Asal, kadın mücadelesinin büyümesi, örgütlenmelerinin genişlemesinin kadınlar için ekmek ve su kadar önem arz ettiğinin vurgusunu yaptı. Bahsettiği her iki kadın örgütünün de 1935’li yıllarda kurulduklarını söyleyen Reham Abu Al Asal, bunun Filistinli kadın mücadelesi için azımsanmayacak önem taşıdığına dikkat çekti.
“Nakba Katliamı kadın örgütlenmesi için bir milat oldu”
Kadın mücadelesinin ve örgütlenmesinin Filistin için bir devrim niteliği taşıdığını kaydeden Reham Abu Al Asal, “1948 Nakba Katliamı kadınlar için özellikle de bir milat oldu. Çünkü kadınlar gerçekleşen katliamın ardından örgütlenme ihtiyaçlarına daha çok sarıldılar” dedi. Filistin’de yaşanan her katliamda kadınların örgütlenmelerini daha da büyütmeye çalıştıklarına vurgu yapan Reham Abu Al Asal, kadın mücadelesinin zaman geçtikçe ikincil plana itilmesinin de üzücü olduğunu sözlerine ekleyerek, “Özellikle bir dönem çok güçlü bir şekilde başlayan kadın mücadelesi orta sınıf yaklaşımları nedeniyle durma noktasına vardı” diye belirtti.
“Kadınlar mücadele için yeni bir çıkış yolu arıyor”
Kadın mücadelesi ve feminist çıkışın Filistin’de geniş bir yer tuttuğunu, ülke topraklarında ise rönesans etkisi yarattığını aktaran Reham Abu Al-Asal, kadınların bugün aynı mücadele dolu günlerine dönmesi için bir çıkış yolu aradıklarını ve gerçekleştirdikleri söyleşi ile de bunu masaya yatırdıklarını kaydetti. Ayrıca kadınların söyleşiler ile kadın direniş tarihi kadar dünya kadın direniş deneyimlerini de tartışarak ilham ve örnek aldıklarının da altını çizen Reham Abu Al Asal, Filistinli kadın mücadelesinin örnek bir noktaya taşınmasının Ortadoğu başta olmak üzere dünya kadınlarına da örnek teşkil edeceğini umduklarının söyledi.