Selma’dan savaşçı Selma Bêrîtan’a devrim içinde kadın hikayesi…

Çocuk yaşta evlendirilen, şiddete uğrayan ve intihara sürüklenen Selma Bêrîtan, ölümün eşiğinde karşılaştığı YPJ ile nasıl bir savaşçıya dönüştüğünü anlatarak, “Kadınlar bize yazılan kadere razı olmasın” dedi.

Hesekê- Kuzey ve Doğu Suriye’de 19 Temmuz 2012’de gerçekleşen Devrim, sadece belirli bir toprak parçasına ya da yasal haklarla kadın ve halklara özgürlük getirmedi. Özgürleştirilen her alanda kadınlar, kişisel devrimlerini de gerçekleştirdi. Yok sayılan, ayrımcılığa maruz bırakılan, iradesizleştirilen kadından kendi ayakları üzerinde duran, özgüvenli, siyasetten askeri alana birçok alanda kendini var eden öncü kadına dönüştü.

Rojava Devrimi’nin hikayesi içinde birçok kişisel devrim hikayeleri yer alıyor. Bunlardan biri de YPJ’li Selma Bêrîtan’ın yaşam öyküsü.

Şimdilerde güçlü ve öncü bir savaşçı Arap kadını olan Selma Bêrîtan, aslen Halepli fakat yaşanan çatışmaların ardından ailesi ile Rakka’ya göç etmek zorunda kalır. Rakka’da IŞİD çetelerinin kenti ele geçirmesiyle acı ve zorlu günler başlar. 14 yaşında babasının zoruyla aşiretlerinden yaşça kendisinden büyük biriyle evlendirilir. Evliliği süresince şiddet ve kötü muameleyle karşı karşıya gelen Selma, ölümün eşiğinde karşılaştığı kadınla yaşamının nasıl değiştiğini anlattı.

‘Kızlara değer verilmiyordu’

Çocukken sokakta arkadaşlarıyla oynamak istediğini ancak bu isteğinin sürekli reddedildiğini belirten Selma Bêrîtan, “Çocukken tarlada çalışıyordum. Tarlada sürekli düşünüyordum; babam neden arkadaşlarımla oynamama izin vermiyor. Sonrasında bunu neneme sordum ve nenemin verdiği cevap ise ‘baban seni sürekli kendi himayesi altında tutmak istiyor’ oldu. Babam kız ve erkek çocukları arasında ayrım yapıyordu. Erkek çocuklarını daha çok severdi ve kızlarına da hiç değer vermezdi. Genel olarak kız çocukları baskı altındaydı ve kız çocuklarının dışarı çıkıp oynamasına izin verilmiyordu” sözleri ile yaşadıklarını anlattı.

‘Kaderime razı gelmemi istiyordu’

Ailesinin kendisini yaşayacaklarına hazırladığını söyleyen Selma Bêrîtan, “Sokağa çıkmak ve oyun oynamak istiyordum ve kendime ‘keşke erkek olsaydım’ diyordum. Çünkü erkek olsaydım sokaklarda rahatça ve özgürce oyun oynayabilecektim. Sonrasında bunu anneme de anlattım. Annem kız çocuklarının daha iyi olduğunu ve erkeklerin genel olarak cahil olduğunu bir şey bilmediklerini söyledi. Ancak benim gözüm hala dışarıda ve oyun oynamaktaydı. Annem benim ikna olmamı istiyordu ve kaderime razı gelmemi istiyordu. Bunun içinde motive etmeye çalışıyordu. Babam annemi sürekli döverdi ve en çok bu konuda çelişkilerim artardı. Bir kadın evine, eşine ve çocuklarına bu kadar iyi davranırken nasıl şiddete maruz kalıyordu diyerek sorguluyordum gördüklerimi. Bir gün güçlü olacağıma ve annemin acı çekmesine izin vermeyeceğime söz verdim” dedi. 

Hayatı değişti

Henüz 14 yaşındayken babası tarafından evliliğe zorlanan Selma Bêrîtan, “Evlendirildiğim erkek benden yaşta büyüktü ve bizim aşirettendi. Bana karşı çok acımasızdı ve ben artık yaşadıklarıma katlanamıyordum. Başka seçeneğim olmadığı için suya atlayıp intihar etmek istedim. Fırat Nehri’ne atlamayı düşünürken arkadan bir kadın aracın içinden başını uzattı ve ‘ne yapıyorsun burada’ diye sordu. Bu sesle uyandım ve arkama baktım. Bu kadını tanımıyordum ama ona kendimi yakın hissettim. Ona ‘intihar etmek istiyorum’ dedim. Ağlıyordum ve konuşamıyordum. Hemen arabadan indi ve yanıma geldi. Ona doğru koştum ve kendimi onun kollarına attım, o da bana sımsıkı sarıldı. İçten kucaklamasından etkilendim ve kendi kendime beni tanımadığını ama beni önemsediğini düşündüm. Beni tanımadığı için onunla gitmek istemedim ama inandım ona ve onunla gitmeye karar verdim” dedi.

‘YPJ’ye katılmaya karar verdim’

Selma Bêrîtan sonrasında yaşadıklarını ise şu sözlerle anlattı: “Beni Mala Jin’e (Kadınlar Evi) götürdü. Vücuduma baktılar ve her yerde darp izleri vardı. ‘Bunu sana kim yaptı’ diye sordular bende eşimin beni bu hale getirdiğini dile getirdim. Rojda adında bir arkadaş geldi ve benimle ilgilendi, ayaklarımın üzerinde durmamı istedi. Çalışmalara katılmamı ve hayatıma devam etmemi istedi. Bende onlar gibi olmak istediğimi söyledim. Aradan geçen zaman sonra kararımın net olduğunu görünce bir gün bana askeri bir elbise getirdi ve banyo yapıp giymemi istedi. Kıyafetleri giymekten utandım ama gerçekten onları giyip Rojda gibi bilinçli biri olmak istiyordum. Ancak elbisenin içinde nasıl görüneceğimi de merak ediyordum. Elbiseleri giydim ancak dışarı çıkmaya utanıyordum. Rojda bana dönerek ‘eve gitmek ister misin’ diye sordu ben de ‘hayır’ annemi buraya getirmek istiyorum dedim. Babamın anneme acımasız davrandığını belirttim. Rojda annemin başının çaresine bakabileceğini söyledi. Bende o andan itibaren onlara katılmaya karar verdim.  Rakka yolunda ölümden kurtarıldım ve şimdi bir savaşçı oldum. Rakka yolunda beni kurtaran kadının ismini hiç öğrenemedim ve o yüzü ve gözlerinin rengi hiç aklımdan çıkmayacak. Ona mektup yazmak istedim ancak ismini bilmiyordum. Mala Jin’de bana yardımcı olabilecek arkadaşa mektubu gönderdim. Rojda'nın arkadaşı aracılığıyla mektup ona ulaştı. Neden ismini sormadım diye kendime kızdım. Benim için bu kadar önemli olan ve hayatımda önemli yeri olan birini nasıl sormazdım. Şehit Çavreş Tugayı ve Şehit Jiyan Tolhildan Okulu’nda yeni savaşçı eğitimlerine katıldım. Şimdi de okuma yazmayı öğreniyorum.”

Hayatının kitabını yazacak

Hayatının kitabını yazacağını sözlerine ekleyen Selma Bêrîtan, “Özellikle kendi kişiliğime odaklanacağım ve tüm ezilen kadınlar kendilerini özgürleştirsin ve özgürlük saflarına katılabilsinler diye. Bu günlere ne kadar zor geldiğimi herkes bilsin. Kadınların yaşadığı kadere inanmadığım için ben kazandım. Herkes bilmeli ki başka bir hayat mümkün ve kadınlar eşlerinden dolayı acı çekmek zorunda değiller. YPJ tüm kadınların kurtuluşudur” diyerek sözlerini noktaladı.