Savaşın yara(t)tığı mayınlar Yemen’de can almaya devam ediyor

Yemen’de sivillerin bulunduğu arazi ve evlerine ekilen mayınlar nedeniyle çok sayıda kişi ya yaşamını yitiriyor ya da bir uzvunu kaybediyor. İnsan Hakları Aktivisti Ensiya El-Hemzi, insan hakları örgütlerine seslenerek mayınların temizlenmesini istedi.

RANIA ABDULLAH

Yemen– Yemen İnsan Hakları İhlallerini İzleme Koalisyonuna göre, Nisan 2015'ten Mart 2022'ye kadar 92'si çocuk, 49'u kadın ve 33'ü yaşlı olmak üzere mayın kurbanlarının sayısı 549'a ulaştı. 155'i çocuk, 51’i kadın, 38’i yaşlı olmak üzere 824 kişi ise mayınlar sonucu yaralandı. Taiz kentindeki evinin önünde 2018 yılının başında bastığı mayın sonucu uzuvlarını kaybeden Delila Muhemed Muqbil, mayın kurbanlarından sadece biri.

Düğününe bir kala ayakları kesildi

Yemen’in Taiz kentindeki El-Şeqib köyünden olan Delila Muhemed Muqbil, 30 yaşında. Mayın patlaması sonucu düğününden bir gün önce ayaklarının kesildiğini söyleyen Delila Muhemed Muqbil, “Evimin önündeki mayına bastığım için mayın patladı. Benim ve beni kurtarmaya çalışan kuzenimin ayaklarını bu nedenle kestiler. Bizler savaş kurbanlarıyız. Acılarımızı kim hissedecek” diyor. Delila Muhemed Muqbil, tüm engelline rağmen yaşamdan umudunu kesmemiş. Ayaklarının kesilmesiyle birlikte zorlu bir yaşam yaşadığını anlatan Delila Muhemed Muqbil, engel durumuna teslim olmadığını ve “Kişk” adında bir proje oluşturduğunu söylüyor.

“Mayın tank ve toptan daha tehlikeli”

İnsan Hakları Aktivisti Ensiya El-Hemzi, Husilerin Taiz kentinde sivillere yönelik büyük suçlar işlediğine işaret ederek, sivillerin bombalandığını ve bu saldırılarda en çok kadın ve çocukların kurban olduğunu ifade etti. En zoru da bu grubun kontrol ettiği yerlerden çekildikten sonra büyük bir insani suç olan mayın ekmesi olduğunu dile getiren Ensiya El-Hemzi, “Uzun süre göç, mültecilik acıları yaşadıktan sonra aileler evlerine dönüyor. Ancak sivillerin evlerine, arazilerine ekilen mayınlar nedeniyle siviller daha fazla acı çekiyor. Mayınlar çok sayıda kadın ve çocuğu hayattan kopardı ve çoğunun da sakat kalmasına neden oldu. Mayınların varlığı tank ve toplardan daha tehlikeli” dedi. Tüm sivil toplum kuruluşlarına seslenen Ansiya El-Hemzi, mayınların temizlenmesini ve sivillerin daha güvenli bir hayat yaşamalarını istedi.
         

Dismorfik bozukluğu

Psikolog Reem El-Ebsi ise “Yaralı kadınlarda görülen vücut dismorfik bozukluğu denilen bir hastalık var. Hasta genellikle günün büyük bir kısmını vücudun herhangi bir bölümünü içeren sakatlığı hakkında endişelenerek geçiriyor. Herhangi bir artış veya azalma, kadının vücudunun imajını ve şeklini etkileyebilir ve onda hayal kırıklığı ve depresyon duygularına varabilecek bir rahatsızlığa neden olabilir. Hele ki ve uzuvlarından biri kopmuşsa bu duygu iki katına çıkıyor” diye belirtti.

“Psikolojik sorunlar destek ile aşılabilir”

Reem El-Ebsi, “Şiddetli depresyon, utanç duygusu, uyku bozukluğu ve iştah bozukluğu, görünüşünü başkalarıyla karşılaştırma, içe kapanma, izolasyon ve aşağılık duygusu yaratan toplumsal olaylardan kaçınma gibi bir kadının ruhunu etkileyen etki ve semptomlar var” diyerek psikolog ve doktor desteği ile bu durumun aşılması gerektiğine işaret etti.