Savaşın, kaybın ve hayatta kalmak için verilen mücadelenin hikayesi….
Suriye’de 2011 yılında başlayan çatışmaların ardından yaşanan onca acı hikayeden biri de 10 yıldır kaybolan eşinin bir gün eve döneceği umudu ile 12 çocuğuyla yaşam mücadelesi veren Halepli Huriye Süleyman’a ait.
GUFRAN AL- HABIS
Halep- Ortadoğu’da 2010 yılında başlayan ‘Arap Baharı’ olarak tanımlanan süreç, Ortadoğu halklarının demokrasi ve özgürlük taleplerini karşılayamadı. 2011 yılında Suriye’ye sıçrayan ayaklanmalar sonrası başlayan çatışmalar geçen süreye rağmen dinmedi. Suriye’de devam eden siyasal istikrarsızlık, Türk devletinin işgali halkta geleceğe dair belirsizlik yaratsa da Rojava Devrimi ve devam eden halk ayaklanmaları umudu canlı tutuyor.
Halepli 60 yaşındaki Huriye Süleyman’da yaşadığı onca acıya rağmen hayata tutunmaya çalışan kadınlardan. Huriye 12 çocuğuyla hayat mücadelesi verirken, geçmişin anılarına tutunarak ve geleceğin bir fırsat barındırdığına inanarak sevgi ve umut ateşini korumaya devam ediyor.
"Suriye krizi ve Halep şehrinde maruz kaldığımız sürekli ve yoğun bombardıman nedeniyle evlerimizi, hayallerimizi ve şehrimizin her adımında bir hikâye taşıyan sokaklarını terk ederek şehirden uzak bir köye gittik" diyen Huriye Süleyman, yolcu ve yük taşıyan araçlarda şoför olarak çalışan eşinin 2014 yılında birden ortadan kaybolduğunu ve o gün bugündür akıbetini bilmediklerini söyledi. Eşini her yerde aradığını anlatan Huriye, tutuklanmış olabileceğini düşünerek, yakınlarından borç toplayarak bir avukat tutar. Fakat tuttuğu avukatta dolandırıcı çıkar.
‘İçimdeki enkazı toplayarak çalışmaya karar verdim’
Çocukları ile 10 yıldır yalnız yaşam savaşı verdiğini dile getiren Huriye Süleyman, ekonomik olarak da çok zorlandığını ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamadığını belirterek, “Ne zaman birisi benden bir şey istese, kalbimin derinliklerinde bir acı hissediyordum ve çocuklarım ne durumda olduğumuzu ne şartlarda olduğumuzu fark edemiyordu. Güçlü olmam gerekiyordu çocuklarım için. İçimdeki enkazı ve karışık duyguları toplayarak çalışmaya karar verdim. Kuru sebze, meyve fabrikasında çalışmaya başladım. Çocuklarımda eve destek oluyor. Ancak ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz” diye konuştu.
Çatışmalarda 2 oğlu yaşamını yitirir
Huriye Süleyman, “Hiçbir şeyimiz olmadan geldik, sadece geldik. Ailemiz ve komşularımızdan yardım bekliyorduk ama tüm zorluklara karşı yalnız kaldım” sözleri ile göç ettikten sonra yaşadıklarını anlattı ve devamında şunları söyledi:
"En büyük zorluk, çocuklarımın okul ücretlerini ödeyemem oldu. Bu yüzden her biri bir meslekte çalışmaya yöneldi ve ihtiyaçlarımızı karşılamaya yardımcı olmak için bir gelir kaynağı bulmaya çalıştı. 2019 yılında yaşadığımız bölgeyi hedef alan, ayrılık ve kayıp acısını artıran vahşi bombalamada iki oğlumu kaybettim. Günlerim karardı, gözyaşlarım dinmedi. Yaşadığım acılar nedeniyle gözlerim ve vücudum da çeşitli hastalıklar oldu.”
Umudunu hiç yitirmedi
Acı çeken tek kadın Huriye Süleyman değil. Kayıpların, ayrılıkların ve aldığı ağır sorumlulukların acısını sessizce çeken pek çok kadın var. “Tüm çocuklarımın yaşamını güvence altına alıncaya kadar karşılaştığım tüm zorlukların üstesinden gelmeye çalışacağım. Kimsenin yardımı olmadan onların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışacağım” diyerek sözlerini tamamlayan Huriye Süleyman, bir gün kayıp olan eşinin eve döneceğine olan inancını hiç yitirmemiş.