FADİA JUMAA

Beyrut- Güney Lübnan’da, savaşın yarattığı yıkımların ortasında bir kadın, hayallerini yeniden inşa ediyor. Üç çocuk annesi Nur Aknan, oğlunun öğrenme güçlüklerini aşması için hazırladığı basit materyallerden yola çıkarak kurduğu eğitim projesini, bombardımanla yıkılan dükkânına rağmen sürdürmede kararlı. Yedi yıl önce oğluna eğlenceli bir şekilde öğrenmeyi kolaylaştırmak için hazırladığı basit bir eğitim materyali, zamanla başarılı bir projeye dönüştü.

Acıyı güce dönüştürmek

Başarı hikâyeleri her zaman şık ofislerde ya da büyük fuarlarda başlamaz; bazen küçük bir evin köşesinde, tutkuyla kurulan bir hayalde doğar. Nur Aknan da böyle yaptı. Oğlunun öğrenme güçlüğünü aşmasına yardımcı olmak için etkileşimli kitaplar ve eğitici oyunlar tasarladı. Zamanla çevredeki aileler de bu ürünleri istemeye başlayınca fikir bir projeye dönüştü. Nur Aknan, matematik öğretmeni olması sayesinde işi daha da geliştirdi ve kendi mağazasını açtı. Pandemi ve ekonomik kriz döneminde üretimi artırarak internet üzerinden satış yapmaya başladı. Projesi kısa sürede ailesinin geçimine katkı sağlayan bir gelir kaynağına dönüştü.

Engellere rağmen ayağa kalkmak

İsrail’in bu yıl düzenlediği son saldırılarında mağazası ağır hasar aldı. Nur Aknan o günleri şöyle anlatıyor:

“Mağazanın büyük kısmı yıkıldı, ama üst kat sağlam kaldı. Bazı ürünleri kurtarabildik. Çocuklarla birlikte enkazdan çıktık. O gün Noel’di; biz de bayramı kutladık ve çocuklara yeniden sevinç yaşattık.”

Nur Aknan, Güney Lübnanlı kadınların en büyük özelliğinin “yenilmemek” olduğunu vurgulayarak, “Biz her savaşta yeniden başlarız, sıfırdan kalkarız ve hayallerimizin peşinden gideriz. Ürettiğimiz oyunlar yalnızca eğlence değil; çocukların zihinsel gelişimini destekleyen, özellikle öğrenme güçlüğü yaşayanlara yardımcı olan araçlardır” diyor.

‘Anne, çocuğunun gelişiminin temelidir’

Nur Aknan, tüm annelere seslenerek şunları söylüyor:

“Sen, çocuklarının yeteneklerini geliştirmede temel güçsün. Aynı anda hem anne hem ev hanımı hem de başarılı bir girişimci olabilirsin. Koşullar seni geri plana itmesin. Daima sorumluluğunun farkında ol.”

Savaşın ortasında umut

Nur Aknan’ın hikâyesi yalnızca bireysel bir başarı değil; aynı zamanda savaşın yıkıcılığına rağmen yaşamı yeniden inşa etmenin sembolü. Onun hikâyesi, anneliğin sevgisini girişimciliğin yaratıcılığıyla buluşturan, yıkıntıların ortasında dahi umudu yeşerten bir çağrı niteliği taşıyor.  Her kadın, bulunduğu yerden başlayabilir; sahip olduklarıyla üretime yönelip şevkini geleceğe taşıyabilir.