Nigar Raşid: Federal Kürdistan’da kadınları koruyacak bir sistem yok
Federal Kürdistan’da artan şüpheli ölüm ve kadın katliamlarını değerlendiren Nigar Raşid, kadınlar için sığınma evinin olmamasını eleştirerek, ülkede kadınları koruyacak bir sisteminde olmadığını söyledi.
HAWJÎN ŞIKUR
Germiyan – Federal Kürdistan’da her geçen gün kadın katliamları ve kadına yönelik şiddet vakaları artarken, aktivistler kadın intiharları verilerindeki artışı hukuksal boşluklara, krizlere ve eğitim sistemindeki eksikliğe bağlıyor. Öte yandan Milli Eğitim ve Gençlik Bakanlığı da medyada kadın katliamları ve intiharlarına ilişkin haberlerin yayınlanmasını yasaklarken, bu yasaklama verilerdeki artışı durdurmadı. Mevcut duruma bakıldığında kadın katliamları ve intihar adı altında yaşanan şüpheli ölümler durmuyor ve bu yaşananlar kamuoyundan gizlenmeye çalışılıyor.
Haberler yasaklansa da katliamlar ve şüpheli ölümler devam ediyor
Edinilen bilgilere göre son birkaç gün içinde Kelar'da iki genç şüpheli bir şekilde yaşamını yitirirken, 24 Haziran'da ise 16 yaşındaki Raz Mehemed, kardeşi tarafından katledildi. Ayrıca 25 Haziran’da aynı yerde 16 yaşındaki genç kadın Saye Mustafa intihar adı altında şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan öğretmen ve kadın hakları aktivisti Nigar Raşid, sığınma evi ve kadınları koruyacak bir eğitim sisteminin olmamasından yakındı.
“Sistem kadınları engelliyor”
Kadınları koruyan bir sistemin olmamasını eleştiren Nigar Reşid, kadın sorunlarını çözmeye dair düzgün ve aktif bir sistemin olmaması sonucunda kadın katliamlarının arttığını belirtti. Nigar Reşid, “Kadın sorunlarının çözümünde aktif olması gereken mahkemeler, örgütler ve barınma evleri kadın sorunlarının çözümü konusunda aktif değil. Bu yerler kadın cinayetlerini ve intiharlarını önlemek için ciddi çalışmalar sunmuyor ve bu nedenle kadınlar umutsuzluğa kapılıyor. Mevcut sistem kadınların şikayetleri önünde engeller oluşturuyor. Çünkü evden çıkamayan genç kadınlar çoğu zaman mahkemeleri, kadın örgütlerini ve merkezlerini arıyorlar ki bu da kadınlara engel olabiliyor" dedi.
“Ailelere büyük sorumluluk düşüyor”
Germiyan'daki kadınların durumuna da değinen Nigar Reşid, okullarda, merkezlerde toplum bilincini geliştiren eğitimin eksikliğine vurgu yaparak şöyle devam etti: “Kadınların ve kız çocuklarının içinde bulundukları kötü durumdan birinci derecede sorumlu olan ailelerdir. Toplumsal baskı ve tehditler karşısında aileler büyük bir yük ile karşı karşıyadır. Bir intihar olayını tek başına bir intihar gibi göremeyiz. Çünkü toplumsal baskı da bazen kişiyi intihara sürüklüyor.”
"Kadın cinayetleri intihar olarak kayıtlara geçiyor"
Kadın katliamlarının gizlendiğini ve çoğu zaman bu katliamların intihar adı altında verildiğini kaydeden Nigar Reşid, “Bir önceki yıla göre kadın intiharının çoğunun baskı sonucu olduğunu ve kadınların çaresiz kalıp intihar ettiklerini kaydettim. Yani kadınlar intiharı seçmiyor. Toplum baskısı ve gelenekler kadınları intihara teşvik ediyor ve kadının intihar ettiğini söylüyor. Kadın cinayetleri kadın örgütlerinin ve devlet partilerinin diğer kurumlarının işlerini iyi yapmamasından kaynaklanıyor. Ayrıca toplumsal gelenekler ve yönetim sistemi de insani değildir ve insanları dikkate almaz. Dolayısıyla bu toplumsal sistem ve kadın üzerindeki baskıyı arttırmıştır. Hayatta kalma mücadelesinde özgürlüğe ve bağımsızlığa adım atan yeni bir kadın formu var. Eğitim yoluyla farkındalık yaygınlaştırılmalı ancak bu şekilde kadın sorunlarına çözüm olacaktır” şeklinde konuştu.