“Mısır’da kadınlar için destek merkezleri açılmalı”

Edrak Kalkınma ve Eşitlik Merkezi Müdürü Necwa Remedan, kadınların şiddetin her türlüsüne maruz kaldığını ifade ederek, kadınların ruh sağlıklarının bozulduğunu ve bundan dolayı birçok kadının psikolojik destek alması gerektiğini belirtti.

ASMAA FATHÎ

Kahire - Kadına şiddet fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik olarak toplumda çok sık görülüyor. Aralarında en etkilisi ve zarar vereni büyük ölçüde psikolojik şiddet olabiliyor. Psikolojik şiddette, kadına baskı gösterilerek oluşan tutum ve davranışlar; ileriki süreçte kalıcı olarak psikolojik rahatsızlıklara yol açabiliyor. Hem Edrak Kalkınma ve Eşitlik Merkezi Müdürü Necwa Remedan hem de şiddet görenler ajansımıza açıklamalarda bulundu.

“Çocukken istismara maruz kaldı”

Çocukluğunda aile içinde cinsel istismara maruz kaldığını söyleyen Salwa Cemal, bu istismarın psikolojisini bozduğunu bu yüzden psikiyatriste gitmeye karar verdiğini belirterek, “Artık lanetli olduğumu hissediyordum ve etrafımdaki herkesin hayatını olumsuz etkilediğimi düşünüyordum” dedi. Selwa Cemal, ayrıca büyüdüğünde asıl acısının çocukken karşılaştığı istismarın sonucu olduğunun farkına vardığını söyledi.

“Psikolojik destek merkezleri arttırılmalı”

Edrak Kalkınma ve Eşitlik Merkezi Müdürü Necwa Remedan, psikolojik  şiddetin  kadınların hayatlarını ve ruh sağlığını etkilediğini belirterek, bu nedenle bu şiddete maruz kalan kadınların psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunu söyledi. Necwa Remeden, “Kadınlar için hukuki destek ve psikolojik desteğe daha fazla ağırlık verilmeli ve adli sevk dairelerini devralan sivil toplum kuruluşlarının yanlarında psikiyatrik destek büroları bulunmalıdır. Sağlık Bakanlığı'na bağlı yerler, psikiyatrik destek birimleri, Ulusal Anne ve Çocuk Konseyi'ne bağlı birimler ve kadınlara yönelik psikiyatrik destek birimleri olsa da bu konuda daha dikkatli olunmalıdır” dedi.

“Sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düşüyor”

Necwa Remedan, ruh sağlığının önemi konusunda farkındalığın artırılmasında sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düştüğünü vurguladı. Necwa Remedan,  “Ayrıca bu tür kampanyalar aracılığıyla istismara uğramış kadınlara en büyük sorumluluk verilmelidir. Psikolojik destek merkezlerine ihtiyaçları var. Veri yönetiminde etik bir sistem kurmak ve sürdürmek için bilgi ve çalışma, onlara saygıyı iletmek ve belgelemek ve gizliliklerini korumak için gereklidir” diye belirtti.

“2022'de 262 şiddet suçu işlendi”

2022 yılının ilk çeyreğinde işlenen şiddet suçlarının sayısını açıklayan Necwa Remedan, Mısır'da kadın ve kız çocuklarına yönelik işlenen suçların 262'ye ulaştığı söyleyerek, Edrak Cinsel Şiddet İzleme Ajansı'nın bu yıl kaydettiği cinayet sayısının 72 olduğunu belirtti.

“55 cinsel şantaj vakası var”

Necwa Remeden, “Fiziksel suçlarının da tespitinde ise yaralanma, kırık, ciddi yanıkların oluşması bildirildi ve bu suçların 24'ü aile üyelerinden biri tarafından işlenen yaklaşık 31 suç kaydedildi. Bu yılın ilk çeyreğinde bir bütün olarak gözlemci tarafından kaydedilen veriler hakkında sanal medyada şantaj da dahil olmak üzere yaklaşık 55 cinsel şantaj vakası var. 2021 boyunca kovuşturulan vakaların sayısı 16 suçu geçmedi, yaklaşık 34 intihara sürüklenen ve 13 intihar girişimi ve yaklaşık 27 cinsel saldırı vakası bildirildi. Ayrıca yaşları 12 ile 17 arasında değişen 5'i kız ve biri özel ihtiyaçları olan (engelli) bir kız olmak üzere 7 tecavüz vakası vardı” dedi.

“En kötüsü ekonomik şiddettir”

Öte yandan "Barra El-Sur" girişiminin kurucusu Asmaa Abdel Hamid, şiddetin kadınları her türlü etkilediğini söyleyerek, “En kötüsü de ekonomik şiddettir çünkü kadınların yaşamları üzerinde büyük bir etkisi vardır. Maddi güç erkeklerin elinde olduğu için kadınlar evde acı çekiyor, çalışıp maaş alsalar da kimileri de çocuklarının geleceği için şiddete katlanıyorlar” diye konuştu.

“Kadınlar kovulma korkusuyla tacizi gizliyor”

Asmaa Abdil Hamid, kadın hakları savunucularına karşı da toplumsal şiddet uygulandığını belirterek, “Çünkü birçoğu suça ortak olmakla ve ahlaksızlığı yaymakla suçlanıyor. İş yerinde kadınların hakları elinden alınarak  ekonomik şiddet uygulanıyor. Ataerkil zihniyetin kontrol ettiği işyerlerinde baskı ve kovulma korkusuyla birçok kadın tacize uğradığını dile getirmek istemiyor” dedi.

“Kadınlara tesettür dayatılıyor”

Asmaa Abdil Hamid, kadınlara uygulanan diğer şiddet türünün tesettür dayatması olduğunu, bu nedenle yıllardır dayak tehdidine maruz kalan, hapse atılan ve eğitimden mahrum bırakılan bazı genç kadınların bulunduğunu ifade etti.  Ayrıca başörtüsünden kurtulmaya karar veren bir kadının  inisiyatife sığındığını dile getiren Asmaa Abdil Hamid, “Bu kadın, tesettürden kurtulmaya karar verdi, saldırıya uğradı ve sonuç olarak bütün yüzü bozuldu” şeklinde konuştu.

“Şiddet insanları birbirinden uzaklaştırıyor”

Şiddetin insanların iletişimini de etkilediğini, birçok insanın toplum korkusuyla birbirinden uzaklaştığını anlatan Asmaa Abdil Hamid, kişisel deneyimini şu sözlerle anlatıyor: "Kahire'de Abdin Meydanı'nda biri bana arabasıyla vurmaya çalıştı. O anı yaşadığımdan beri Abdin Meydan’ına yaklaşamıyorum, bir türlü o korkudan kurtulamadım."