Micêbira köyünden Zehra Şahîn: Köylerimizi asla terk etmeyeceğiz

Geçtiğimiz günlerde onlarca top mermisi ile Türk devletinin saldırısına maruz kalan Til Temir’in Micêbira köyünden olan Zehra Şahîn, köylerini asla terk etmeyeceklerini belirterek, “Burası bizim topraklarımız” dedi.

SORGUL ŞÊXO

Hasekê– Tahran’da 19 Temmuz’da yapılan görüşmelerin ardından Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. 22 Temmuz’daki saldırılarda Qamişlo’da 3 kadın devrimci komutan ile Til Temir’de 1 yurttaş katledildi, 2’si kadın 4 yurttaş ise yaralandı. Til Temir köylerinde Türk devletinin saldırılarına tanık olan Micêbira köyünden Zehra Şahîn, yaşananları ajansımıza anlattı.

Köy halkı top sesleri ile uyandı

Onlarca topun isabet ettiği köylerden biri olan Micêbira köyü, aynı zamanda Qamişlo-Til Temir yolu veya M4 olarak isimlendirilen uluslararası karayolu üzerinde bulunuyor. Köy halkı 24 Temmuz sabahı top sesleri uyandı. Gökyüzü toz ve duman ile kaplanırken, top mermilerden biri kahvaltı yapan bir ailenin yakınına düştü. Bu sırada bir yurttaş yaşamını yitirirken, son gerçekleşen saldırılarda ise 10 yurttaş yaralandı.

“Saldırılarda siviller hedef alınıyor”

Micêbira köy sakini Zehra Şahîn, “Sabah 07.00'de işgalciler köyümüzü bombalamaya başladı, köyü terk etmek zorunda kaldık ve güvenli yerlere doğru gittik. Bombardımanda halamın oğlunun evine bir top mermisi isabet etti ve hayatını kaybetti. Bu bombardımanların ilk sorumlusu Erdoğan’dır. Saldırılarda kullanılan toplar daha çok sivilleri hedef aldı. Komşumuz ve yaşlı bir adam yaralandı ama kurtuldu. Kısacası topların, saldırıların altında hayatımız devam ediyor. Sabahları artık top ve saldırı sesleri ile güne başlıyoruz" dedi.

“Kadın ve çocukların çığlıkları her yeri sardı”

Köylerinde çok sayıda insanın yaralandığını, kıt kanaat imkanlarla evlerini yeni yeni inşa eden köylülerin tekrar evlerinin zarar gördüğünü anlatan Zehra Şahîn, “O kadar vahşi saldırdılar ki topların çıkardığı tozdan, dumandan köy artık görünmüyordu. Görünen sadece toz ve kirli bir görüntüydü. İşgalcilerin saldırıları altında köyde hayat nasıl olabilir? O sabah köyümüz kan gölüne döndü. Kadınların, çocukların çığlıkları her yeri sardı. Yıllardır bu durumu yaşıyoruz” diyerek, DAİŞ’ten sonra köylerine en çok Türkiye’nin saldırdığına dikkat çekti.

"Köylerimizi terk etmeyeceğiz"

Yaşanan bu saldırıların artık durması gerektiğini belirten Zehra Şahîn, "Yeter artık, her gün birçok insan hayatını kaybediyor, kadın ve çocuklar yaralanıyor. İşgalciler ülkemizi terk etsin, burası bizim topraklarımız. Keşif uçaklarının sesi de, savaş da bitmiyor. Elbette bir gün top sesleri olmadan yaşamayı istiyoruz. Tüm saldırılara rağmen köylerimizi terk etmeyeceğiz” mesajını verdi.