Maxmur’a uygulanan ambargo sağlık krizini derinleştiriyor

Maxmur Kampı Sağlık Komitesi Eş Sözcüsü Bêrîvan Ünver kamp üzerinde uygulanan ambargo nedeniyle kronik hastalıklar yaşayan yurttaşların tedavilerini yaptıramadıklarını ve ciddi ilaç sorunlarının olduğunu anlattı.

ROJEVÎN RÛBA

Maxmur - Musul vilayetine bağlı Maxmur ilçesi sınırları içerisinde Maxmur Mülteci Kampı bilindiği üzere 90’lı yıllarda Türkiye’nin binlerce köy yakması sonucu Federe Kürdistan Bölgesi’ne sığınan mültecileri barındırıyor. Türkiye’den gelen yaklaşık 12 bin Kuzey Kürdistanlı Maxmur Mülteci Kampı’nda yaşamlarını sürdürüyor. Türkiye’nin baskıları nedeniyle KDP tarafından Maxmur Mülteci Kampı’na neredeyse üç yıldır ambargo uygulanıyor ve uygulanan ambargo her anlamda etkisini gösteriyor. Musul ve Hewlêr’e kronik rahatsızlıkları olan ve tedavi amaçlı geçiş yapmak isteyenlere dahi izin verilmiyor.

“Sağlık alanında zorluklar yaşıyoruz”

Maxmur’a uygulanan ambargonun sağlık açısından etkilerini anlatan Maxmur Kampı Sağlık Komitesi Eş Sözcüsü Bêrîvan Ünver konuyu ajansımıza değerlendirdi.

"Üç yıldır ambargo uygulanıyor, sağlık alanında birçok zahmet ve zorlukla karşı karşıyayız. Çoğu zaman hastanemize gelen hastalar kalp, tansiyon ve şeker hastaları oluyor ve onları dışarıya göndermek zorunda kalıyoruz çünkü burada uzman doktor ve ileri teknoloji imkanlarımız yok. Dil sorunu nedeniyle Musul’a gönderemiyoruz. Qereçox Hastanesi’ne gönderiyoruz fakat orada da yapabilecekleri bir şey olmadığını görerek Hewlêr’e gönderiyorlar.”

“Kadınlar bebeklerini kaybediyor”

Kamptan gönderilen çok sayıda hamile kadının Hewlêr’deki hastanelerde bebeklerini kaybettiklerini söyleyen Bêrîvan Ünver, “Çoğu zaman buradan gönderilen acil hastalar saatlerce bekletiliyor, engellerle karşılaşıyorlar. Acil durumu olan hasta yolda bekletilirse hayatını kaybeder, burada sezaryen gibi tekniklerimiz olmadığı için elbette kamp dışına göndermek zorunda kalıyoruz ve acil durumlarda dakikalar, saniyeler bile hastalar için önemli bir faktör” dedi.

İlaçlar geri çevriliyor

İlaç temininde ve bölge yönetiminin kamptaki hastalara yaklaşımında pek çok zorluk yaşadıklarını da bildiren Bêrîvan Ünver, "Hastalar için ilaç ihtiyaçlarının temininde birçok zorluk yaşıyoruz. Ambargodan önce gidip ilaç arar, bulur ve ihtiyaçlarımıza göre getirirdik ancak ambargodan sonra bu elbette değişti. Çoğu kez bize kendi imkanlarımızla getirttiğimiz ilaçlar çantalarda geri çevrildi. Hiçbir şey insan sağlığından daha önemli değildir. Hastanemiz var, bu hastane sadece kamptakiler için değil, çevredekiler içinde hizmet veriyor. Buradaki herkese cevap olmaya çalışıyoruz, Soran mı Arap mı diyemeyiz, hastaneye gelmemelerini söyleyebiliriz fakat bu ahlaktan uzak bir şey çünkü biz bunları sağlık açısından kabul etmiyoruz” diyerek Maxmur ilçesinden gelen hastalara da yanıt olmaya çalıştıklarını anlattı.

Bêrîvan Ünver, son dönemlerde kampta birçok yeni kronik rahatsızlığın geliştiğini belirtirken, kolon kanseri başta olmak üzere uzun erimli tedavi gerektiren ağır hastalıkların da artış gösterdiğini dile getirdi. Maxmur Mülteci Kampı’nda yaptıkları tetkik ve raporlara göre bin 300 kronik rahatsızlığı olan ve düzenli tedaviye ihtiyaç  duyulan yurttaşın bulunduğunu aktaran Bêrîvan Ünver, “Her yıl düzenli olarak kronik hastalara ilişkin veri tablosu oluşturuyoruz son verilere göre bin 300 kronik hastamız kampta mevcut bunların düzenli tedavi ve ilaç tedavisi ihtiyacı ortadadır” şeklinde konuştu.

“Bölge hükümeti uyarılarımızı dikkat almıyor”

Bêrîvan Ünver, Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimi hükümetine taleplerini aktardıklarını belirtirken, “Bölge hükümeti uyarılarımızı dikkate almıyor. Hem ilaç hem de hastalarımızın tedavisi için talepte bulunduk” diyerek ambargonun derinleştirildiğine dikkat çekti. Ambargonun sağlık açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu hatırlatan Bêrîvan Ünver, insanların tedavisinin düzenli yapılamaması nedeniyle hayatını kaybettiğini vurguladı ve duyarlılık çağrısında bulundu.