Afganistan Dayanışma Destekçisi üyesi Lida Ahmed, kadınların nerede olursa olsun acılarının ortak olduğunu belirterek, Afgan kadınların 40 yıldır tüm baskılara rağmen mücadelesini yürüttüğünü söyledi. Lida Ahmed, “Afgan kadınları unutmayın” diyerek, tüm dünya kadınlarına dayanışma çağrısında bulundu.

ANYA MOHAMMADİ

Haber Merkezi - Afgan kadınları on yılları aşkın bir süredir şiddetle ve köktendincilik ile mücadele ediyor ancak bugüne kadar her ne olursa olsun mücadelelerindeki kararlılıktan da vazgeçmedi ve geri adım atmadılar. Geçtiğimiz yıl Taliban’ın Afganistan’ın kontrolüne el koymasından bu yana dünyaya kendilerini bir kez daha hatırlatan direngen Afgan kadınları her fırsatta tüm baskılamalara rağmen sokaklarda oldu. Önce işyerlerinden, okullarından, renklerinden, seslerinden edilmeye çalışıldılar ancak yine de durmadılar. “İş, ekmek, özgürlük” gibi temel taleplerle sokakların yolunu her fırsatta tuttu Afgan kadınları ve tutmaya da devam ediyor. Kadın hakları aktivisti ve Afganistan Dayanışma Destekçisi üyesi Lida Ahmed, ajansımıza 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle Afgan kadınların mesajlarını aktardı.

"Afganistan kadınlar için kötü bir yer”

Lida Ahmed, 8 Mart’ın kadınların ve emekçi kadınların kapitalistlere ve emperyal güçlere karşı mücadelesini anmak için önemli bir gün olduğuna atıfta bulunarak, "Son yüz yıldır dünyanın farklı ülkelerinde kadınlar bu günü hep kutladılar" dedi. Afganistan'ı kadınlar için en kötü yaşam koşullarına sahip ülkelerden biri olarak nitelendiren Lida Ahmed, durumu Taliban sonrası dönemle sınırlı görmediğini belirterek, Afganistanlı kadınların çok yönlü mücadelelerini, "Emperyalizm ve Afganistan'a empoze edilen kuklalarıyla mücadele ediyorlar” olarak özetledi.

“Halka ciddi baskılar uygulandı”

Lida Ahmed, "Son kırk yılda Afganistan'da şiddet yoğunlaştı ve iktidarda olan hem köktendinci hem de köktenci olmayan çeşitli rejimler ve çeşitli güçler tarafından halka çok ciddi baskılar uygulandı. İslami köktencilik ve genel olarak diğer dinlerin tüm köktencileri, kadın ve kadın hakları konusunda belirli bir tanımlamaya sahiptir ve kadınların ikinci cinsiyet olduğu ve Afganistan'da genellikle kadınlara bu nazarla davrandığı çok açıktır. Kadınlara kötü muamele ediyorlar” şeklinde konuştu.

"Kadınlara yönelik şiddet sistematik"

Lida Ahmed, son iki yılda Afganistan'da işlenen suçlardan siyasi köktenciliğin yükselişini sorumlu tutuyor. Afganistan'daki devletler ve emperyalist hükümetler, kadınların sahip olduğu çok cılız hakları da kaybettiklerini, kaydederken şiddetin sistematik bir şekilde uygulandığını da şu sözlerle aktardı: “Okul kapıları kadınlara kapatıldı ve Afganistan'da çalışan kadınlar işlerini kaybetti. Bunlar kadınların  başarılarına yapılan ilk saldırıydı. Taliban, Afganistan halkı için iyi bilinen bir güçtü ve onlar Afgan kadınlarının hayatının en kötü ve en karanlık döneminin de ne olduğunu iyi biliyorlardı. Taliban özellikle son 6 yıl zarfında intihar saldırılarında çok sayıda kadını katletti. Kız çocuklarının eğitim gördüğü okullara saldırdı, kız çocuklarının başlarını kesti ve buna benzer çok sayıda suç işledi” hatırlatmasında bulundu.

“Taliban’ın gücü arttıkça kadın düşmanlığı da netleşti”

Taliban’ın işlediği tüm suçlara rağmen ABD’nin ülkenin gücünü Taliban’a devrettiğini söyleyen Lida Ahmed, “Afganistan’da Taliban’ın gücü arttıkça kadın düşmanlığı daha da netleşiyor. Taliban ilk olarak iktidarı ele geçirdi, kız okullarını kapattı, kadınları eve hapsetti, yanlarında erkek olmadan dışarı çıkmalarına izin verilmedi, çalışma yaşamından uzaklaştırıldı ve daha birçok şey. Kadınların yanlarında erkek olmadan seyahat etmesini tamamen yasakladılar. Üniversiteye giden kadınlara tesettür zorunluğu getirildi, erkek ve kız çocuklarının sınıflarını ayırdılar. Kadına yönelik tüm şiddet ve barbarlık olan cinsiyet ayrımcılığı yarattılar” ifadelerinde bulundu.

“Kadın hakları baltalanmaya çalışılıyor”

Lida Ahmed, Taliban'ın doğasının değişmediğini sözlerine ekledi. Taliban’ın uluslararası toplum tarafından tanınmak için kadın karşıtı yasalarını iyi sunmaya çalıştığını dile getiren Lida Ahmed, ayrıca kadın aktivistlerin televizyonda yayınlanan “itiraflarına” atıfta bulunarak, "Bu, Taliban tarafından İran rejiminin liderlerinden, İran İslam Cumhuriyeti'nden ve Afganistan'daki ve dünyanın diğer bölgelerindeki diktatör hükümetlerden alınan bir yöntemdir. Onların zorlamasıdır” dedi. Lida Ahmed, bu yöntemlerle kadın mücadelesinin ve kadınların haklı taleplerinin baltalanmaya çalışıldığını söyleyerek, Taliban’ın daha da bastırmacı politikalarca ve daha ince politikalarla kadına yönelik şiddete devam edeceğini de söyledi.

"Tek yol evrensel mücadele”

Afgan kadınların ve bir bütün olarak Afgan halkının bu sefaletten kurtulmasının tek yolunun evrensel bir mücadele olduğunu sözlerine ekleyen Lida Ahmed, “devrimcilerin yanında olun" çağrısında bulundu. Seferberlik düzeyinde bir mücadele ve birliğe ihtiyacın olduğunu kaydeden Lina Ahmed, “Kürdistan’dan İran’a, Afganistan’a savaşan tüm kadınları selamlıyorum. Tüm kadınlar için birlik, beraberlik ve dayanışma esastır” dedi.

“Afganistanlı kadınları unutmayın”

Lida Ahmed, son olarak şu ifadelerde bulundu: "Ortak bir acımız var; Ortadoğu'daki ülkelerimizde, Afganistan, İran ve Kürdistan'da, hepimiz ortak bir düşmandan muzdaripiz. Erkek egemen sisteme karşı tüm dünya kadınları olarak savaşabiliriz. Ortak bir dayanışmamız var. Sokağa çıkmalıyız, protesto etmeliyiz, programlara katılmalıyız. Dünyanın hiçbir yerinde kadınların acısını unutmamamız gerekiyor, özellikle kırk yıldır savaşan Afganistanlı kadınları. Onları unutmamalı ve onlara sempati duymaya çalışmalıyız."