Lübnan Kadın Hakları Komitesi başarılı çalışmalara imza atıyor
Lübnan Kadın Hakları Komitesine başkan seçilen Aida Nasrallah, komitenin başarılı çalışmalarından bahsederek, birçok olumlu değişikliğe imza attıklarını söyledi.
SUZAN EBU SAİD
Beyrut – Lübnan Kadın Hakları Komitesi, kurulduğu 1947 yılından bu yana kadın hakları başta olmak üzere eğitim, oy kullanma ve cinsiyetler arası eşitlik haklarını kazanmak için uzun bir süredir mücadele yürütüyor. Aida Nasrallah da yaşamının on yılını Lübnan'da feminist çalışmayla geçiren isimlerden. Aida Nasrallah, Lübnan Kadın Hakları Komitesi’nin beş yıllık yeni dönemi için başkan olarak yeniden seçildi. Kadınlarla ilgili tüm çalışmalarda yer alan Aida Nasrallah, konuya ilişkin ajansımıza konuştu.
Kadına yönelik ayrımcılığı çocuk yaşta farketti
Lübnanlı kadınların başlattığı ilk yolculuğu devam ettirmeye çalıştığını ifade eden Aida Nasrallah, “İlk başkan Emily Fares'den başladı ve komitenin kurucusu Thoraya Adra ile sürdü. Lübnan'daki feminist çalışmayı sayesinde tanıdığım ve birlikte on yıl çalıştığım başkan Linda Matar ile devam ederek büyük zorluklarla dolu bir ortamdan geçtik. Diyebilirim ki; çocukluğumdan beri kadınların acılarını aile ve komşular arasında hissettim. Hem konuşmada hem de alışverişte kadınlara dönük ayrımcılıkların olduğunu gördüm. Kadınlar her zaman evin içinde ve emir veren hep erkekler oluyordu. Erkek izin vermeden kadın konuşamıyordu. Erkek, bir bakışı, sözü, işareti ile kadını yok sayıyordu” diye belirtti.
Feminizme ilk adım
İlk ve ortaokulu kendi köyü Cedidet el-Şuf’ta okuduğunu lise ve üniversiteyi Eyn El-Roman-Şiye’de okuduğunu söyleyen Aida Nasrallah, “Okuduğum süreçte büyük bir kadın grubu gördüm ve o grupta bir kadın, kadın hakları üzerine konuşma yapıyordu. Bu beni çok mutlu etti ve çevremdeki kadınların acısını hissettiğimi ifade ettiğini fark ettim. Onu yakından tanımak için dersten sonra yanına gittim. Onun önde gelen feminist aktivistlerden biri olan Linda Matar olduğunu öğrendim. Ondan sonra feminist harekete katıldım” dedi. Aida Nasrallah, Bulgaristan'daki doktora çalışmaları sırasında tezini kadınlar üzerine hazırladığını söyledi.
Kadınlar için okullar açıldı
Lübnan Kadın Hakları Komitesine ilişkinde konuşan Aida Nasrallah, “Lübnan'ın bağımsızlığından hemen sonra bir grup kadın, Lübnanlı kadınların gelişimi için küçük bir kıvılcım kadar bir fırsat gördüler. Uzun bir Fransız boyunduruğu gecesinden sonra ve Lübnan'daki Türk devletinin işgalinden önce, bu kadınlar ilk kez farklı türde bir kadın derneği kurma fırsatını gördüler. Lübnan Kadın Hakları Komitesi, kurulmasıyla birlikte kadınların eğitimini yaygınlaştırma çalışmalarına başladı. 1947'de eğitim hakkı sadece erkeklere ve zengin ailelere sahip kimi kadınlara veriliyordu. O zamanlar orta sınıf ve yoksul kadınların eğitme imkanı yoktu. Kadın Hakları Komitesi her toplumsal düzeyden kadının eğitim alabilmesi için Lübnan'da devlet okullarının açılması için baskı yaptı ve bu konuda başarılı oldu” şeklinde konuştu.
Komitenin temel ilkeleri
Komitenin temel yasasıyla ilgili olarak Aida Nasrallah, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Kadınların şehirlerde ve köylerde haklarını korumak, yasa ve mevzuat önünde cinsiyet eşitliğini sağlamak için çalışan kitlesel, demokratik, laik bir örgüttür. Ayrıca, temel yasanın birincisinden daha az önemli olmayan ikinci cümlesi, Lübnan'ın bağımsızlığını ve egemenliğini her türlü saldırıya karşı savunan cümledir. Komite, tarihsel sürecinde bu temellere saygı duymuş, bu temeller üzerinde çalışmış ve Lübnan'ı tüm saldırılardan korumuştur. Komite, tarihsel sürecinde buna saygı duydu ve bu temeller üzerinde çalıştı. Lübnan'ı birçok yasayı uygulayarak kadın haklarını durdurmak dışında her türlü saldırıya karşı savunmuştur. Burada komitenin katıldığı temel bir hakka dikkat çekmek istiyorum. Lübnan bu hakkı 1952'de elde eden en eski ülkelerden biriydi. Bu da kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermeydi ve 1953'te onaylandı.”
Yürüyüşler yapıldı
Başlangıçta güçlü bir muhalefetle karşılaştıklarını, ancak kadınların gösterileri ve peş peşe gelen baskılar sonucunda yetkililerin kadınların siyasi haklarını kabul ettiğini dile getiren Aida Nasrallah, bazıları kabul etse de ancak eğitim seviyesinin olması şartı nedeniyle komitenin bunu kabul etmediğini belirtti. Aida Nasrallah, “Komitenin eğitim düzeyine göre ayrım gözetmeksizin kadınların erkeklerle eşit olması, oy kullanma hakkına sahip olması ilkesiyle yürüyüşe başladı” şeklinde konuştu.
“Namus” yasası iptal edildi
Komitenin kazanımları hakkında da konuşan, Aida Nasrallah, “O zamanlar komite kadınlarla ilgili geniş bir yasa listesine katıldı. Çünkü o zamanlar kadın haklarıyla ilgilenen çok kişi yoktu” dedi. Aida Nasrallah, ayrıca, komitenin 1943 Lübnan Ceza Yasası'nın “namus” suçlarıyla ilgili 562’nci maddesinin iptal edilmesinde rol oynadığını aktardı.
Bazı kanunlar değiştirildi
Komitenin Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması için Demokratik İttifak'ın kurulması için çalıştığını vurgulayan Aida Nasrallah, “Demokratik Meclis'te, özellikle işyerinde eşit haklar ve Sosyal Güvenlik Kanunu bağlamında kadınlara karşı birçok haksız kanun değiştirildi. Kadınların hastanelere ve sağlık hizmetine erişmeleri ve bu anlamda tazminat hakları konularında da çalışmalarımız oldu. Elbette başaramadığımız şeyler var ama diğer kadın örgütleriyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz” sözlerine yer verdi.
“Kadınların çoğu parlamentoya girdi”
Son yapılan parlamento seçimleriyle ilgili de konuşan Aida Nasrallah, “Parlamento seçimlerinde Lübnan'daki mezhepçi zihniyete ve mevcut yönetime meydan okumak için bir grup yeni parlamenter bir araya getirdi. Bu yıl Ekim ayında Lübnan'a gelmekten mutluluk duyduk. Bu kadınların çoğu parlamentoya girdi. Özellikle yasaların değiştirilmesi ve kadınların gelişimi alanındaki çalışmalarda yer almaları için onları kutluyoruz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.