Kemiklerin torbayla teslimine tepki: Dünden bugüne devlet aynı devlet

Yedi yıl önce Sur’da yaşamını yitiren Hakan Arslan’ın kemiklerinin bir torba içerisinde babasına verilmesine tepki gösteren kayıp yakınları, dünden bugüne devletin aynı devlet olduğunu belirtti.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed - Amed’in Sur ilçesinde 7 yıl önce yaşanan çatışmalarda yaşamını yitiren Hakan Arslan’ın cenazesi geçtiğimiz günlerde “Adli emanet” olarak kayıtlara geçirilen Diyarbakır Adliyesi’nde bir torbanın içinde babasına teslim edildi. Elinde bir torba ile adliye önünde bekleyen babanın fotoğrafı büyük tepki toplarken, Kürt halkı çekilen fotoğrafı, “Yıllardır devam eden zulmün devamı” şeklinde yorumladı. Kemiklerin bir torbada teslim edilmesine tepki gösteren Kayıp yakını aileler, “Kendi kemiklerimiz için de torbada teslim edilen kemikler için de mücadele etmeye devam edeceğiz” sözlerini kullandı.

Aileler yapılanı “faşizm” olarak nitelendirdi

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 1996 yılında gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan kayıp Mehmet Şirin Bayram’ın annesi Remziye Bayram, yıllardır oğlunun kemiklerini bulma umuduyla yaşama tutunuyor. Hakan Arslan’ın kemiklerinin bir torba içerisinde babasına teslim edilmesini “faşizm” olarak yorumlayan Remziye Bayram, devletin insanlığını bu şekilde bir kez daha gösterdiğini ifade etti.

“Hesabını sormamız gerek”

Remziye Bayram konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Kaç yıldır bizler kemiklerimizi arıyoruz bugün çocukların kemiklerini alıp babalarının ellerine veriyorlar. Şimdi çıkıp devletin neyi değişti diyebiliriz. Aynı devlet aynı faşist, ama bizler durmadan sonuna kadar buna karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu devleti değiştirip kemiklerimizi bulmamız gerek. Torbaya konulup babalara verilen o kemiklerin de hesabını sormamız gerek. Bizler istesek bunu da yaparız. Kendi hakkımızı da çocuklarımızın hakkını da onlardan alacağız. Asla vazgeçmeyeceğiz.”

“Türkiye adalet de kanun da yok”

Türkiye’de adalet ve kanundan yana hiçbir şeyin kalmadığına dikkat çeken Remziye Bayram, Türkiye’nin Müslüman değil faşist bir devlet olduğuna yer verdi. Remziye Bayram, ardından şunları söyledi: “Bugün kendi oğlumu ellerime de verseler ben yine gidip diğer kayıplar için mücadele etmeye devam ederim. O kemikleri torbanın içinde ailesine vermek çok fazla çok ileri bir şey. Biz kemiklerimizi ararken devlet gidip ailelere torba içinde kemiklerimizi veriyor, onların insanlığı bu kadar. Bu adalet mi? Türkiye’de adalet, kanun ya da devlet var mı? Adalet de kanun da yok. Ne yaparlarsa yapsınlar bizler çocuklarımızın kemikleri için mücadele etmeye devam edeceğiz.”

“Kürt olduğumuz için bunlar yapılıyor”

Selime Çakır da yılladır kayıplar için mücadele eden kadınlardan biri. 1994 yılında gözaltında kaybedilen eşi İbrahim Kartay’ın kemiklerini bulmak için eylemlere katılan Selime Çakır, Hakan Arslan’ın cenazesine yapılanlara şu sözlerle tepki gösterdi: “Kemikler bulundu ama o kemiklerin bir torba içerisinde babaya verilmesi onların ayıbı. Bir cenaze bir insanın kemikleri nasıl bir torbaya konulur ve babanın eline verilir. İnsanlarımızı katledip bunları yapıyorlar ne için Kürt olduğumuz için. Eskiden kaybettirirlerdi şimdi ise kemikleri torba içerisinde annelere veriyorlar. Devlet 25 yıldır o kemikleri bile bize çok görüyor. Biz yıllardır bir mezar için mücadele ediyoruz.”