Kanseri atlatan Zainab şimdi birçok kadına da umut oluyor

Kanser olduğunu Avrupa ziyaretinde öğrenen Zainab Hussein Al-Dinali, en önemli iki şeyin erken teşhis ve moral olduğunu söyleyerek, psikolojik, maddi ve manevi desteğin de önemli ölçüde hastalığı aşmada etkili olduğunu belirtiyor.

İBTİSAM AXFİR

Bingazi – Kanser deyim yerindeyse kapitalist modernitenin çağımıza yaydığı en korkunç hastalıklardan birisi olarak önümüzde duruyor. Kansere yakalanan kadınların bazıları uzuvlarını kaybederken, psikolojik olarak ta büyük bir çöküntü yaşamasına sebep olabiliyor. Kadınlar bu süreçte gördükleri tedaviler nedeniyle de ağır bir süreç yaşıyor ve bu hastalığı aşmanın en önemli yolu ise moral ve motivasyon oluyor.  2017 yılında kansere yakalanan kadınlardan Zainab Hussein Al-Dinali, şimdi birçok kadına da umut oluyor.

2017 yılında kansere yakalandı

Ekim ayının “Pembe Ay” yani farkındalık ayı olduğunu dile getiren Zainab Hussein Al-Dinali, “2017 yılında kansere yakalandım ve 2019 yılında kanserden tamamen kurtuldum. Konuyla ilgili sürekli yazılar, reklamlar görüyordum ve bu nedenle bende bir farkındalık oluştu. Meme kanserinin nasıl tespit edileceği konusunda bilgi sahibi oldum. Evde yaptığım uygulamalar neticesinde şüphelerim oluştu ve hastaneye gidip testler yaptırdım. Testlerde kanser teşhisi konmadı ancak gittiğim Avrupa ziyaretinde üçüncü evre kanser olduğumu öğrendim” dedi.

Erken teşhis önemli

Hastalığın erken teşhisinin önemli olduğunu söyleyen Zainab Hussein Al-Dinali, “Daha önce gitmeme rağmen teşhis konulamadı, konulsaydı daha erken teşhis olacaktı. Üçüncü evrede teşhis kondu ve aslında biraz gecikmiş bir sonuç oldu. Libya’da teşhis konulamadı ve bu da ekipman eksikliği ve doktorların bu konudaki yetersiz çalışmalarının sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Ancak kemoterapi konusunda iyi olduklarını söyleyebilirim” ifadelerinde bulundu.

Manevi destek güçlendiriyor

Kansere yakalanan kadınların psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunu kaydeden Zainab Hussein Al-Dinali, sözlerine şöyle devam etti: “Meme kanserinde farkındalığı oluşması önemli. Ben şahsen dijital grup çalışmalarının olumlu etkisini gördüm. Yine Libyalı kadınların oluşturduğu bu gruplarda hem psikolojik destek hem de maddi destek sunuluyor. Dayanışma sadece maddi değil manevi olarak ta güçlendiriyor.

‘Uzuvumuzu kaybetsek te ruhumuz bir bütün’

Genç kadınlar özellikle çok korkuyor kanserden ve en büyük korkuları uzuvlarını kaybetme korkusu. Başta kabullenmeme oluyor ve özellikle kendini eksik hissetme oluyor. Elbette çoğu kadın memesinin kesilmesini istemez. Özellikle genç kadınlara söylemek istediğim şey; uzuvumuzu kaybetsek te ruhumuz bir bütün. Bu nedenle fiziğinizden bir parçanın gitmesi sizi eksik kılmaz. Kadınlar öncelikli olarak kendilerini sevmelidir.”