Kadınlar meme kanseri deneyimlerini anlattı

Tunus’ta meme kanserine yakalanan kadınlar deneyimlerini anlatarak, erken teşhisin önemine işaret etti.

ZIHÛR EL-MEŞRIQÎ

Tunus – Dünyada yapılan bilimsel çalışmalar meme kanserinde artış olduğunu gösteriyor. Bu önlenemez artış nedeniyle Tunus’ta 2030'a kadar devam edecek kanserle mücadele için dördüncü aşamada olan bir çalışma başlatıldı.

Resmi rakamlara göre, Tunus'ta meme kanseri teşhisi konan kadınların oranı doktorlar tarafından endişe verici derecede yüksek olarak tahmin ediliyor ve meme kanseri her yıl ikiye katlanıyor. Buna göre meme kanserine yakalanan kadınların oranı yüzde 58. Geçtiğimiz yıl 3 bin 500 meme kanseri vakası kaydedildi ve 2030 yılına kadar sayının 5 bin 900'e ulaşacağı tahmin ediliyor. Meme kanserine yakalanan kadınlar ve uzmanlar deneyimlerini ajansımıza anlattı. 

Tedavide yüksek moral önemli

Bir çocuk annesi 42 yaşındaki Şerifa Mihemed El-Koki, bundan iki yıl önce göğsünde bir şişkinlik fark ettiğini ve daha sonra ise hastalığını teşhis ettiğini söyledi. Hastalık nedeniyle umutsuzluğa kapatıldığını anlatan Şerifa Mihemed El-Koki, ailesinin kendisine destek verdiğini belirtti. Bugün tehlikeli aşamayı atlattığını ve iyileşmeye başladığını dile getiren Şerifa Mihemed El-Koki, “Hastalıkla mücadele ettim ve başardım. Artık vücudumda çıkan her hastalık karşısında umutsuzluğa düşmüyorum. En önemli şey insanın kendisini zinde tutmasıdır. Yüksek moral ve inancın her hastalığı yeneceğini düşünüyorum” dedi. Meme kanserine yakalan kadınlara seslenen Şerifa Mihemed El-Koki, “Teşhis ilk adımdı. Bu nedenle kadınların erken teşhis için periyodik muayenelerini yapmalarını istiyorum. Bu tedavinin yarısı demektir. İkinci olarak hastalığı atlatacaklarına inansınlar ve hastalıklarını kulak ardı etmesinler” diye belirtti.

Psikolojik olarak etkilendi

Meme kanserine yakalanacağını tahmin etmediğini söyleyen 56 yaşındaki Nayla Salmi de “Hayatım normaldi ve meme kanserinin hiçbir belirtisi yoktu. Ancak bir sabah uyandığımda sol göğsümde bir setlik hissetim. Aileme bundan hiç bahsetmedim ve internet üzerinden meme kanserine ilişkin araştırma yapmaya başladım. Benimkine benzer hikayeler okuduktan sonra şüphelenmeye başladım. O zaman korku duygularıma hakim oldum ama ölümü bile hissettim. Bana bir şey olduğu takdirde aileme ne olacağını düşünmeye başladım” diye konuştu. İki hafta boyunca korkularıyla yaşadığını ifade eden Nayla Salmi, psikolojik olarak çok yorgun düştüğünü anlattı. İlk zamanlar doktora gitmekten korktuğunu ancak kızının ısrarı sonucu hastaneye gittiğini sözlerine ekleyen Nayla Salmi, doktorun meme kanseri teşhisi koyduğunu ifade etti.

10 yıldır ilaç kullanıyor

Meme kanseri ameliyatı olduğunu ve doktorun kendisine meme kanserinin üçüncü aşamasında olduğunu ve göğsünün kesilmesi gerektiğini kendisine söylediğini aktaran Nayla Salmi, 6 ay boyunca kemoterapi tedavisi gördüğünü anlattı. Nayla Salmi, saçlarının dökülmesi sürecinden ve yaşadıklarından söz etti. 6 ayın sonucunda radyoterapi aşamasına girdiğini dile getiren Nayla Salmi, ilaçlarının bitikten sonra hormon terapisi gördüğünü ve 10 yıldır ilaç içtiğini söyledi.

Bakış açısı değişti

Tunuslu şair Fatina Ben Fadila da 2017’de ilaç kullanmaya başladığını ve umutsuzluğa kapıldığı içinde ilaçları bıraktığını ifade etti. Fatma Ben Fadila, “Hastalık ile mücadelemde yaşama daha sıkı bağlandım. Hayata bakış açım değişti” diyerek erken teşhisin önemine işaret etti.

“Araştırmaların olması önemli”

Sağlık Bakanlığı’nın Temel Sağlık Bakımı Bölümü’nde Ulusal Kanser Kontrol Programı gözetmeni olan Soma Al-Mansoori, “Son beş yılda yüksek oranda meme kanseri araştırmalarının yapılmış olması iyi bir şey. Tunus'ta geçmişte erken teşhisten korkanların sayısı çok fazlaydı. Araştırmalara katılım, sağlığını korumak için kadınların bilinçlendiklerini gösteriyor. Tunuslu kadınlar, erken teşhis edildiğinde vakaların yüzde 90'ının tedavi edilebileceğine inanıyor” diye konuştu.

“Ruh sağlığına ilişkin kampanyalar yapılmalı”

Hastalığın erken tedavi edilmesi ve kadınların tedavi ve sonuçlarından korkmamaları gerektiğini vurgulayan Psikolog Aya Ben, tedaviyi reddedenlerin psikolojik destek görmeleri gerektiğini vurguladı. Kadınların yaşadığı stres ve depresyonun küçük görülmemesi gerektiğini ifade eden Aya Ben, bu hastalığın insan psikolojisini etkilediğinden söz etti.  Aya Ben, ruh sağlığına ilişkin bilinçlendirme kampanyalarının yürütülmesi gerektiğine işaret etti.

“Yalan haberler etkiliyor”

Bilinçlenme ve bilinçlendirmenin önemine değinen gazeteci Reem Bin Xelife, Tunus medyasının bu konuya önem vermediğini ifade etti. Medyanın daha çok bu hastalıktan kaynaklı hikayenin acı çekilen yanını verdiğini dile getiren Reem Bin Xelife,  meme kanseri hakkında yayılan asılsız haberlerin internete girmeyen büyük bir kitleyi etkilediğini söyledi. Reem Bin Xelife, gazetecilerin öncü rolünü oynamasını istedi.