Kadınlar anlattı: Toplumsal baskılar nedeniyle aile içi şiddete karşı sessiz kaldık

Aile içi şiddete maruz kalan Laila Orabi ve Maryam Jamal, toplumun aile içi şiddeti normalleştirmesi ve yaşadıkları korku nedeniyle şiddete uzun süre sessiz kaldıklarını anlattı.

ASMAA FATHI

Kahire – Kadına yönelik şiddet, hem aile içinde hem de kamusal alanda sistematik bir biçimde görülmeye devam ediyor. Kimi zaman yakını kimi zaman da hiç tanımadığı erkekler tarafından şiddet gören kadınlar, güvensizlik, çaresizlik ve korku içinde yaşayabiliyor. Cinsel saldırı olaylarında ise kimi zaman kadınlar, saldırıda bulunan kişiyle zorla evlendiriliyor.

Cinsel saldırıda bulunan kuzeniyle evlendirildi

Bu kadınlardan biri de 30 yaşındaki Laial Orabi. Kuzeni tarafından çocuk yaşlarında cinsel saldırıya uğrayan Laila Orabi, kuzeninin saldırısının ardından kendisini sürekli tehdit ederek şantajda bulunduğunu anlattı. Devam eden tehditlerin ardından yaşadığı saldırıyı annesine anlattığını belirten Laila Orabi, “Sonrasında babam beni kuzenimle evlenene kadar eve kilitledi. Beni, hayatımı mahveden, eğitimimi ve hayallerimden mahrum bırakan kişiyle evlendirdiler. Onunla yaşadım ve onun benim celladım olduğunu ve ondan kurtulmam gerektiğini her gün hissettim" dedi.

‘Kadınları sessiz kılan şey yaşadığımız korkular’

Babasının kendisine bu şekilde davranmasının altında toplumsal baskılar olduğunu gördüğünü dile getiren Laila Orabi, şunları dile getirdi:

“Aileme göre; eğer bana karşı yaşanan cinsel saldırı toplum içinde açığa çıksaydı kuzenimle evlendirilmemden daha zor bir durumla karşılaşacaklardı. Kapalı toplumlarda kadınlar birçok felaketle karşı karşıya kalıyorlar. Evlendirildiğim erkek tarafından kötü muamele maruz kalıyorum, onunla kalmak istemiyorum. Biz kadınları sessiz kılan şey yaşadığımız korkulardır. Bunlar ekonomik bağımsızlığın olmaması, çevrenin bakış açısı ve istismarcıların cezalandırılmaması.”

‘20 yıl boyunca aile içi şiddete maruz kaldım’

Maryam Jamal da 20 yıl boyunca aile içi şiddete maruz kaldığını anlattı. Kadınların aile içinde şiddeti reddetme hakkı olmadığını düşündüğü için şiddete karşı sessiz kaldığını dile getiren Maryam Jamal, şunları aktardı:

“Babam ve ağabeyim bana sanki bir makineymişim gibi davrandılar. Onların her türlü ihtiyacını karşılamaya çalıştım. Herhangi bir gecikmede şiddete maruz kaldım. Her defasında ayaklarımda ve kollarımda kırıklar oluşuyordu. Uzun yıllardır acı çektim. Başıma gelenleri ne açıklayabildim ne de inkar edebildim.”

‘Artık babamın evine dönmek istemiyorum’

Toplumun, kadına yönelik şiddeti “kadınların davranışlarının terbiye edilmesinin” bir parçası olarak görüldüğüne dikkat çeken Maryam Jamal, “Bunların hepsi yanlış fikirler ve bunların sonucunda bana dayatılan baskılara, haksızlıklara, zulme katlandım. Artık ne olursa olsun babamın evine dönmek istemiyorum. Özgür düşünerek tüm köhnemiş alışkanlıklardan, erk zihniyetten, şiddetten kurtulabiliriz” mesajını verdi.

‘Aile içi şiddet normalleştiriliyor’

Bar Aman İnisiyatifi'nin kurucusu Mayar Makki, aile içi şiddete maruz kalan bir kadının davacı olması nedeniyle maruz kaldığı toplumsal baskılara dikkat çekti. Aile içi şiddetin toplum tarafından “normalleştirildiğini” vurgulayan Mayar Makki, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Aile içi şiddet mücadele edilmesi gereken konuların başında geliyor. Büyük bir çalışma ve çaba gerektiren bir sorundur. Aile içi şiddete karşı en etkili çözümlerden biri de caydırıcı yasaların çıkarılmasıdır. Öte yandan aile içi şiddete karşı toplumsal farkındalığın artırılması büyük önem taşıyor. Çünkü aslında kendilerine karşı uygulanan ihlallerin henüz şiddet olduğunu bilmeyen kadınlar var.”

Aile içi şiddete maruz kalan kadınların birçoğunun haklarının farkında olmadığını söyleyen Mayar Makki, “Şiddete maruz kalan birçok kadınla konuştum. Kadınlar, şiddetle başa çıkma konusunda neler yapabileceklerini bilmediklerini aktarıyorlar. Bazı kadınların şiddet nedeniyle bariz bir şekilde psikolojik sorunlarının olduğunu gözlemledik. Çoğu korku, kaygı, depresyon yaşıyor. Bu duygularla başa çıkmaya çalışan ve aile otoritesinden kurtulmak için iş fırsatları arayan kadınlar var.”