Kadınlar Şam hükümetinin tek tipleştirme politikalarına karşı

Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesi’nin Minbic şehrinde birçok farklı kültür bir arada yaşıyor. Minbicli kadınlar, Şam hükümetinin bölgedeki farklı bileşenleri ayrıştırarak ırkçılığı yaymaya çalıştığını belirtti.

SÎLVÎA EL-ÎBRAHÎM

Minbic - Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesi birçok farklı kültürün bir arada yaşadığı bölgelerden biri. Bölgede bulunan Minbic şehrinde Araplar, Kürtler, Türkmenler ve Çerkezler bir arada yaşıyor. Şam hükümetinin bölgede farklı kültürlerin Demokratik Ulus Sistemi altında beraber yaşamasını istemediği için bölgeyi tek tipleştirmeye çalıştığı belirtiliyor. Bölgede sadece Arapların yaşamasını isteyen Şam hükümeti tarafından defalarca tehdit edilen bileşenler bütün baskılara rağmen kardeşçe bir arada yaşamayı seçiyor.

‘Kültürlerin yayılmasında kadının rolü çok önemli’

Kürt halkından Sîbal Milî, çocukluğunu ve gençliğini Minbic şehrinde tüm bileşenlerin bir arada kardeşçe yaşadığı bir mahallede geçirdiğini belirterek, şehrin çok kültürlü yapısına şöyle değindi: “Minbic çok zengin kültürüyle tanınıyor. Şehirde Kürtler, Araplar, Türkmenler ve Çerkezler bir arada yaşıyor. Komşularımız Kürt, Arap ve Türkmenlerden oluşuyordu. Biz onların kültüründen, onlar da bizim kültürümüzden etkilendiler. Çocukken komşu çocuklarıyla oynadığımda dillerini öğreniyordum. Aramızda güçlü bir sosyal bağ oluştu. Bir arada yaşadığımızdan ötürü kültürel olarak birbirimizden etkilendik. Bu planlanmış bir şey değildi. Kültürlerin yayılmasında kadının rolü çok önemli. Annenin tüm komşularla ilişkisi güçlüydü ve çocuklar iletişim kurma ve kabullenme sanatını annelerinden öğreniyor.”

‘Özerk Yönetim tüm unsurları içinde barındırıyor’

Suriye krizine değinen Sîbal Milî, 12 senedir bu krizin devam ettiğini ve bütün halkları etkilediğini belirterek, “Devam eden bu kriz halkları kötü etkiliyor. Fakat Suriye'nin Kuzey ve Doğu bölgelerindeki Özerk Yönetim tüm kültürleri, kaybolan dilleri yeniden canlandırıp güçlendirdi. Asimilasyona maruz bırakılan Süryanice, Türkmen dilleri eğitim programlarında yer alarak yeniden yaşatılmaya çalışıldı. Ayrıca Kürtler kendi dillerinde ve alfabelerinde eğitim alabiliyorlar. Demokratik Ulus fikriyle çalışan Özyönetim ve Kadın Hareketleri kurumları, sistemlerinin en güçlü hücresinden Yasama Meclisi’ne, yürütmeden sosyal adalete ve kadın kurumlarına kadar Kuzey ve Doğu Suriye'nin tüm bileşenlerini içermektedir. Her bölge yönetiminde, o bölgenin kendi kimliğini temsil eden ve bölgeyi yöneten mensupları vardır” dedi.

‘Serêkaniye tüm halkları kucaklayan bir şehir’

Serêkaniyeli göçmenlerden olan Asiya El-Hisên Türk devleti ve ona bağlı çetelerin işgal sonrası kentin durumuna ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Tarihin en eski uygarlığına sahip olan Serêkaniyê şehri, Kürt, Arap, Ermeni ve Süryanilerden tüm halkların ve dinleri kucaklayan şehir. Bu şehir Til Halef olarak biliniyor. Suriye Demokratik Güçleri Serêkaniyê şehrini IŞİD ve El Nusra'dan kurtardı ancak 2019'da Türk devletinin Serêkaniyê'yi işgal etmesinden sonra şehirdeki durum tepeden tırnağa değişti.”

‘Şam hükümeti bölgede ırkçılığı yaymak istiyor’

Asiya El-Hisên bölgede Demokratik Ulus Sistemi’nin kurulduğunu belirterek, "Şam hükümeti bölgede tek dil, tek renk, tek kültür’ sloganıyla yola çıkarak ırkçılık politikasını yaymaya çalışıyor. Ancak Özyönetim tüm kültürleri içine alarak çok kültürlü bir tablo yaratıyor. Her bir bileşen kendi dili, kültürü ve rengiyle halkların kardeşliğini esas alıyor”  şeklinde konuştu.