Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyor!
İzmirli kadınlar Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini haykırdı
İzmir- İstanbul Sözleşmesi’nin iptalinin yaşandığı gün, sıcağı sıcağına İzmir’de bir araya gelen ve tepkilerini yüksek sesle dile getiren kadınlar, bu hukuksuz karara karşı son sözü mutlak suretle kendilerinin söyleyeceklerini söylediler.
Bugüne kadar mücadeleyle kazandıkları İstanbul Sözleşmesi’ni, bir gecede çıkartılan kararnamelere kurban vermeyeceklerini söyleyen kadınlar, Alsancak’ı; “Mücadeleden, sokaklardan, meydanlardan, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. Susma haykır LGBT+ vardır. Kadın Yaşam Özgürlük, Jin Jiyan Azadi. Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz! Kararlarınız batsın, kadınlar yaşasın” sloganlarını haykırdılar.
“Mücadeleden geri adım atmayacağız”
Alınan kararın yasalara aykırı olduğunun altını çizen KESK Eşgenel Başkanı Aysun Gezen; sözleşmeden rahatsız olunmasının ardında, kadın-erkek eşitliğine karşı duyulan korkunun yattığını iletti.
“Yasalara aykırı olarak temel hak ve özgülüklerin düzenlendiği bir alanda, Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile tüm kadınları şiddetten koruyan sözleşme feshedildi. Bu zaten oldukça uzun zamandır AKP’nin gündemindeydi. Kadını korunması noktasındaki bir sözleşmeden rahatsız olmaları, aslında kadınların eşitlik taleplerinden rahatsız olduklarını açıkça gösterir. Kadını eve kapatmaya, kadını ucuz iş gücü haline getirmeye, aile içinde tüm yükü sırtına bindirmeye ve ücretiz köleler haline getirmeye çalışıyorlar. Bu sözleşmenin kaldırılmasının nedenlerini aslında çok iyi biliyoruz. Sözleşmenin kaldırılması, kadına ya da LGBT+ bireylere yönelik şiddeti çok daha fazla artıracaktır. Bu karardan bir an önce geri adım atılmalıdır. Hukuksuza geri çekilen sözleşme, yeniden deklare edilmelidir. Bizler bu sözleşmeyi mücadeleyle kazandık, yolumuza da mücadeleyle devam edeceğiz. Sözleşmeyi uygulatana ve kadına yönelik şiddete yönelik somut adımlar atılana kadar, bu mücadeleden asla geri adım atmayacağız.”
“Bu, beklediğimiz bir hamleydi”
Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplanan kadınlar; katledilen kadınların isimlerini andı. İzmirli kadınlar; “Bu hediyeyi çocuk istismarcılarına, üstümüze beton dökenlere, ev içinde mahkûm bırakılan kadınlara verdiler; fakat bizler bugüne kadar nasıl ki yaşamaktan vazgeçmediysek, hayatımızdan vazgeçmediysek, İstanbul Sözleşmesi’nden de vazgeçmiyoruz” diyerek tepkilerini gösterdi.
Alınan bu kararı beklediklerini ifade eden Kıymet Kahraman, sürecin utanç verici olduğunu belirtti: “Sözleşmeler, Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile iptal ediliyor. Onların birkaç ay önce de benzer bir girişimi olmuştu. Dolayısıyla bu beklemediğiz bir hamle değildi. Ama onlar da epey kararlıymış! Bir gece yarısı apar topar uygulamaya koydular. Peki bu uygulamadan kimler rahatsız olur bir düşünelim? Pedofililer rahatsız olur, ufak çocukları kendilerine eş yapmak isteyenler rahatsız olur, kadın şiddetini savunanlar rahatsız olur. Günde üç kadının katledildiği söyleniyor, bu bence daha da fazla. Medyaya yansıyandan çok daha fazla olduğunu biliyoruz. Artık bu kadın katliamı değil cins kırımına dönüşmüştür. Bu kadar kadının katledildiği bir ülkede İstanbul Sözleşmesi’nden rahatsız olmak, çok acı bir durum!”
“Sözleşmenin tartışılması utanç verici”
Hak ettikleri sözleşmeyi geri alacaklarını belirten Merve Gümüşkaya, “Bir kadın olarak çok üzülüyorum. Bu sözleşme bizim hakkımız ve sonuna kadar mücadele ermemiz gerekiyor. Buna yol açanlara karşı mücadelemizi devam ettireceğiz. Tekrar hakkımız olan bu sözleşmeyi geri alacağımızı düşünüyorum. İstanbul Sözleşmesi bizimdir.” dedi.
Eylemin katılımcılarından olan Tuğçe Kızıldemir ise, bu sözleşmenin tartışmaya bile kapalı olduğunun altını çizdi: “Kendimizi hiçbir şekilde güvende hissetmiyoruz. Bu sözleşmenin tartışılması utanç vericidir. Türkiye bunu ilk kabul eden ülkeydi; ilk vazgeçen ülkelerden biri oldu. Ülke gerileşti, gittikçe daha da güvensizleşti. Kadınlar olarak sokaklardayız. İptalin geri alınmasını ve uygulanmasını istiyoruz. Yürürlükte olması yetmez, uygulanmalıdır. LGBT+ bireylere ve kadınlara olan saldırıların önünü açan bir karar bu. Bizler bütün kadınlarla beraber sokaklardayız, geri çekilmeyi asla tanımıyoruz. Çünkü bu hukuki de değil insani de değil. Burada vicdani bir sorun da var.
“Tüm kadınları haklarımızı savunmaya davet ediyoruz”
İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesine karşı gerçekleştirilen eylemin sonunda; “mücadeleye devam” diyen tüm kadınlar ve “İstanbul Sözleşmesi İzmir Kampanyası Grubu” adına basın metnini Deniz Çetinkaya okudu:
“Tüm Türkiye’de meydanlar dolusu kadınlar olarak vazgeçmediğimizi, haykırdığımızı 8 Mart’ın hemen ardından bir gecede, Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığını resmi gazeteden öğrendik. Şiddete mahkûm etmenize izin vermeyeceğiz, sözleşmeden vazgeçmiyoruz. Çekilme kararı Anayasa’ya ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırıdır. İnsan haklarına aykırı faaliyetlerde bulunmak, yetkileri açıkça kötüye kullanmaktır. Çalışmak, yürümek istiyoruz. Öldürmeden, korkmadan yaşamak istiyoruz. Her kadının kendini güvensiz hissettiği bu ülkede, şiddetle etkin bir mücadelenin, etkin koruma yöntemlerinin konuşulması gerekirken; bu sözleşmeden çıkılması tarihi bir hatadır. İktidarın kadınlara karşı açtığı bu davaya karşı tüm kadınları haklarımızı savunmaya ve mücadeleye davet ediyoruz.“