Iraklı kadınlar şiddetten korunamıyor
Şiddetin, savaşın ve kaosun bir türlü dinmediği Irak’ta kadınlara şiddet uygulamak ‘suç’ sayılmıyor. Aile, televizyon ekranları ve toplumun yapısı şiddeti tetikliyor, kadınlar ise mücadele etmeye devam diyor.
XOFRAN EL-RADÎ
Bağdat – Iraklı feminist ve kadın hakları aktivisti kadınlar, şiddet olgusunun son bulması için büyük çaba sarf ediyor. Ajans olarak mikrofonlarımızı Irak’ın Bağdat kentinde yaşayan kadın hakları aktivistlerine ve şiddete maruz kalan kadınlara uzattık.
Maha Amer: Klanın egemenliği hukukun üstünlüğünden daha güçlü ve daha hızlı
Kadın ve insan hakları aktivisti Maha Amer 41 yaşında. Kadına yönelik şiddetle ilgili yasalar hakkında şunları söylüyor:
"Klanın yani aşiretin egemenliği, hukukun üstünlüğünden daha güçlü ve daha hızlı. Aile anlaşmazlıkları ve kadınların istismarında klan ilk ve son sözü söyler. Çoğu kez, hiç düşünmeden erkekler arasında uzlaşmayla sona erer.”
Maha Amer, erkeğin toplumdaki etkisinin nedeninin eğitimin temelden sakat oluşundan kaynaklandığını ileri sürerek, "Anne-babanın kız ve erkek çocuk arasındaki ayrımı ve uygun gördüğü şeylerde erkeği karar verici olarak yetiştirilmesi. Bütün bunlar kadına yönelik şiddet olgusunun temelini oluşturur. Kadına yönelik fiziksel şiddetin ciddiyetine, yaşam tarzlarına, psikolojik ve sağlık durumlarına ve bunun çocuklar üzerindeki etkisine rağmen, bazı ebeveynler kızlarının boşanma isteğini reddediyor ve şiddeti yetersiz bir neden olarak görüyor." diyor.
Abraj Hashem: Temsilciler Meclisi erkek çoğunlukta
Abraj Hashem 32 yaşında ve kadın hakları aktivisti. Erkeklerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi’nin (Parlamonto) kadın ve çocukları korumak için aile içi şiddet yasalarının mevzuatını kontrol eden yanlış fikirler taşıdığını tespit etti. Abraj Hashem, “Maalesef, Irak Parlamentosu’nun üyelerini kadınlara ve kadın haklarına ilişkin yasaların çıkarılmasında ve kadına yönelik şiddet gerçekliğinin beyaz düzeltme belgesi olan Aile İçi Şiddet Yasasını onaylamada bazı engeller gördük.” diyor ve mücadele edilmesi gerektiğini söylüyor.
“Ürkütücü videoların dolaşıma sokulmasından kaldırılmasına süreç suç sayılmalı”
Gazeteci ve kadın hakları savunucusu Muna Sami de Iraklı kadınlara yönelik zulümden duyduğu üzüntüyü ifade ederken şöyle konuşuyor:
“Kadınların yaşadığı şiddet, zulüm, psikolojik ve sözlü tacizi hukuken sorumlu tutulmayan erkek yaklaşımını takip ediyoruz, fakat toplumun da bunu yapması gerekiyor. Ürkütücü cinayet sahnelerinin videolarını dolaşıma sokulmasından, kaldırılmasına varana kadar hepsinin birer birer suç kabul edilmesi gerekiyor.”
Muna Sami, Temsilciler Meclisi’nde kadınların toplumdaki varlığının garanti altına alınması gerektiğine dikkat çekiyor.
A.O. vücudunda şiddetin izlerini taşıyor
Peki bizzat şiddet ve istismara maruz kalan Bağdatlı kadınlar ne diyor?
A. O., 22 yaşında ve yaşadıklarını “Bana her saldırdığında babamın evine sığındım. Babam, Argmana evine dön dedi." diyerek özetliyor. Sürekli fiziksel şiddete maruz kaldığını her iki ailenin de bunu bildiğini anlatıyor. 5 yıl evli kaldığı ve son üç 3 yıl boyunca da boşanma davasının sürdüğünü aktaran A.O., “Beni evde alıkoymak için çocuğumu şantaj olarak kullandılar. Mahkeme çocuğun velayetini aile kararı nedeniyle babasına verdi.” diyerek yasal sürecin kadınların karşısında olduğunu ekliyor. 3 ay önce evliliğinin sona erdiğini söylerken A.O., vücudunda halen şiddetin izlerini taşıdığını gösteriyor.
15 yıldır evli olduğu erkekten işkence gören B.H: Hiç bir dayanağım yok!
45 yaşındaki ev kadını B.H. kendisine sürekli fiziksel işkence ve istismar uygulayan bir erkekle birlikte yaşadığını söylüyor. 15 yıldır evli olduğunu aktaran B.H., kendisi için en zor olanın çocuklarının gözleri önünde maruz kaldığı şiddet olduğunu belirtiyor. Hala evliliğini sürdürmesinin nedenine gelince, "Hiçbir seçeneğim yok. Toplumumuzda bu normal görünüyor, ancak bunun bir hata olduğunu ve şiddet uygulayan erkeğin karakterinde büyük bir kusur olduğunu anlıyorum. Ama vazgeçemeyeceğim çünkü beş çocuğum var. Hiç bir dayanağım yok. Beni hiç kimsenin korumayacağını biliyorum.” diye konuşuyor.