Gülistan Elî: Öncü kadınların gücüyle nice büyük başarılara imza atabiliriz

Özerk Yönetim Dış İlişkiler Dairesi Yönetim Kurulu Üyesi Gülistan Elî, 21. yüzyılda tarihe damgasını vuracak olanın Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadın devrimi olduğunu söyleyerek “Öncü kadınların gücüyle, birlikte nice büyük başarılara imza atabiliz" dedi.

SORGUL ŞEXO

Qamişlo-Kuzey ve Doğu Suriye'de Kadın Devrimi ve kadınların öncülüğünde hayata geçirilen Demokratik Ulus projesi bölgede önemli bir gelişme yaratıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’deki öncü kadınlar, erkek zihniyetini değiştirme, kadınların gasp edilen haklarını geri alarak kalıcılaştırma, özgür ve eşit bir yaşam ve dünya inşa etme görevlerini üstlenerek özgürlük yolculuğuna başladılar.

Devrimle başlayan yürüyüş

Bu kadınlardan biri de Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Üyesi Gülistan Elî. Bir çocuğu olan Gülistan Elî (34), aslen Bakurê Kurdistanlı. Uzun süredir ailesiyle birlikte Cizîre bölgesinin Qamişlo şehrinde yaşıyor. Halep Üniversitesi Sosyoloji bölümünden 2006 yılında mezun olan Gülistan Elî, Rojava Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde de 3’üncü sınıf öğrencisi olarak eğitimine devam ediyor.

2013 yılında devrim çalışmalarına katılan Gülistan Elî, Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) çalışmalarında yer alıyor. SCS sivil toplum kuruluşuna yönetici ve daha sonra eşbaşkan olarak atanan Gülistan Elî, halk belediyeleri, insan hakları kuruluşları ve kadın örgütlerinin çalışmalarında yer alarak öncülük yaptı. Gülistan Elî, 8 ay önce Özerk yönetim Dış İlişkiler Dairesi Yürütme Kurulu üyeliğine atandı.

‘Öncü kadınların örgütlülüğü beni çok etkiledi’

Gülistan Elî, 11 yıl önce devrim başladığında kendi kendine “Bu toplum için ne yapmak istiyorum” sorusunu sorduğunu ve bunun ardından devrim için çalışmaya başladığını anlattı. Gülistan Elî, Şam hükümetinin Suriye'nin Kuzey ve Doğu bölgelerinden çekilmesinin toplumu koruma ve yönetim sorumluluğunu toplumdaki öncü insanlara yüklediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Suriye devleti devrim öncesi öyle bir politika izlemişti ki toplum adeta ruhsuz bir bedene dönüştürülmüş ve kasten felç edilmişti. Devrim başlayıp Şam hükümeti alanlarımızdan çekildiğinde kadınlar öncülüğünde savunma güçleri ve kurumlar oluşturuldu. Ben de öncü kadınların örgütlülüğünü ve bu çalışmalarını gördüğümde çok etkilendim. Öncülüğümüz gönülden, sınırsız sevgi içeren ve stratejik hedefleri olan bir öncülüktü. İşte ben o süreçte kendime bu devrim ve toplum için ne yapmak istediğimi sordum. O yıllarda birçok örgütsel ve yönetim görevi aldım.”

‘Ailede ve aşirette kadınlara dönük kalıpları kıran ilk ben oldum’

Devrim için çalışmaya başladığında ataerkil zihniyete karşı aile ve aşireti içinde de mücadele ettiğine dikkat çeken Gülistan Elî, “Aileden uçup gitmek benim için çok zordu. Babaannem, annem ve babamdan farklıydı. Babaannem çok fazla engel çıkarıyordu. Anne ve babam 7 kızlarının da bilgili, başarılı olmasını istiyordu. Biz de devrimle birlikte böyle bir fırsat çıkınca bu fırsatı değerlendirmek istedik. Ailede ve aşirette kadınlara dönük belli kalıpları kıran ilk ben oldum ve diğerlerinin de önünü açtım. Şimdi söylemek kolay oluyor ama o dönem birçok zorluk vardı. Fakat anne ve babamın desteği yine Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin fikirlerini tanıma sayesinde yürüyüşümü sürdürdüm. Geriye bakmadım ve dönmedim, devrim için yapılması gereken her iş için hazırdım” şeklinde konuştu.

‘Bazı erkekler, kadınları karar sahibi olarak görmek istemedi’

Gülistan Elî, bugün Ortadoğu’ya model olarak gelişen eşbaşkanlık sistemine değinerek, şunları aktardı:

"Devrimden önce toplumsal yaşam, yönetim ve siyasette kadın ikinci ve üçüncü düzeyde görülüyordu ama eşbaşkanlık sistemi geliştirilerek kadın karar ve inisiyatif sahibi oldu. Bu çok büyük ve önemli bir gelişmeydi. Bu sistemin pratikleştirilmeye çalışılmasının zorluk ve sancılarını yaşayanlardan biri de bendim. Bu güne kadar da bazı erkekler eşbaşkanlık sistemini kabul ettiğini söylüyor ama bunu pratikte uygulamaya yanaşmıyor. Böyle erkekler kadını karar ve irade sahibi görmek istemiyorlar. Şimdiye kadar öncülük ettiğimiz o kadar başarılı çalışma var ama bunları görmek istemiyorlar. Bu konuda kadınlar olarak mücadelemiz sürüyor. Bende bu konuda yani demokratik bir sistem, eşit ve özgür bir ortam için mücadele yürüten kadınlardan biriyim.”

‘Kadınlar olarak nice büyük başarılara imza atabiliriz’

Devrim içinde kişiliğin gelişimini de değerlendiren Gülistan Elî, “Devrimdeki en iyi şey, kişiliğini oluşturmaktır. Daha önce, enerjimin daha fazla olduğunu hissediyordum ama nasıl kullanacağımı bilmiyordum. Toplumdaki örf ve adetlere göre olan rutin bir yaşamımız vardı, adeta bir kafesin içinde gibiydik. Fakat devrimle birlikte düşüncelerimi paylaşma, tartışma, planlarımı gerçekleştirme fırsatım oldu. Bu da duygu ve düşüncelerime daha fazla anlam vermemi sağladı. Toplum ve kadınlar için birçok şey yapmak istiyorum ve artık bunları yapabileceğime inanıyorum. Kadınlar olarak topluma öncülük edebilme gücüyle hep birlikte nice büyük başarılara imza atabiliriz. Bu durum insanın kişiliğini ve güvenini geliştiriyor” şeklinde konuştu.

‘Kadın devrimimiz tüm dünyaya model oldu’

21. yüzyılın en önemli özelliğinin kadın devrimi olduğuna vurgu yapan Gülistan Elî, "Sadece Ortadoğu'da değil, tüm dünyada devrimimiz ve projemiz örnek oldu ve yoğun ilgi görüyor. Yurt dışından gazeteci ve yönetmenlerin Kuzey ve Doğu Suriye'ye gelip belgeseller çekerek kadınların ve bu toplumun direnişini belgelemeleri, devrimimizin etkisini ve ona olan ilgiyi ifade etmektedir. 21’inci yüzyılda tüm dünyayı etkileyen ve korkuya boğan DAİŞ terörü en fazla bu topraklarda yaşandı. Ama hiç kimsenin başaramadığı bu topraklarda başarıldı ve DAİŞ bu topraklarda yenildi” dedi.

‘Özerk yönetim bir başarıdır’

Demokratik ulus projesi temelinde geliştirilen Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin bir başarı olduğunu ifade eden Gülistan Elî, "Şam hükümeti ile sözde muhalefetin Suriye vilayetlerinde çatıştığı bir dönemde, özerk yönetimin ilanı Kuzey ve Doğu Suriye'deki yönetim projemizin başarısını ortaya koymaktadır. Bu diğer ülkelerle olan ilişkilerimize de yansıyor. Özgürlük ve demokrasi gönüllüleriyle 21. yüzyılda tarihe damgasını vuracak olan devrim, Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadın devrimidir. Devrimimizin gelecek yüzyıllara örnek olacağından hiç şüphem yok. Şimdiye kadar gerçekleşen devrimlerden çok Kuzey ve Doğu Suriye kadınları ve halkı için örnek olacak ve yeni nesiller onu takip edecek ve inceleyecektir."

‘Hep birlikte başarabiliriz’

Gülistan Elî konuşmasını şu mesajla noktaladı: "Özgürlükçüler ve demokratlar, kadınların öncülük yaptığı devrimimize destek vermelidir. Böylece Ortadoğu toplumunun bilincini değiştirmede ve demokratik bir sistem kurmada daha etkili olabiliriz. Öyle yapmalıyız ki egemenlerin, erkek egemen zihniyet taşıyanların elini kadınların kanından çeksin, kadınlar nefes alsın. Biz varız ve başarabiliriz. Birlikte kadınlar için özgür bir geleceği yaratabiliriz.”