Gazze’de kadınlar umudu yeniden yeşertiyor
Gazzeli Yasemin Salha savaşın getirdiği ağır koşullara direnerek, “Biz asla pes etmiyoruz. Üretiyoruz, yaratıyoruz ve tüm gücümüzle mücadele ediyoruz. Bu topraklar bizim ve burada yaşamaya devam edeceğiz” diyor.

NAGHAM KARAJEH
Gazze - İsrail’in Gazze şeridine dönük saldırılarından sonra yıkılan evler, hastaneler, okullar, terkedilen mahalleler arasında yaşam kadınların elinde tekrardan filizleniyor. Filistinli kadınlar tüm bu yıkıma, katliama rağmen topraklarını terk etmeyerek, direnmeye devam ediyorlar. Yerinden edilenler için kurulan kampta yaşayan Yasemin Salha, yaşam mücadelesini ajansımıza anlattı.
Yaşadığı şehrin büyük bir kısmı yıkılan Yasemin Salha, hayatta kalma mücadelesinin yalnızca fiziksel bir sınav olmadığını, aynı zamanda hiç bitmeyen krizleri aşmak için sürekli yeni yollar bulmayı gerektiren bir savaş olduğunu düşünüyor.
Fırtına öncesi sessizlik
Yasemin Salha 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesi “fırtına öncesi sessizlik” olarak değerlendirerek şöyle konuştu: “Kuzeydeki bölgemize geri dönmeyi reddettim, çünkü bölge yalnızca harabeye dönmekle kalmamıştı, aynı zamanda bu ateşkesin uzun sürmeyeceğini de biliyordum. Sezgilerim bana daha zor günlerin yaklaştığını söylüyordu ve gerçekten de iki hafta önce savaş yeniden başladı. Yerinden edilme, açlık ve acılarla dolu yeni bir dönem başladı.”
İsrail güçlerinin, Gazze şeridinin kuzey bölgelerinin boşaltılmasını emrettiğine dikkat çeken Yasemin Salha, “İnsanlar yeniden sokak kaldırımlarında, çöp yığınlarının arasında çadırlarını kurmaya başladı. Her şey kaos içindeydi. Gıda tedarikinin kesilmesiyle, temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamadığımız büyük bir yoksulluk içinde yaşamaya başladık” dedi.
Yasemin Salha ekonomik durum kötüleştikçe odun fiyatlarının fahiş bir şekilde arttığını belirterek, “Odunun kilosu dört dolara kadar çıkmıştı. Gazze’deki yoksulluğun ulaştığı boyut düşünüldüğünde, bu rakam çoğu aile için dayanılmazdı. Etrafımdaki komşu çadırlarda da artan bayat ekmekleri düşünüyordum. Neden çöpe atıyoruz? Aynı zamanda odunum da bitmek üzereydi ve çocuklarım için yemek pişirmem gerekiyordu. Kendi kendime sordum: Bu ekmekten faydalanamaz mıyım? Bayat ekmekleri güneşte tamamen kuruyana kadar beklettim, ardından sürekli ters yüz ederek iyice kurumasını sağladım. Sonrasında ise ocakta odun yerine koydum. Beklenmedik bir şekilde, kurutulmuş ekmek, normal oduna kıyasla çok daha uzun süre yandı ve daha güçlü bir alev oluşturdu. Üstelik hiçbir ek maliyet getirmedi” ifadelerini kullandı.
Kadınlar arasında bir model haline geldi
Bu fikir yalnızca Yasemin Salha ile sınırlı kalmadı. Onu gören komşu kadınlar da bu tekniği uygulamaya başladı. Yasemin Salha, “Fikrim işe yaradı ve bu beni güçlü hissettirdi. Sadece kendim için değil, çevremdeki diğer kadınlar için de bir çözüm bulmuş oldum. Şimdi kampımızdaki kadınlar da bayat ekmekleri kurutup, yemek pişirmek için kullanıyorlar. Bunu başarabildiğim için gurur duyuyorum” diye belirtti.
Yasemin, Gazze’deki kadınların olağanüstü bir direniş sergilediğini vurguluyor: “Burada kadınlar adeta mucizeler yaratıyor. Biz, çözümlerin bize gelmesini beklemiyoruz, onları kendi ellerimizle yaratıyoruz. Yaşadığımız zorluklar bizi yıldırmıyor. Bu topraklarda yaşamaya devam edeceğiz ve hiçbir şey azmimizi kırmayacak.”
Basit bir çadırın içinden, tüm zorluklara rağmen Yasemin Salha, Filistinli kadının yaratıcılığına ve direncine canlı bir örnek oldu. Yasemin Salha “Belki derme çatma çadırlarda yaşıyoruz ve zor koşullarla mücadele ediyoruz, ama bu asla umudumuzu kaybettiğimiz anlamına gelmiyor. Burada hepimiz bir aileyiz. Acılarımızı olduğu kadar umutlarımızı da paylaşıyoruz. Hayatı her gün yeniden inşa ediyoruz, bazen küçük ayrıntılarla, tıpkı bir parça bayat ekmeği oduna dönüştürmek gibi” dedi.
‘Asla pes etmiyoruz’
Ancak, bu yaratıcı çözümlere rağmen büyük zorluklar da devam ediyor. “Fiyatların yükselmesi hâlâ en büyük sorunlardan biri” diyen Yasemin Salha, elektrik kesintilerinin, temel gıda maddelerinin fiyatlarının artmasının hayatı zorlaştırdığını, gelen yardımların ise çoğu zaman yetersiz ve ihtiyaçlarını karşılamadığını söyledi. Yasemin Salha, devamında ara sıra ulaşan insani yardımlarla hayatta kalmaya çalıştıklarını vurgulayarak, “Bu bizim için yeterli değil” diye belirtti.
Bütün bu zor koşullara rağmen, Yasemin Salha uluslararası toplumun Filistin halkına destek olması gerektiğini vurgulayarak, “Gerçek bir desteğe ihtiyacımız var. Sadece insani yardımlar değil, aynı zamanda bizi yeniden inşa edebileceğimiz bir noktaya getirecek kalkınma desteği istiyoruz. Sürekli yardım bekleyen insanlar olmak istemiyoruz, kendi hayatımızı yeniden kurabilmek istiyoruz” dedi.
Yasemin Salha, Gazze’nin merkezindeki çadırından dünyaya şu mesajı verdi: “Biz asla pes etmiyoruz. Üretiyoruz, yaratıyoruz ve tüm gücümüzle mücadele ediyoruz. Bu topraklar bizim ve burada yaşamaya devam edeceğiz.”
Filistin halkı en zorlu zamanlarından geçerken, Gazze’deki kadınlar tükenmek bilmeyen bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Çektikleri acılar, sadece hayatta kalmak için değil, aynı zamanda umudu yeniden inşa etmek için de bir mücadeleye dönüşüyor. Ve bazen, bu umut, sadece bir parça bayat ekmeğin tekrar hayata kazandırılmasıyla bile yeşerebiliyor.