Gazze’de iki kız kardeşin hayatta kalma mücadelesi

Hayatları bir gecede değişen iki kız kardeşin öyküsü, Gazze’deki insani krizin ve çocukların yaşadığı acının sembolü hâline geldi. Maria ve Ensam bir gecede ailelerinden 20 kişiyi kaybetti, şimdi iki kız kardeş yaşam için büyük mücadele veriyor.

NAGHAM KARAJEH

Gazze – Gazze’nin kuzeyinde, yıpranmış bir çadırın gölgesinde iki küçük kız çocuğu hayata tutunmaya çalışıyor. Maria Reyhan ve Ensam. Bir saldırıyla sadece evlerini değil, anne-babalarını, kardeşlerini ve çocukluklarını da kaybettiler. Biri gözlerini, diğeri adımlarını yitirdi; ama ikisi de hayallerinden vazgeçmedi. Onların hikâyesi, Gazze’deki büyük felaketin küçücük bir yansıması.

10 yaşındaki Maria ve 8 yaşındaki kız kardeşi Ensam, İsrail saldırısının hayatlarını altüst etmesinin ardından geriye kalan tek barınaklarına sığınmış durumda.

Cebaliye Mülteci Kampı’nda, eski bir apartmanda yaşayan aile, İsrail ordusundan gelen tehdit uyarıları nedeniyle evi geçici olarak terk etti. Ancak güvenlik gerekçesiyle geri dönülebileceği söylenince aile, umutla evine döndü. Ardından gelen bombardıman, Maria ve Ensam’ın anne-babasını ve kardeşlerini de aralarında bulunduğu 20 aile üyesinin yaşamını yitirmesine neden oldu.

Maria, gözünü yitirdi.  Sağ gözünü tamamen kaybetti, sol gözü ise sadece silik gölgeleri seçebiliyor:
Maria, “Artık sadece gölgeleri görüyorum. Hayalim, bir gün kız kardeşimi yeniden görebilmek ve doktoruma benzemek için okuyabilmek” diyor.

Küçük yaşına rağmen artık en basit ihtiyaçları bile tek başına karşılayamıyor; tuvalete gitmekten yemek yemeye kadar her şeyde amcası ya da kardeşine muhtaç.

Ensam ise sol bacağına saplanan şarapnel nedeniyle ameliyat oldu ve bacağına platin takıldı. Çocukça bir masumiyetle şunları anlatıyor:

“Artık koşamıyorum, oyun oynayamıyorum. Arkadaşım gibi koşmayı, okula dönmeyi, eski hayatıma kavuşmayı hayal ediyorum.”

Binlerce kişi yaşamını yitirdi

Bu hikâye, Gazze’de binlerce çocuğun yaşadığı trajedinin sadece bir örneği. 7 Ekim 2023’ten bu yana süren savaşta, Filistin Sağlık Bakanlığı ve BM raporlarına göre 61 bin 400’den fazla kişi hayatını kaybetti, 15 bin 600’ü çocuktu. Yaralı sayısı 153 bini aştı. Gazze’de sivillerin yüzde 80’i bu kayıpları oluştururken, yüzlerce kişi açlık ve sağlık hizmetlerinin çöküşü nedeniyle yaşamını yitirdi. 352 okul kapandı, binlerce öğrenci eğitimden mahrum kaldı.

BM verilerine göre, 1,4 milyondan fazla insan çadır kentlerde ve derme çatma barınaklarda yaşıyor. Elektrik, temiz su ve sağlık hizmetleri yok.

Maria ve Ensam’ın hikâyesi, sadece kişisel bir hikaye değil; aynı zamanda bu büyük insani felaketin yüzlerinden biri.

Maria hâlâ tek bir şeyin hayalini kuruyor, görme yetisini yeniden kazanabilmek. Ancak Gazze’de böyle bir ameliyat mümkün değil. Tek şansı, yurt dışında tedavi görebilmek ama abluka ve seyahat kısıtlamaları bu umudu neredeyse imkânsız kılıyor.

Ensam ise masum bir umutla şunları fısıldıyor:

“Okula gitmek, koşmak, oyun oynamak istiyorum. Normal bir çocuk gibi yaşamak istiyorum.”

Maria ve Ensam, Gazze’de yitirilen çocukluğun simgesi oldu. Bir yandan acı ve engellerle boğuşuyorlar, diğer yandan küçük umutlarıyla hayata tutunmaya çalışıyorlar. Onların hikâyesi, Gazze’deki çocukların sessiz çığlığı: Yaşamak, okumak, oynamak… sadece çocuk olmak istiyorlar.