Gazze’de barınma merkezlerindeki kadınların yaşamı

Genç kadınlar, Gazze'deki barınma merkezlerinde yaşamlarını zor koşullar altında sürdürmeye çalışıyor. Kampta yaşayan Nur Khalaf, genç kadınların yaşadığı sorunların başında hijyenik malzemelere erişilememesi ve mahremiyet eksikliği olduğunu belirtiyor.

NAGHAM KARAJEH

Gazze- Gazze’de 7 Ekim 2023’ten bu yana devam eden saldırılarla binlerce kişi yerinden edildi. Savaşla birlikte Filistinli genç kadınlar da kendilerini barınma merkezlerinde buluyorlar. Genç kadınlar burada, mahremiyetin yokluğu, temel ihtiyaçların eksikliği ve ağır günlük işlerin zorlukları ile mücadele ediyorlar.

Genç bir kadın olan Nur Khalaf, ailesiyle birlikte yedi kez evlerini terk etmek zorunda kalmış ve sürekli zorla tahliye edilme emirleri nedeniyle barınma merkezlerinde yaşadığı sıkıntılı süreci ajansımıza anlattı.

Gıda temini için uzun kuyruklarda beklemek, günlük yaşam için temel ihtiyaçları sağlamak ve geçici barınma merkezlerinde yaşamak zorunda kalan Nur Khalaf, "Ailem için her gün birçok iş yapmak zorundayım, uzun saatler su kuyruğunda beklemekten, ağır su bidonlarını taşımaktan ve odun yakmaktan başlayarak, her şeyi ben yapıyorum" dedi.

Yükselen fiyatlar ve kaynakların kıt olması, kız çocuklarının gıda ve diğer temel ihtiyaçları sağlamak için sürekli bir çaba içinde olmalarına neden oluyor.

Birçok genç kadının ailelerini ayakta tutmak için her gün daha fazla sorumluluk aldığını ifade eden Nur Khalaf "Buradaki kızlar, her ailenin omurgasıdır. Onlar büyük sorumlulukları üstleniyor, ancak durumları daha da zorlaştıran bir ortamda bu yükler iki katına çıkıyor" diye belirtti.

En büyük sorun mahremiyetin olmayışı

Nur Khalaf barınma merkezlerine en çok mahremiyetin olmayışından rahatsız olduklarını belirterek, şunları söyledi: “En basit insani haklardan biri olan uyku bile büyük bir lüks haline geliyor, çünkü kızlar günlük kıyafetleriyle ve başörtüleriyle uyumak zorunda kalıyorlar. Artık kendime ait bir alanım olduğunu hissetmiyorum, hatta rahat bir şekilde uyumak bile hayal oldu. İyi bir şekilde banyo yapmamız imkansız çünkü kalabalık barınma merkezlerinde duş almak da güvenli değil."

Hijyenik malzemelerin eksikliği

Kız çocukları ve kadınlar, sürekli akan suyun olmadığı, elektriklerin kesildiği ve mekanların aşırı kalabalık olduğu bu merkezlerde, temel hijyen ihtiyaçlarını karşılamak için ilkel yöntemler kullanmak zorunda kalıyorlar. Nur ve arkadaşları, suyu ateşte ısıtıp, sonra ortak ihtiyaç yerlerine taşımak zorunda kalıyorlar. Bu işlemde mahremiyetin olmaması, onları daha da zor durumda bırakıyor. Bu koşullar, özellikle regl dönemlerinde büyük bir zorluk yaratıyor, çünkü temizlik ve hijyen malzemeleri çok az bulunuyor. Nur Khalaf, "Bazen günlerce banyo yapmıyoruz, bu da sağlık sorunlarına yol açıyor. Özellikle regl dönemlerinde bu daha da kötüleşiyor çünkü ihtiyacımız olan malzemeler yok" diye yaşadıklarını anlattı.

“Ayrıca, barınma merkezlerinde hijyenik malzemelerin temini de büyük bir sorun. Fiyatların yüksekliği ve sınırların kapalı olması, temel sağlık ürünlerine ulaşmayı neredeyse imkansız hale getiriyor” diyen Nur Khalaf, yaşadıkları yerlerin kirli ve kalabalık olduğunu en temel haklardan bile mahrum kaldıklarını ifade etti.

‘Filistinli kadınlar direncin simgesidir’

Nur Khalaf, "Başka seçeneğimiz yok, zorluklara rağmen devam etmek zorundayız," diyerek, Filistinli genç kadınların dirayetli olduklarını vurguladı. Nur Khalaf, her gün ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için elinden geleni yaptığını söyleyerek, Filistinli kadınların zorluklara karşı nasıl yaratıcı çözümler bulduğunu ve temel ihtiyaçların eksik olduğu bir ortamda nasıl ayakta kaldığını şu sözler ile ifade etti: "Filistinli kadınlar, halkının ve topraklarının başına gelen felaketlere karşı direncin, sabrın ve iradenin simgesidir."