Filistinli kadınlar Jina Mahsa Amini için soruşturma komitesi istiyor

Gazzeli aktivist kadınlar, İran’da eylemde olan kadınlara desteklerini açıklayarak, katledilen Jina Mahsa Amini için soruşturma komitesi kurulması talebinde bulundu.

REFIF ESLEEM

Gazze - Kürt kadın Jina Mahsa Amini'nin katledilmesinin ardından İran'da bir öfke dalgası oluştu ve halk sokaklara inerek protestolar gerçekleştirdi. Dünyanın dört bir yanında aktivistler ve feministler bu protesto dalgasına destek vererek, sosyal medya hesaplarında dayanışma kampanyaları başlattı, sokaklara inerek İranlı ve Rojhelatlı kadınların taleplerine destek açıklamaları yaptı.

Kadının yaşam hakkı gasp ediliyor

Feminist aktivist ve Gazze Şeridi Kadın Komiteleri Birliği Vakfı Direktörü Taghreed Juma, kadın cinayetlerini, bir kadının yaşam hakkının gasp edilmesini temsil ettiği için kınadı. Gazzeli aktivis, Jina Mahsa Amini'nin maruz kaldığı şiddetin tek tip değil, çeşitli şiddet türlerini içerdiğini belirterek bu şiddetin açık bir şekilde uygulandığına dikkat çekti.

21. yüzyılda kadınlar hala baskı altında

İranlı kadınların saçlarını makasla kesmek ve İran rejimine ne olduğuna dair net bir mesaj vermek için başları açık olarak dışarı çıktıklarını da söyleyen Taghreed Juma, “Hiç kimsenin bir başkasını görünüşünden dolayı öldürmeye veya ahlakını yargılayarak hayatına son vermeye hakkı yok. Yirmi birinci yüzyılda yaşıyoruz ve parlamento üyesi ve bakan olarak liderlik pozisyonlarında olmalarına rağmen kadınlara hala bu şekilde davranılıyor” dedi.

Tüm feministlere çağrı: Soruşturma komitesi oluşturulmalı

İster İslami ister laik olsun, asıl sorunun devletlerin yaşam hakkını nasıl ele aldığıyla ilgili olduğunu vurgulayan Taghreed Juma, tüm feministlere çağrıda bulunarak, “İranlı genç kadın Mahsa Amini'nin katledilme olayını takip etmek ve sonuçlarını kamuoyuna açıklamak için bir soruşturma komitesi oluşturulmalı. Protesto gösterilerine devam edilmesi gerekiyor” diye ifade etti.

İnternet ve elektrik kesintilerine eleştiri

Taghreed Juma ayrıca İran’da devam eden protestoların dünya tarafından duyulmaması, görülmemesi için rejimin gerçekleştirdiği internet kısıtlamaları ve kesintilerinin de derhal durdurulması gerektiğini söylerken “Elektrik ve internet kesintileri suçtur fakat tüm dünya ve İran halkı buna rağmen yaşananların farkında” dedi.

Filistinli kadın hakları aktivisti Fatima Ashour ise, “İran’da yirmili yaşındaki bir genç kadının maruz kaldığı adaletsizliğe duyulan tepkilere kulak verilmeli. Sözde ahlak polisi için uygun olmayan bir kadın öldürülemez” diye konuştu.

“Bir daha yaşanmaması için...”

Bu suça en uygun hukuki cevabın, tüm feminist ve uluslararası örgütler tarafından ortak bir dilekçe ile mahkemeye sunulmak üzere dava açılması ve Jina Mahsa Amini’nin katillerinden hesap sorulması için bu adımın atılması gerektiğini söyleyen Fatima Ashour, “Sosyal ağlardan, internet sitelerine kadınlar her yerde baskı oluşturmalı ve haklarını savunmalı bu kampanya bir an önce hayata geçmeli” şeklinde konuştu. Fatima Ashour, Filistinli kadınların İranlı kadınlara sonuna kadar destek verdiğini söylerken “Bir daha yaşanmaması için her türlü çalışmayı yapmaya hazırız” ifadesinde bulundu.

“43 yıldır yaşanan baskıların sonucu”

İnsan hakları aktivisti Nihal Abu Daqqa ise Jina Mahsa Amini'nin başına gelenlerin sadece bir kadının başına gelmediğini bunun bariz bir örnek ve sembol olduğuna dikkat çekti. Nihal Abu Daqqa, yaşananların büyük bir insan hakkı ihlali olduğunu vurguladı ve Mahsa Amini’nin ölümünün adaletsizliğe karşı çıkan protestolar için bir kıvılcım olduğunu söyledi. Nihal Abu Daqqa, 43 yıldır İranlıların ve İranlı kadınların maruz kaldığı baskıların bir sonucu olarak protestoların yaşandığına dikkat çekerek İranlı kadınlara dayanışma mesajlarını ilettiklerini kaydetti.