Emine Akşahin: Cinsel istismarda failler asla gizlenmemeli
Son dönemlerde özellikle kamu kurumlarında artan cinsel istismar vakalarına dikkat çeken Eğitim-Sen Diyarbakır 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Emine Akşahin, “Faillerin asla gizlenmemesi, cezasızlık politikası ile dışarıda elini kolunu sallayarak dolaşmaması bir sonraki çocuk ya da kadın için tehdit oluşturacak şekilde toplumda yer almaması için tedbir alınması gerekli” dedi.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed - Türkiye ve dünyada son dönemlerde çocuklara yönelik yaşanan cinsel istismar vakaları gündemdeki yerini korurken, İnsan Hakları Derneği (İHD)’nin 2018 raporuna göre, Türkiye çocuk istismarında dünyada 3’üncü sırada yer alıyor. Yayınlanan raporların yanı sıra son yıllarda bölgede okul, cami ve kamu kurumlarında artan çocuk istismarı vakaları da dikkatlerden kaçmıyor. Son bir hafta içerisinde Van, Siirt, Hakkari, Cizre ve Dicle gibi il ve ilçelerde çocuğa yönelik cinsel istismar vakaları basına yansıdı. Olayların faili korucu, öğretmen, uzman çavuş, devlet personelleri ve baba, dayı, kuzen gibi aile yakınları olurken, ortaya çıkarılan olaylarda faillerin gereken cezayı almaması da yaşanan istismarların tesadüf olmadığını gösteriyor.
“Yürütülen politikalar şiddeti artırıyor”
Eğitim-Sen Diyarbakır 1 Nolu Şube Eş Başkanı Emine Akşahin, okullarda ve okul dışında artan çocuk istismarı vakalarının artış nedenlerine ve bunlara karşı alınması gereken önlemlere değindi. Kadına ve çocuğa dönük artan bu tür olayların en büyük nedeninin iktidarın kazanılmış hakları gasp eden politika üretmesi olduğuna yer veren Emine Akşahin, iktidarın tarikat ve cemaatlerin bakış açısı ile politika yürüttüğünü ifade etti. Emine Akşahin konuya dair şunları söyledi: “Cumhurbaşkanının bir sözüyle İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi toplumun her alanında kullanılan dil, kadınının ve çocuğun konumlandırıldığı yer bütün bu şiddet sarmalının bu kadar derinleşmesine neden oldu. AKP-MHP iktidarının son süreçte yürüttüğü cezasızlık politikası da kadın ve çocuğa yönelik şiddet artmasında etkili oldu.”
“Failler cezasızlık zırhına büründürülüyor”
Cezasızlık politikasının da artan şiddet ve istismar olaylarında etkisi olduğuna yer veren Emine Akşahin, öğrencileri istismar eden öğretmenlerin görevlerinden uzaklaştırılmak yerine yer değişimi ya da kademe cezası gibi cezalar ile ödüllendirildiklerini ifade etti. Faillerin ellerini kollarını sallayarak gezmesinin bu istismar olaylarını daha da derinleştirdiğini vurgulayan Emine Akşahin, “Son süreçte okullara baktığımız zaman çocuk istismarının bu kadar yaygınlaşması, çocuklarla temas halinde olan kurumlarda çalışan kişilerin çocuklara bu kadar pervasızca şiddet uygulaması aslında bu cezasızlık politikalarının bir ürünüdür. Anında dava dosyasına gizlilik kararı getirilerek kamuoyunun bu davayı takip etme süreci engelleniyor. Bu da faillere bir cezasızlık zırhı büründürüyor” sözlerini kullandı.
“Kişilerin statüsü mağduriyetin önünde tutuluyor”
“Şuan gördüğümüz tablo hem üzüntüye hem de şoke neden oluyor” diyerek yaşanan durumunun ciddiyetine dikkat çeken Emine Akşahin, hükümetin kadın ve çocuklara yaşam hakkı sağlamakla mükellef olduğunu hatırlattı. Yaşanan olayların basit olmadığının farkında olduklarını belirten Emine Akşahin şu ifadelere yer verdi: “Kişilerin statülerinin çocuğun yaşadığı mağduriyetin önünde tutulduğunu, olayı dışarı çıkaran kişinin hedef haline getirildiği ve yine olaya dair somut delil gösterilip gereken hassasiyetin gösterilmediğini görüyoruz. Yaşanan bu durumlar nedeniyle sürece de sağlıklı bir şekilde dâhil olamıyoruz. Bunu yapamadığımız için de ailenin ve çocuğun yaşadığı mağduriyetin destekçisi olamıyorsunuz. Bölgede günlerdir farklı kentlerde okullarda yaşanan istismar olayları ile karşı karşıya kalıyoruz. Faillerin asla gizlenmemesi, cezasızlık politikası ile dışarıda elini kolunu sallayarak dolaşmaması bir sonraki çocuk ya da kadın için tehdit oluşturacak şekilde toplumda yer almaması için tedbir alınması gerekli.”
“Kadın, çocuk ve doğadan yana bir dil kullanılmalı”
Son olarak yaşanan istismar olaylarına dair alınması gereken önlemleri sıralayan Emine Akşahin, “Ayrım gözetmeksizin tüm çocukların yaşam hakkını koruyan, sağlayan etkin çalışan bir çocuk politikası üretilmesini istiyoruz. Çocuklarla çalışan bütün çalışanların mutlaka çocuk eğitimi ve istismarı üzerine eğitim almasını istiyoruz. Okullarda rehber öğretmen ya da psikologların ortak çalıştığı seminerlerin verilmesi gerekiyor. Her öğretmen bu konuda mutlaka kendi öğrencilerini gözlemlemelidir. Mağduriyet yaşanmışsa bunun ortaya çıkması gerekiyor. Buna dair toplumun her alanında bir farkındalık oluşturulmalıdır. Bu istismarları önleyici tedbirler alınmalıdır. Çocuktan, kadından ve doğadan yana bir dil kullanıp yeni bir toplumsal inşa süreci başlatmalıyız” diyerek sözlerini noktaladı.