Efrinli kadınlar Baas rejiminin ambargolarını anlattı

Şehba’da kamplarda yaşayan Efrinli kadınlar, Baas rejiminin ambargosuna işaret ederek, yemeklerini çadır aralarında yaktıkları ateşlerde pişirdiklerini ve tehlikesini hatırlattı. Kadınlar, otoritelere seslenerek, göçmen haklarının sağlanmasını istedi.

ŞÊRÎN ELÎ

Şehba - Halep’e bağlı Eşrefiyê ve Şêx Meqsûd mahalleleri ile Şehba bir süredir Şam hükümetine bağlı Firqeya-4 üyelerinin kuşatması altında. Şam hükümetinin ambargosu nedeniyle Şehba’daki kamplarda yaşayan Efrînli göçmenler birçok yaşamsal zorluk ile karşı karşıya. Kamplardaki kadınların yaşadıkları zorlukların yanı sıra, her şeyin fiyatı dört katına çıkmış durumda. Yine gaz, yakıt ve sağlık malzemelerinin olmaması ve aralıksız süren ambargo yaşamı daha da zorlaştırıyor. Özerk Yönetim kendi imkanları doğrultusunda göçmenlere yardımcı olmak ve ihtiyaçlarını karşılamak istiyor. Bir süredir Efrînli göçmenler Şehba’da gaz bulamadıkları için yemeklerini odun ateşinde çadırların arasında yapıyorlar. Şehba’daki kantonda kalan Efrinli kadınlar, Baas rejimin ambargosuna ve yaşadıkları zorluklara ilişkin ajansımıza konuştu.

“Gerçeğe gözünüzü açın”

Efrîn’in Mabata ilçesine bağlı Zerko köyünden olan 68 yaşındaki Osye Ebdo, 8 çocuk annesi. Osye Ebdo, devletlerin kirli siyaseti nedeniyle kamplarda birçok zorluk ile karşı karşıya olduklarını anlatıyor.

“Baas rejimi bir süredir göçmenler ile Halep’e bağlı Şêx Meqsûd ile Eşrefiye mahallelerine yönelik gaz ve yakıtı kesmektedir. Şimdi yaktığımız ateşin üzerinde yemeklerimizi yapıyoruz. Sivil halk uluslararası devletlerin siyasetlerinin kurbanı oluyor. Göçmenlerin kamplarında yaşanan günlük zorlukların yanı sıra Şam hükümeti göçmen halkın ihtiyaçlarını karşılamıyor.”

Yemeği çadırlar arasında yaktıkları ateşin üzerinde yapmanın tehlikesinden bahseden Osye Ebdo, “Bir süredir gaz yok. Bu yüzden yemeğimizi yaktığımız ateşlerin üzerinde pişiriyoruz. Devletlerin yürüttüğü siyaset kirli bir siyasettir. Bayramda halkın gaz, ekmek, sağlık malzemeleri ve yakıta ihtiyacı var. Ancak bizleri bunlardan mahrum bırakıyorlar. Şam hükümeti birlik ve İslam adına sesleniyor, ancak bundan çok uzak. Mevsimlerde yaşadığımız zorluklar çoktur. Yazın çok sıcak kışın çok soğuk. Yaşadığımız zorlukları tüm dünya biliyor ama gözlerini bu gerçeğe kapatmışlar. Tüm uluslararası devletlere ve insan hakları örgütlerine sesleniyoruz; bu sessizliklerini bozsunlar” şeklinde konuştu.

“Ambargo yöntemi sürekli değişiyor”

Efrin’in Şeraya ilçesine bağlı Gemrûk köyünden olan 47 yaşındaki 5 çocuk annesi Xelide Reşo da “Berxwedan Kampı’nda yaşıyoruz. Baas rejimi, Şehba ve göçmenler üzerinde vahşi bir ambargo uygulamakta. 4 senedir Berxwedan Kampı’nda yaşıyoruz. Şam hükümeti her seferinde farklı ambargo yöntemi uyguluyor. İhtiyaçlarımızı bulamadığımızdan kaynaklı çok zorluk yaşıyoruz. Baas rejimi Efrin göçmenlerinin meşru haklarını ellerinden alıyor. Çadırlar arasında yakılan ateşin tehlikeleri var” diye ifade etti. Yaşanan ambargoya karşı mücadele edeceklerini ifade eden Xelide Reşo, devletlerin göçmenlerin yaşadıkları sorunlara gözlerini açmasını ve Türkiye’nin saldırılarına çözüm bulunması gerektiği yönünde çağrı yaptı.

“Çözüm bulun” çağrısı

Efrin’in Şiyê ilçesine bağlı Xelîl köyünden olan 37 yaşındaki Fidan Mihemed, göçmen kamplarında verilen mücadeleye işaret ederek şunları söyledi:

“Serdem Kampı’nda yaşıyoruz. Ne yazık ki birçok naylon çadırların altında birçok zorluk ile karşı karşıyayız. Baas rejimi Şehba’da yaşayan Efrinli göçmenlere ambargo uyguluyor. Bununla irademizi kırmak istiyorlar. Ancak kimse bizim irademizi kıramaz ve mücadeleden bizi koparamaz. Devlet, ambargo ve temel ihtiyaçların olmamasının Efrin halkını etkileyeceğini düşünmesin. Hiçbir zaman davamızdan ve mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Her ülkenin gaz ve ekmek ihtiyacıdır. Baas rejimine bağlı Firqeya-4 halkın günlük ihtiyacının Şehba’ya geçmesine izin vermiyor. Hastanelerde sağlık malzemeleri yok. Türk devletinin işgali nedeniyle yönümüzü güvenli olan bölgelere verdik. Ancak Şehba, Şêx Meqsûd ve Eşrefiye mahallelerine ambargo farz kılındı. Göçmenlerin hakları onlara tam verilmeli. Devletlere, göçmenlerin haklarına sahip çıkma ve Firqeya-4’e bir çözüm bulmalarını istiyoruz. Bizim için önemli olan gazın verilmesidir.”