Dêrazor’da kadınlar Özerk Yönetim ile yeniden haklarını kazandı

Dêrazor IŞİD’in kontrolündeyken kadınların, baskı, şiddet ve katledilme ile yüz yüze olduğunu ve tüm haklarının ellerinden alındığını söyleyen kadınlar...

EMÎLÎ SELÛM

Dêrazor -  Dêrazor ve köylerinde kadınlar, ev işleri, evlilik ve çocuklara bakmaktan başka hiçbir rollerinin olmadığı bir aşiret toplumunda yaşıyordu. Hayvancılığın yanı sıra tarım işleri de yapma sorumluluğunu üstlenen bu kadınların eğitim, öğretim hakları yok ve yine aşiret dışındaki başka biri ile evlenemiyorlardı. Kadınlar ayrıca miras hakkından da yoksun bırakılıyordu. 2014 yılında IŞİD, Dêrezor bölgesini kontrol altına aldı ve bu durum yine en çok kadınları etkiledi. Kadınlar bu durumla birlikte daha çok haklarından mahrum bırakıldı. Kadınların komşularını ve akrabalarını ziyaret etmeleri bile yasaklandı. Ancak bu durum 2019 baharında değişti. Suriye Demokratik Güçleri (QSD), bölgeyi IŞİD’ten kurtardı ve 4 yıldır kadınlara yönelik örf, adet, gelenek ve din adına yapılan zulme ve şiddete son verdi.

“Baskı şiddet ve aşağılama”

Dêrazor Kadın Komitesi üyesi Newal Mihemed, kadınların IŞİD’in kontrolünde yaşadığı dönemi hatırlatarak, bu dönemi “baskı, şiddet ve aşağılama ortamı” olarak tanımladı. Kadınların IŞİD döneminde tüm haklarını kaybettiğini söyleyen Newal Mihemed, “Eşini kaybeden kadınlar DAİŞ’ten önce çocuklarına bakabilmek için çalışabiliyor. Ancak çeteler, buna engel oldu ve çalışmalarına izin vermedi. Çünkü onlara göre bir kadın yanında yakın bir erkek olmadan dışarı çıkamıyor ve çalışmıyordu” dedi. Dêrazor’da kadınların renkli yöresel kıyafetlerinin olduğunu ancak IŞİD’in kadınlara çarşafı dayattığını anlatan Newal Mihemed, “Bu bölge halkının kültürü değil. Bugün bile çoğu kadın DAİŞ korkusu nedeniyle çarşaf ve peçe giyiyor. DAİŞ yenildikten sonra bile bölge erkekleri ailelerindeki kadınların peçeyi atmalarına izin vermedi” diye belirtti.

QSD ile yaşam değişti

Bölgenin IŞİD’ten kurtarılmasının ardından bölgedeki kadınların ve tüm toplumun durumunun çok değiştiğini belirten Newal Mihemed, “Suriye rejimi ve DAİŞ çeteleri döneminde kadınlar ihmal edilmişti. Ancak Demokratik Suriye Güçleri'nin bölgeyi kurtarmasıyla birlikte durum değişti ve bölgede güvenli bir ortam oluşmaya başladı. Kadınlar toplum içindeki rollerini yeniden kazandılar. Tüm kurumlarda aktif rol aldılar ve kadın haklarını koruyan kadın örgütleri açtılar” diye ifade etti. Newal Mihemed, “Kadınlar Özerk Yönetim sayesinde baskıdan kurtuldular. Kişiliklerini ve kendilerini ifade etmeyi sağladılar. Tüm sosyal, siyasi ve askeri faaliyetlerde aktif oldular ve ekonomik anlamda kendi öz güçlerine sığındılar” şeklinde konuştu.

Özerk Yönetimler yeniden

Zenûbiya Kadın Topluluğu yöneticisi Meryem El-Zuxeri, bölge IŞİD’in kontrolündeyken ki süreci “Adaletsiz 4 yıl” olarak tanımlayarak, “Bu süreçte kadınların özgürlükleri ve tüm hakları ellerinden alınmıştı. Birçok zorluk ile karşılaştık. Bizlere şantaj yapıldı, evlerimizden göç etmek zorunda kaldık. Mal mülkümüz çalındı. Aile bireylerimizi kaybettik” diye belirtti.  Meryem El-Zuxeri, Özerk Yönetim ile birlikte haklarını yeniden elde ettiklerini vurguladı. Meryem El-Zuxeri, Suriye Demokratik Güçleri tarafından bölgenin IŞİD’ten kurtarılmasının kendisini derinden etkilediğini dile getirdi.

Katledilmeyle karşı karşıya kalıyorlardı

El Sanatları Öğretmeni Mona Mehdin, Dêrazor’un IŞİD’in kontrolündeyken çok zorluk çektiğinden bahsetti. IŞİD döneminde kadınların varlığının olmadığını ifade eden Mona Mehdin, kadınların sadece hizmetçi olarak görüldüğünü söyledi. Kadınların evlerinden çıktığı zaman katledilme ile karşı karşıya geldiğini anlatan Mona Mehdin, “Bölgenin QSD tarafından DAİŞ çetelerinden kurtarılması, kadınların cinsiyetler arasında ve her türlü istihdamda eşit haklara sahip olmasını sağladı” şeklinde konuştu.