İstanbul- Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilenlerin akıbetini öğrenmek ve faillerin yargılanması için yaptıkları eylemlerinin 892’nci haftasında. Açıklamalarını online yapan Cumartesi Annleri kayboluşlarının 30’uncu yılında Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ü andı.

Açıklamaya katılan Hüsamettin Yaman'ın ağabeyi Feyyaz Yaman, kardeşi ve Soner Gül’ün kaybolmasının ardından birçok resmi makama başvurduklarını ancak hiçbir cevap alamadıklarını söyledi.

Cumartesi Anneleri adına basın metnini Derya Yıldırım okudu. Derya Yıldırım, “30 yıldır soruyoruz, Hüsamettin Yaman ve Soner Gül nerede? Bizim itirazımız yalnızca sevdiklerimizin bedensel kaybına değil, ülkemizde hukuk devletinin, adaletin ve vicdanın da kaybına dairdir” diye konuştu.

Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’e ne oldu?

22 yaşındaki Hüsamettin Yaman İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu öğrencisiydi. Paşabahçe'deki stajını yeni bitirmişti.21 yaşındaki Mehmet Soner Gül ise Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisiydi. 4 Mayıs günü Ağabeyi Feyyaz Yaman'ı iş yeri telefonundan arayan bir kişi "Hüsamettin, Soner Gül ile birlikte gözaltına alındı. Hayatlarından endişe ediyoruz. Bir an önce emniyete başvurun" dedi. Feyyaz Yaman, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne başvurdu. Dönemin Terörle Mücadele Şube Müdürü Reşat Altay ile görüştü ve “Biz yapsak, köprünün altına bırakırız, haber de veririz ama bizimle ilgisi yok” dedi. İki ailede çocuklarının bulunması için tüm kurumlara gitti. Hiçbir zaman Hüsamettin ve Soner'in gözaltına alındığı kabul edilmedi. 19 Aralık 2011 tarihinde özel harekât polisi Ayhan Çarkın'ın itirafları basına yansıdı. İtirafların bir bölümünde Hüsamettin ve Soner için Ayhan Çarkın "Kafalarına birer kurşun sıkmak suretiyle öldürdük. Çerkezköy kırsalına gömdük. Ölürken son sözleri 'İnsanlık onuru işkenceyi yenecek' oldu" dedi. Açıklama üzerine yeniden suç duyurusunda bulundu ancak yine yol katedilmedi. Dosya zaman aşımına sürüklenerek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararla kapatıldı.