Bitmeyen bekleyiş: Öldüler mi sağlar mı bilmek istiyoruz

Minbiç ve Kobanê kentinde örgütlenen Kuzey ve Doğu Suriye Mahkum Aileleri Komitesi, sadece IŞİD tarafından yakınları kaçırılan ve halen kayıtlarda “tutuklu” olarak geçenlerin akıbetlerini ortaya çıkarmak için ailelerin bir araya gelerek kurdukları bir örgüt. Aileler çok sayıda girişim ile çocuklarını aramaya devam ediyor ve onların arayışı 2014 yılında Minbiç’in IŞİD kontrolüne geçmesinden bu yana sürüyor.

SÎBÎLIYA EL-ÎBRAHÎM

Minbiç – Korkunç görünümleri, yağma, talan, insan kaçırma ve dünyanın gözü önünde işledikleri onlarca cinayetin üzerinden yıllar geçti. Evet IŞİD’den ve aradan yıllar geçmesine rağmen yaptıklarını unutmayanlar arasında belki de binlerce Suriyeli aile evlatlarını, eş ya da torunlarının yolunu gözlüyor. Ölüler mi sağlar mı bilmiyorlar, ancak onlardan gelebilecek bir telefon yada bir haberin yolunu gözlüyorlar. Kuzey ve Doğu Suriye Mahkum Aileleri Komitesi, henüz akıbeti bilinmeyenlerin dışında akıbeti belirlenen yalnızca 220 tutuklu ya da ailenin bitmeyen bekleyişlerine çare olabilmiş.

7 yıldır eşinin yolunu gözlüyor

Kayıp yakınlarından biri olan 50 yaşındaki Sabîha Mihemed’in 9 çocuğu var. Şu anda 63 yaşında olduğunu belirttiği eşi Ramazan Xasman Ehmedê, 2014 yılında IŞİD tarafından gözaltına alınmış. Yaşadığı o günü unutamadığını söyleyen Sabîha Mihemed, “mahşer günü” olarak tarif etmeyi yeğliyor. Eşi, erkek kardeşleri, oğulları ve oturduğu mahalle sakini erkeklerin aynı gün tutuklandıklarını, IŞİD tarafından işkence edildiklerini ve 50 gün sonra ise hepsinin serbest bırakıldığını ancak eşinin ise dönmediğini aktarıyor. Aynı zamanda IŞİD tarafından ise tüm mal varlıklarına da el konduğunu ekliyor sözlerine.

“Yaşayıp yaşamadığını öğrenmek istiyorum”

Eşinin gözaltına alınmasının üzerinden 7 yıl geçtiğini söyleyen Sabîha Mihemed, “Tek isteğim eşimin yaşayıp yaşamadığını öğrenmek. Minbiç Askeri Meclisi 2016 yılında Minbiç’i kurtarma operasyonuna başladığında eşimi bulabileceğimiz umudum canlanmıştı. Minbiç kurtarıldıktan sonra kente döndük. Bir gün geri döner diye eşimi bekliyorum, kent kurtuldu, IŞİD kovuldu, ama yaralarımız hala iyileşmedi” diyerek, eşinin yolunu gözlediğini söyledi.

“Sesimizi tüm dünya duymalı”

Minbiç’in kurtarılmasının ardından yaşananları birbir hatırlaadığnı söyleyen Sabîha Mihemed, “Türkiye bölgede IŞİD’i açık birşekilde destekledi. Minbiç’in ve IŞİD’in temizlenmesinden de rahatsız oldu. En kötü eylemlerini de IŞİD temizlenmeye başladıktan sonra gerçekleştirmeye başladı. Şimdi bizler ikinci kez zehir içmek istemiyoruz. Türkiye’nin bölgelerimize girmesininin çok büyük tehlike olduğu görülmeli. Sesimizi tüm dünya duymalı. Biz kayıp verdik, hala sevdiklerimizden haber alamıyoruz ve bunun başka ailelere de olmasını istemiyorum” diye konuştu.

"Oğlum yağmaya karşı çıktığı için tutuklandı”

2014 yılında IŞİD tarafından kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Yaser Şükrü Bakî’nin annesi 56 yaşındaki Fatima Narî, çocuğunun kentte IŞİD tarafından başlatılan yağmaya karşı olduğu için tutuklandığını kaydetti. Fatma Narî, “Şehri çeteler kontrol ediyordu, Kobanê'nin köylerindeydik ve Minbiç halkına yönelik ihlal haberleri başladı ve çeteler Kobanê'ye saldırdığında Türkiye'ye gittim. Çeteler Minbiç'e girmeden önce oğluma bir an önce gitmesini söyledim, ama aradan sadece bir gün geçti ve tutuklandığı haberi geldi. En büyük kızım o sırada yedi yaşındaydı ve en küçüğü sadece sekiz aylıktı. Tutuklandığını duyduğumda bölgeler arasındaki sınırlar IŞİD ve Türkiye kontrolünde ve hep açıktı, bunu kendi gözlerimizle gördük” ifadelerinde bulundu.

“Şahit olduklarım hafızamdan silinmez”

Fatma Narî, Minbiç’in tamamen IŞİD’in kontrolünde olduğunu bilmesine rağmen oğlunu ve kayıp yakınlarını bulabilmek için kente tekrar geri döndüğünü ve çok kısa zaman önce ayrılmış olduğu kentin virane haline getirildiğini, sokakların insan pazarına dönüştürülerek, IŞİD’in uygulamalarına karşı gelenlerin cenazelerinin sokaklarda teşhir edildiğine şahit olduğu günlerin hafızasından silinmediğini dile getirdi.

“Türkiye’yi topraklarımızda görmek istemiyoruz”

Katledilenler arasında çok sayıda akrabasının da bedenlerinin teşhir edildiğini ve çocuğunu da o bedenler içerisinde umutsuzca aradığını ekliyor sözlerine Fatima Narî. IŞİD, Minbiç’ten temizleninceye kadar umutsuz bir şekilde oğlunu aramaya devam ettiğini ve bu arayışını hiç bırakmadığını kaydeden Fatima Narî, “Türkiye, tüm dünyanın gözü önünde IŞİD’i destekleyerek bölgeyi onun elinden işgal ederek kontrol etmek istedi, bugün başka çeteler eliyle aynı amacını gütmeye devam ediyor. Buna dur denilmeli. Ne IŞİD, ne Türkiye ne de başka güçleri kendi topraklarımızda görmek istemiyoruz ve biz çocuklarımızı istiyoruz” dedi.

SDG aracılığı ile BM’ye mektuba halen yanıt gelmedi

Çocukları IŞİD tarafından kaçırıldıktan sonra akıbetleri bilinmeyen, fakat hala tutuklu olduğuna inanan aileler, başta Suriye olmak üzere dünyanın neresinde olursa olsun çocuklarını aramaktan geri durmayacaklarını söylüyor. Suriye Demokratik Güçleri ile görüştüklerini ve Birleşmiş Milletler örgütüne bir talep mektubu kaleme aldıklarını, ancak henüz bir yanıt alamadıklarını belirten aileler, aradan 7 yıl geçtiğini tek umutlarının ve isteklerinin çocuklarına kavuşmak, haber alabilmek olduğunu kaydediyor.