Bir anne, bir direniş ve bir özgürlük hikayesi
Yaşamını özgürlük mücadelesine adayan Nafya Esad, “Önderliğimizin fiziki özgürlüğü sağlanana kadar savaşacağımı söylüyorum. Ayrıca, toprağımızı ve ülkemizi savunmak ve işgalcilere bırakmamak için QSD’ye desteğimizi en güçlü biçimde sunacağız” dedi.

ZEYNEB ÎSA
Qamişlo– Qamişlo’nun sessiz sokaklarında başlayan bir yaşam, yıllar içinde özgürlük mücadelesinin simgelerinden birine dönüştü. Nafya Esad, sadece bir anne değil; zorluklarla örülü bir hayatta çocuklarını direniş fikriyle büyüten ve yaşamını özgürlük idealine adayan bir kadın. 1980’lerden bu yana süren hayat hikâyesi, Rojava ve Kuzey-Doğu Suriye’de kadınların ve halkların özgürlük mücadelesine nasıl bir direniş zemini oluşturduğunu gözler önüne seriyor.
Kararlılığın simgelerinden biri oldu
Kuzey ve Doğu Suriye’de Rojava Devrimi’nden önce, Kürt yurtseverler büyük bir özveriyle, gizlilik içinde çalışmalar yürüttü. Topraklarında yürütülen bu sessiz mücadele, yıllar süren emekle örüldü. Rojava Devrimi’nin başlamasıyla birlikte bu direniş, özellikle devrimci kadınların öncülüğünde en güçlü haline ulaştı. Nafya Esad da bu kadınlar arasında yer alıyor; Şam hükümetinden gizlenerek yürüttüğü uzun soluklu mücadelesiyle, özgürlük yolunda kararlılığın simgelerinden biri oldu.
Kürt Özgürlük Hareketi ile ilk tanışma anılarını anlatan Nafya Esad, “Başlarda Apocu’ların kim olduğunu bilmiyordum. 1984'te Kuzey Kürdistan’dan komşularımız Rojava Kürdistanı'na geldi ve komşumuzun eşi bana ve eşime Apoculardan bahsetti. Onlarla yakın arkadaş olduk. Kısa sürede gerillalar evimize geldi ve onlarla gerillalar hakkında çok konuştuk. Eşim özgürlük hareketini çok sevdi. Özgürlük hareketi ezilen halkların kurtuluşu için vardı ve o dönemde Baas rejiminin baskılarıyla karşı karşıyaydık. Bizlerde demokratik bir toplum inşa etme çalışmalarımızı ve çabalarımızı gizlice yürütüyorduk."
‘Büyük bir direniş sergiledik’
Nafya Esad, 10 yılı aşkın süre cephe çalışması yürüttüğünü belirterek, şöyle devam etti:
"Çalışmaya başladıktan sonra Xerbî mahallesindeki evleri ziyaret ettik. Hareketi ve gerillaları evlerde halka tanıttık. İlk yürüyüşümüzü 1 Mayıs'ta Qamişlo’da gerçekleştirdik. Orada büyük bir direniş sergiledik. Ailem ve eşimde birçok zorlukla karşılaştı. Bize 'bu kişiler kim, neden onlarla çalışıyorsunuz? Onlar için çalıştığınız için rejim tarafından tutuklanabilirsiniz' diyorlardı. Ama tüm bu sözlere ve zorluklara rağmen pes etmedik, çalışmalarımıza devam ettik. Hâlâ ev ziyaretleri çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ben de 10 yıl cephe çalışması yürüttüm. Sonra evimiz halk arasında tanındı. Xerbî mahallesinden ayrılıp Kornîş mahallesine yerleştik. O mahallede de çalışmalar yürüttük."
‘Sürekli çalışıyorum’
Çalışmalarıyla büyük işler başardıklarını anlatan Nafya Esad, "Birçok kişi bize katıldı ve bizimle yan yana çalıştı ve çok başarılı işler başarıldı. 90'ların başında bir grup insan Önder Apo'nun yanına gideceğini söylediler. Önder Apo ile görüşmek için kendimi hazırladım. Bir hafta sonra Önder Apo'nun yanına gittik ve onunla görüştük ve bir haftalık eğitim aldık. Önder Apo'ya özgür dağlara gidebileceğimizi söyledim ve bize çocuklarımızın olup olmadığını sordu. Ben de var dedim. Bana, çocuklarımızı devrimci fikirlerle yetiştirmemiz gerektiğini söyledi. Çocuklarımızı devrimci fikirlerle yetiştirmenin, kadınları örgütlememizin başlı başına kutsal bir iş olduğunu söyledi. Önder Apo bana bunları söylediğinden beri, kadınları örgütlemek ve çocuklarımı devrimci fikirlerle yetiştirmek için sürekli çalışıyorum. Daha sonra Rojava Devrimi başlayana kadar çalışmalarımızı sürdürdük" şeklinde konuştu.
‘Örgütten asla ayrılmayacağım’
Nafya Esad, Rojava Devrimi başladıktan sonra Kadın Evi(Mala Jin) Uzlaşma Komitesi’nde çalıştığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
"Rojava Devrimi'ne kadınlar öncülük ettikten sonra 9 yıl boyunca Kadın Evi Uzlaşma Komitesi’nde çalıştım. Örgütten asla ayrılmayacağım. Bir şehit annesi olarak, Önderliğimizi fiziki özgürlüğüne kavuşturana kadar sonuna kadar savaşacağımı söylüyorum. Ayrıca, toprağımızı ve ülkemizi savunmak ve ülkemizi işgalcilere bırakmamak için QSD’ye desteğimizi en güçlü biçimde sunacağız.”