Şiddeti reddedip Jinwar’a yerleşti: Bu köyde erkek zulmü yok

Dört yıldır Jinwar Köyü’nde yaşayan Zeynep Siri, yaşadığı baskı ve şiddet nedeniyle bu köye sığındığını ve bu köy ile hayalini gerçekleştirdiğini söylüyor. Kadınların köleci zihniyetten kendini kurtarıp özgürlüğe doğru yürümelerini isteyen Zeynep Siri, kadınların haklarını savunması gerektiğini belirtiyor.

EBÎR MUHEMED

Qamişlo – Dünyanın her yerinde kadınların gördüğü şiddet her ne kadar yer-mekan olarak değişiklik gösterse de sonuçta gördüğü şiddetin rengi aynı. Ataerkil zihniyet nedeniyle ekonomik, siyasal, fiziki, psikolojik şiddet gören kadınlar, bir anlamıyla bu şiddete başkaldırarak kendi iradelerini var etmeye çalışıyorlar. Ortadoğu’da da kadınların gördüğü şiddet biçimi çok farklı değil. Ancak Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar için kurulan Jinwar Köyü bu anlamıyla şiddet gören kadınlar için önemli bir yer. Erkek egemenlikli sistem mağdurlarının sığındığı bu köyde yaşam tamamen komünal bir şekilde sürüyor. Gördüğü şiddet nedeniyle bu köye sığınan kadınların sayısı oldukça fazla. Şiddetten kendisini kurtarıp Jinwar’a yerleşen 29 yaşındaki Zeyneb Siri, Kuzey Kürdistan’ın Hakkari kentinin Yüksekova kentinden. Zeyneb Siri, 4 yıl önce Jinwar’a yerleşti.

4 yıldır Jinwar’da yaşıyor

Güzel bir yaşam arayışının olduğunu ve Jinwar köyünün onun hayalini gerçekleştirdiğini ifade eden Zeyneb Siri, “4 yıldır oğlum ile birlikte bu köyde güzel bir yaşam sürdürüyoruz. Bu köyü çok seviyorum. Bu köyde kendi kendimizi yönetiyoruz. Tarım ile yaşamsal ihtiyaçlarımızı sağlıyoruz. Köy ekonomisini köyden sağlıyor. Kadın Şifa adında bir hastanemiz var. Dükkan ve fırınımızda var. Ben köyün savunmasını yapıyorum” diyor.

“Zorlu ve kötü bir yaşam sürdüm”

Baba ve ağabeyinden şiddet gördüğünü anlatan Zeyneb Siri, “15 yaşında yaşça büyük bir erkekle zorla evlendirildim. Zorlu ve kötü bir yaşam sürdüm. Gördüğüm zorluklardan kaynaklı güzel bir yaşam arayışım sürekli oldu. 10 yıl Maxmur’da kaldım. Sonra Rojava Kürdistanı’na gelme kararı verdim ve Jinwar köyüne yerleştim” diye belirtiyor.

“Erkek zulmü yok”

Daha önce mahrum kaldığı eğitimini burada gördüğünü ifade eden Zeyneb Siri, “Oğluma hem anne hem de babalık ettim. Yaşamımı kendim yürütüyorum. Evin ne ihtiyacı varsa kendim sağlıyorum. Bu köyde erkek zulmü yok. Benim gibi şiddet gören çok sayıda kadın bu köyde yaşıyor. Bu kadınlarla birlikte mutlu bir şekilde yaşıyoruz. Babam okula gitmeme izin vermedi. Erkeklerin okumasını istiyor kızları ise bir an önce evlendirmek istiyordu. Şimdi köyde hem Kürtçe hem de Arapça dil eğitimi görüyoruz” diyerek, bu köye gelme amacının kendini geliştirmek ve özgür bir yaşam inşa etmek olduğunu söylüyor.

“Kadın kendini güçlendirmeli”

Kadın güçlendiği oranda şiddete karşı durabileceğini sözlerine ekleyen Zeyneb Siri, “Kadınlar köleliği ve şiddeti kabul etmemesi gerekiyor. Kadın kendini güçlendirdiği zaman erkek şiddetinin karşısında durabilir. Köleliği kabul ettiği oranda şiddet görmeye devam edecektir. Erkeğin kadının yaşamında olmasına gerek yok. Kendimi savunabildiğim zaman birinin yaşamımda olmasına gerek yok ve kendi çevremi de koruyabilirim. Köydeki kadınlarla konuştuğum zaman kadının erkeklerden ne kadar zarar gördüklerini görüyorum. Köyde bizler birlikte her şeyi yapıyoruz erkeğe ihtiyacımız yok” diye ifade ediyor.

“Kadınlar haklarını savunmalı”

Kendisine yönelik zulmü kabul etmeyerek özgür bir yol yürüyüşüne girdiğine vurgu yapan Zeyneb Siri, son olarak şu ifadelerde bulunuyor: “Bana yönelik baskıların hiçbirini kabul etmedim. Her anlamıyla zulüm gördüm. Kendi egemenliklerini üzerimde yürütmek istediler ama ben bunu kabul etmedim ve etmeyeceğimde. Bu yüzde yönümü özgürlüğe verdim. Bu köyde erkek olmadığı için bu köyü çok sevdim. Kadınların kendilerini geliştirmelerini, haklarını savunmalarını istiyorum. Kadınlar artık öldürülmesin istiyorum. Kadınların kendi hakları için sürekli eylemde olmasını istiyorum. Kadınlar kendilerini tanısın ve etrafını değiştirsin.”