“Özerk Yönetim ve Toplumsal Sözleşme tanınsın”

Toplumsal Sözleşme’nin tüm halkların haklarını koruduğunu ifade eden Şehit Aileleri Meclisi Kadın Komitesi üyesi Fatma Hisên, Şam hükümetinin Özerk Yönetimi tanımasını istedi.

RONÎDA HACÎ

Hasekê - Kuzey ve Doğu Suriye'de Kürtler, Araplar, Süryaniler, Ermeniler ve Êzidîler gibi daha birçok halk bir arada yaşıyor. Özerk Yönetim, mevcut süreci göz önünde bulundurarak devrim kazanımlarını korumak için Toplumsal Sözleşmeye ihtiyaç duydu. Toplumsal Sözleşme, tüm bileşenlerin haklarının korunması kapsamında önemli yerde duruyor. Kurum, meclis, komün, aşiretlerle maddeleri üzerine tartışmalar yapılıyor ve maddeler bu yürütülen tartışmalar doğrultusunda düzenleniyor. Şehit Aileleri Meclisi Kadın Komitesi Üyesi Fatma Hisên, konuya ilişkin konuşarak, Toplumsal Sözleşme’nin devrim değerlerini ve tüm bileşenlerin haklarını koruduğunu söyledi.

Toplumsal Sözleşme’nin gücü

Toplumsal Sözleşme’nin toplum ve kurumlar arasındaki örgütlenmeyi güçlendirdiğini belirten Fatma Hisên, “Her bireyin toplumda örgütlenmesi ve her toplumun kurumlarla örgütlenmesi çok önemlidir. Bu da Toplumsal Sözleşme’nin uygulanmasıyla sağlanacaktır. Çünkü eğer örgütlülüğümüzü güçlendirmezsek çok fazla sorunla karşı karşıya kalırız. Kuzey ve Doğu Suriye’deki halk hedef alınıyor, saldırı ve katliamlara maruz kalıyor. Bu yüzden kendimizi örgütlemezsek, bu saldırılara karşı koyamayız. Toplumsal Sözleşme’yi işgalcilere ve saldırılara karşı kendimizi ve toplumu korumak için bir silah olarak görüyoruz” dedi.

“Her halkın temsiliyeti var”

Toplumsal Sözleşme taslağının bölge bileşenlerinin görüşleri kapsamında yazıldığını ifade eden Fatma Hisên, “Toplumsal Sözleşme taslağı bölge bileşenlerinin görüşleri kapsamında yazıldı. Bu yüzden her bileşenin, halkın hakkı burada yer alıyor ve korunuyor. Bu taslağın hiçbir eksik yanı yok. Çünkü taslağı hazırlık komitesinde her halktan insanlar yer alıyor” diye belirtti.

“Çıkarlar kapsamında sessiz kalıyorlar”

Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye'de Toplumsal Sözleşme’yi hedef alan saldırı ve tehditlerine dikkat çeken Fatma Hisên, “İşgalci Türk devleti her Kuzey ve Doğu Suriye halkı bir adım attığında ona saldırıyor. Bu aşamada halka yönelik kirli politikalar yürütülüyor. Bunların hepsi birbiriyle bağlantılıdır. Bölgede yaşanan saldırı ve tehditler, halkın örgütlenmesini kendileri için bir tehlike olarak gördükleri için Toplumsal Sözleşme’nin uygulanmasını engellemek istiyorlar. Diğer yandan Önder Apo’ya yönelik tecridi ağırlaştırdılar ve Kürdistan toprağına saldırıyorlar. Bölgeyi işgal etmek ve Önder Apo felsefesi sayesinde oluşan devrim kazanımlarını ortadan kaldırmayı amaçlıyorlar. Örgütlülüğümüz onların çıkarına uygun olmadığı için herkes bu saldırılar karşısında sessiz kaldı. Rusya ve ABD'nin bölgemizde bulunmasının nedeni savaşı sonlandırmak değil, ekonomik ve siyasi çıkarları olduğu için buradalar” şeklinde konuştu.

Şam hükümetine çağrı

Şam hükümetine Özerk Yönetimi tanıma çağrısı yapan Fatma Hisên, “Suriye’yi kimse korumuyor. Tam tersi sömürüp talan ediyorlar. Bu yüzden Şam hükümetini sesleniyoruz: Özerk Yönetime destek olsun ve her halkın haklarını korumayı kabul etsin. Ancak bu şekilde birlikte işgali yenebiliriz. Suriye zengin bir yer ve herkes onun zenginliğinden payını almak istiyor. Onlara izin vermemeliyiz. Çünkü orası bizim toprağımız ve çocuklarımızın kanıyla bu aşamaya geldi. Toplumsal Sözleşme maddelerinde eğer Şam hükümeti Özerk Yönetimi tanırsa, tüm Suriye halklarının korunması için sözleşmenin taslağı yeniden gözden geçirilecek. Ancak bu şekilde Suriye krizinin önünü kapatabiliriz. Bu sorunu eğer biz çözmezsek hiçbir devlet bize çözüm bulmayacak ve bu krizi daha da derinleştirecek ve kaos yaratacaktır” diyerek konuşmasını sonlandırdı.