İran’da sınıflar öğrencilerin yeteneklerinin gömüldüğü yerler

Konulan her katı kural ve yasak aksini ve belki de daha uç olarak yaşanmasını doğurdu. 40 yılı aşkın önce İran’da yaşanan rejim değişikliğinin ardından Kum’da öğrenci ve velileri baskıların yakınlaştırmak yerine dine uzaklaştırdığını savunuyor.

ŞEHLA MUHAMMADİ

Haber Merkezi- İran’da cinsiyete dayalı ayrımcılık, kadın düşmanlığı boyutunda yaşanıyor. Özellikle eğitim alanında yaşanan kadına karşı düşmanlık okul sıralarından, öğrenci, öğretmenlere, Eğitim Bakanlığı’na, ilk öğretimden üniversiteye varlığını derinleştiriyor.

Hatırlanacağı üzere bugün Afganistan da Taliban’ın yaptığı tüm uygulamaları bir zamanlar İran’da denedi-yaptı ya da denemeye çalıştı fakat ne kadar bastırma, öteleme, kadın düşmanlığı yaratmaya çalışsa da kadını asla toplumdaki etkin varlığından koparamadı. İran’ın yaklaşımları bugün de tüm hızıyla devam ediyor. En etkili-yetkili kadın bilimciler, düşünürler alanlarından uzaklaştırıldı, hapsedildi.

Kadınlar tüm bu baskı politikalarına rağmen her seferinde kendilerine nefes borusu açıyor. “Kültür Devrimi” adı altında yapılan tüm uygulamalar İran’ın köklü kültürlerinin kültürsüzleştirilmesi, altının boşaltılmaya çalışılmasıydı. Genç kadınlar neredeyse kapkara bir çadırı andıran elbiseler giymeye zorlanıyor. Tüm yaşamları evlerinin dışına çıkarlarsa “kara çadırla” kaplanacağı mesajı veriliyor genç kadın ve kız çocuklarına. 40 yılın ardından “Kültür Devrimi” adı altında yapılan devrim neler getirdi neler götürdü uzun bir konu olmasına rağmen eğitim alanlarında “siyah” dışında bir rengin tercih edilmemesi dahi manidar. Baş kapalı, siyah dışında elbise yasak, koku yasak, renk yasak, baş açmak yasak, kadın-erkeğin el ele tutuşması yasak, baş başa oturması yasak...

Baskılar derinleştirilmek isteniyor

İran’a bağlı Kum vilayetine baktığımızda öğrenci ve öğretmenler de dahil bu uygulamalardan “sıkılmış” durumda. Kum, İran rejiminin deyim yerindeyse uygulamaları için pilot bölge olarak seçtiği bir alan olarak ön planda olması itibariyle önemli bir örnek. Geçtiğimiz günlerde Kum Eğitim Dairesi Kadın İşleri Danışmanlığı, yerel basına verdikleri bir demeçte yapacakları her uygulamada “serbest” olduklarını belirterek rejimin devamının sağlanması için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduklarını savunmuştu. Kurum kadına yönelik ayrımcılığın ve cinsiyet eşitsizliğinin derinleştirilmesi için “onay” aldıklarını ve her türlü “katı kuralı uygulama ile tam yetkili” olduklarını kaydetmişti. Kural ve kaidelerde, yasaklarda her türlü katılığı getirebilecek ve yeni kuralları da uygulamaya koyabilecek yetkiye sahip olan sadece yerel yetkililer değil okul müdürleri, “Cuma imamları” olarak anılan imamlar da buna dahil. Geçtiğimiz günlerde İranlı basketbol oyuncusu Naeema Zafar gittiği bir müsabaka sırasında başörtüsü olmadan poz verdiği için okul müdürü tarafından hem sınıfından uzaklaştırıldı hem de takımdan çıkarıldı.

Öğrencilerden eylem

Kerman Okulu’ndaki öğrenciler okul yönetimi ve müdürünün uygulamalarını protesto etmek için yerel basın organlarına başvurarak eylem yapacaklarını duyurdu. Okullarda küçük bir itirazda bulunan öğrencilerin akıbetleri, Cuma namazlarına katılma zorunluluğu, dini kitapları okuma zorunluğu ile devam ediyor ve hatta eğitim yaşamlarına son veriliyor.

Çocuklar daha çok uzaklaşıyor

Kum’dan öğrenci ve öğretmenlerin aileleri çocuklarına yapılan baskıların bir an önce sona erdirilmesini yapılan baskıların dine yakınlaştırma değil aksine soğutmaya vesile olduğunu söylüyorlar. Kumlu bir anne ise şu paylaşımı yaparak dikkatleri uygulamaların sıkılığı üzerine çekiyor: “Kızım okulda zorbalığa ve baskıya uğruyor. Bunu din adına yapıyorlar. Çocuklarımız için mutlu bir ortam, eğitim ortamı istiyoruz. Tüm bunların tam tersi bir etki yaptığını görmeliler.”