İdlip’te kadınlar intihara sürükleniyor!

Suriye’nin İdlip kentinde kadın intiharları gün geçtikçe artıyor. Sosyal Hizmetler Uzmanı Sosyalog Nûr El-Xatîb, kadınların yaşamlarına son vermediğini, intihara sürüklendiklerine dikkat çekiyor. Nûr El-Xatîb, “İdlip’te kadınları koruyacak, savunacak kendi kendileri dışında hiç bir mekanizma söz konusu değil. Evet her geçen gün kadın intiharları artıyor ve böyle giderse daha da artış göstermesi tesadüf olmayacaktır.” diyor.

SOHÊR ÎDLIBÎ

İdlip – Suriye’ye bağlı İdlip kentinde kadınlar büyük bir çıkmazın içerisinde yaşıyor. Kadın intiharlarının her geçen gün artış gösterdiği kentte intihar ve katliam oranları başa baş gidiyor.

Kentte en son Meysaa Dirbas isimli kadın yaşamına son verdi. 33 yaşındaki Meysaa Dirbas, eşinden sürekli şiddet görüyordu. Şiddetin yanı sıra kadının evinden ve çocuklarından koparıldığı ortaya çıktı. Evli olduğu erkek tarafından evinden atıldıktan sonra çocuklarını da göremeyen Meysaa Dirbas yaşamına son verdi.

Meryem EL-Mihemed, Meysaa Dirbas’ın en yakın arkadaşı ve Meysaa’yı kendi ölümünü tercih etmeye sürükleyen süreci anlatıyor;

“Meysaa, öğretmen ve aydın bir kadındı. Rakka’dan güvenlik nedeniyle çıkmak zorunda kaldıktan sonra Atma Kampı’na ailesi ile birlikte yerleşti. Burada da öğretmenlik yapmak istiyordu. Eğitimli bir kadın olmasına rağmen asla yaşadığı şiddeti anlatamadı, gururuna yediremedi. Herkesten yaşadığı şiddeti gizledi. Fakat yaşadığı şiddet hem vucüdunda hem de duygusal yansımasında görülebiliyordu.”

Kadınların ne kadar eğitimli de olsalar toplumsal baskılar nedeniyle yaşadıkları şiddeti anlatamadıklarını kaydeden Meryem EL-Mihemed, arkadaşının şiddete katlandığını ancak çocuklarını görememe tehdidi ile yaşamdan koparıldığını aktardı.

İntihar ve intihara sürüklenme arasındaki ince çizgi

Meryem EL-Mihemed, “Meysaa suçlu ise yargılanırdı cezasını da çekerdi. Fakat şimdi ona şiddet uygulayan, ölümüne neden olan eşi yargılanacak mı?” diye soruyor. İntihar ile intihara sürüklenme arasında fark olduğunu söyleyen Meryem El Mihemed, Meysaa’nın yaşamını artık hiç bir şeyin geri getirmeyeceğini fakat İdlip’te binlerce Meysaa gibi kadın olduğunu söylüyor.  

Semîra ve Busîna’nın ölümleri de kayıtlara intihar olarak geçti!

Bir başka ‘intihar’ adı altındaki yaşamına son verme vakası ise 15 yaşında zorla evlendirilen Semîra Selûm. Evlendirildiği erkek ile Semîra’nın ailesi arasında meydana gelen husumetten kaynaklı, kadına kendi ailesi ile görüşmesinin yasaklanmasının ardından intihar ettiği kaydediliyor.

Busîna EL-Xalid ise 16 yaşında kendi ailesi ve evli olduğu erkeğin ailesi arasındaki anlaşmazlıktan sonra hayatını kaybetti. Resmi kayıtlara, “intihar” olarak geçen genç kadının ölümünün ise muğlak olduğu savunuluyor.  

Sosyolog Nûr El-Xatîb: Her geçen gün kadın intiharları artıyor böyle giderse...

Sosyal Hizmetler Uzmanı Sosyalog Nûr El-Xatîb, kadınların yaşamlarına son vermediği, intihara sürüklendiğini savunuyor. Şiddet, işkence, aileler arasındaki anlaşmazlık, toplumsal baskı, eğitimsizlik, çetelerin varlığı ve savaş gibi başlıca etmenlerin kadınların sosyal yaşamlarının olmamamısı ve evlerine kapanmasına neden olduğunu söylüyor. Nûr El Xatîb, “Saydığımız birçok etmenin yanına bir de artık Covid-19’u ekleyin. Fakat burada salgın hastalığa varana kadar zaten kadınlar ciddi bir cenderenin altında eziliyorlar. İdlip’te kadınları koruyacak, savunacak kendi kendileri dışında hiç bir mekanizma söz konusu değil. Evet her geçen gün kadın intiharları artıyor ve böyle giderse daha da artış göstermesi tesadüf olmayacaktır.” diyor.

Suriye’nin geneli için kadın intiharlarının artış göstermesinin ciddi tehlike arz ettiğini aktaran Nûr El Xatîb, uluslararası insan ve kadın hakları örgütlerine duyarlıklık çağrısı yapıyor.