İdlibli kadınlar akraba evliliğine zorlanıyor

İdlib’te toplumda yaygın olarak görülen ve geri kalmışlığın göstergesi olan akraba evliliği, birçok kadının psikolojisinin bozulmasına sebebiyet vererek, onları intihara kadar sürükleyebiliyor.

HEDÎL EL-OMER

Idlib– Akraba evliliği (tıp dilinde endogami evliliği - İçten evlenme); genetik hastalıkların epidemolojisini etkileyen önemli etmenlerden biridir ve dünya toplumunun en az yüzde 20'si tarafından yeğlenmektedir. Doğan çocukların en azından yüzde 8,4'ü akraba evliliklerinden doğmaktadır. Araştırmalar akraba evliliğinin 9 binyıl önce başladığını ve Afrika, Avrupa ve Uzak Doğu’ya kıyasla; Türkiye dâhil olmak üzere Fas’tan Pakistan’a kadar uzanan Geniş Ortadoğu’da daha yaygın olduğunu göstermektedir. Geri kalmışlığın bir göstergesi olan ve eski geleneklerden biri olan akraba evliliği, toplumda hala hakim. Bu gelenek çoğu zaman kadınların kendi isteği dışında zorla başkasıyla evlendirmesiyle sonuçlanıyor. Bu da kadınların psikolojisini bozarak, intihara kadar sürükleyebiliyor. İdlibli kadınlar akraba evliliği nedeniyle yaşadıkları sorunları anlattı.

“Sanki eşi değil de kölesi gibiydim”

Suriye’nin kuzeyindeki birçok kadın gibi akraba evliliğine zorlanan 18 yaşındaki Renda El-Sawadi, kuzeniyle bir yıl evli kaldıktan sonra ayrıldığını dile getirdi. Ailesinin ve toplumsal baskı sonucu kendisinden 15 yaş büyük olan kuzeniyle evlendirildiğini kaydeden Renda El-Sawadi, “Kuzenim çocukluğumdan beri bana hayrandı ve başka bir erkekle evlenmeme izin vermiyordu. Evlendikten sonra eşim tarafından çok fazla psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldım ve sanki eşi değil de kölesi gibiydim. Bu yüzden 9 aylık bir evlilik sürecinden sonra boşanma davası açtım. Şuan ise boşanmış bir kadın olarak toplumsal baskı içinde yaşıyorum. Ve buda beraberinde acı çekmeme neden oluyor ve evlilik sürecimden daha fazla acı çekiyorum” diyor.

“Kötü muameleye maruz kaldım”

Başka birinin kendisiyle evlenmek istediğini ancak kuzeninin babası tarafından bunun engellendiğini söyleyen 22 yaşındaki Muna Cedûh, "Bu yüzden babam benim başkasıyla evlenmeme engel oldu ve benim kuzenime ait olduğumu belirtti. Kuzenim evli ve iki çocuğu olmasına rağmen onunla evlenmek zorunda kaldım. 6 aylık evlilik sürecinde kötü muameleye maruz kaldığım için boşanmak istedim. Birkaç kez intihar etmeyi düşündüm. Toplum boşanmış kadınlara merhamet etmiyor" ifadelerinde bulunuyor.  

“Kadınlar zorla evlendiriliyor”

Köylerinde hala görücü usulü evliklerin olduğunu ve kadınların zorla evlendirdiğini söyleyen 45 yaşındaki Nebîha El-Fetrawî ise,"Aileler kadınlara ya kuzeninle evlenirsin ya da hiç evlenmezsin diyor. Bu gelenek iki kişi arasındaki yaş farkına bakılmaksızın yapılıyor, kız erkekten daha büyük olabilir veya tam tersi olabilir" diye belirtiyor.

"Farkındalık kampanyaları bu geleneği azaltacak"

Toplum ve Psikoloji Danışmanı Suad El-Dixem de, bu evliliklerin İslami kanunlara aykırı olduğunu hatırlatarak sözlerine şöyle devam ediyor: "Kadınlar rızaları olmadan akrabalarıyla evlendirilmeye zorlanıyor. Farkındalık kampanyaları ile bu tür geri kalmış gelenekler azaltılabilir.”