İdlib’te kamplarda kadınlar taciz ve tecavüz ile karşı karşıya

Türk işgali altındaki İdlib’te eşi ölmüş ya da boşanmış kadınların kaldığı özel kamplarda, taciz, tecavüz ve baskı ile karşı karşıya kalan kadınlar destek bekliyor.

LİNA HATİP

İdlib- Türk devleti ve ona bağlı çete yapılanması Heyet Tahrir el Şam'ın (HTŞ) işgali altındaki Suriye’nin kuzey kenti İdlib’te yaşam her geçen gün daha da zorlaşıyor. Halkın önemli bir kesiminin kamplarda kaldığı kentten, hak ve yaşam ihlalleri haberleri gelmeye devam ediyor.

İdlib'in Sarmeda beldesinde eşleri vefat etmiş ya da eşinden ayrı yaşayan kadınların kaldığı bir kamp kuruldu. Bu kampta İdlib’in farklı bölgelerinden gelen iş bulamamış, evi olmayan kadınlar kalıyor.  İlk etapta akla yardıma ihtiyacı olan kadınlar için oluşturulmuş güvenli bir kamp gelebilir fakat durum hiç de öyle değil. Burada kalan kadınlar, taciz, tecavüz ve baskı ile karşı karşıya.

Kampa girerek kadınlara yaşadıklarını sorduk. Şunu belirtmek gerekir ki kampa girişimiz diğer kamplar kadar kolay olmadı. Dışarıdan denetime tamamen kapalı bir kamp.

‘Oğlumu zorla götürdüler’  

Birçok kadın kamptan atılırım ya da şiddete uğrarım korkusu ile konuşma talebimizi geri çevirirken, yaşadıklarını anlatmak isteyen Xan Şêxûn adlı beldeden eşinin vefatından sonra 5 çocuğu ile kampa yerleşen 33 yaşındaki Reşîde Al-Keyalî, “Kampın duvarları yüksek, kapısı kapalı. Burada hapishane hayatı yaşıyoruz” sözleri ile başlıyor konuşmaya. Reşîde Al-Keyalî yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor:

“Çocuklarıma bakma durumum yoktu. O yüzden kampa yerleştim. Burada erkekler kalmadığı için 15 yaşını dolduran oğlumu kamptan attılar. Çok üzülüyorum. Oğlumu zorla götürüp bize hiç yardım etmeyen eşimin ailesine verdiler. Bizi ayırdılar. Burada giriş çıkışımız, ziyaretçilerimizin gelişi her şeyi onlar belirliyor. Çok baskı altındayız. Sözlü e fiziksel taciz yapılıyor kadınlara. İş bulamadığım için kampta kalmak zorunda kaldım. Toplumdan kopuk yaşıyoruz burada.”

‘Kamp müdürü sözlü taciz etti’

Kampta kalan 29 yaşındaki Aliya El-Bekrî’de daha önce kamp müdürü tarafından sözlü tacize uğradığını kamptan ayrılmak istediğini ama çocukları ile gidecek bir yeri olmadığı için ertelemek zorunda kaldığını söyleyerek, “Benim ve 3 oğlumun kimlik bilgilerini almak için odasına çağıran müdür beni sözlü taciz etti. Hemen oradan çıktım. Alternatif aramaya başladım. Bir süre sonra ayrılacağım kamptan. Dul kadınlar olarak, yardım eli uzatacak kimseyi bulamıyoruz. Kadın tacize uğrasa bile yine suçlu kadın oluyor” dedi.

Kadınlar zorla evlendiriliyor

Eşleri vefat eden kadınların aileleri tarafından zorla evlendirilmesi İdlib ve çevresinde çok yaygın. Bunlardan biri olan 28 yaşındaki Emel Al-Hemûd, “Eşim vefat ettikten sonra beni eşimin erkek kardeşi ile evlendirdiler zorla. Babamda buna razı geldi. Evliliğin başından buyana çocuklarıma ve bana şiddet ve sözlü hakaretlerde bulundu. Altın ve parama da el koydu. Tüm haklarımdan vazgeçmem karşılığında boşanmayı kabul ettiler. Bende boşandım” şeklinde konuştu.