İdlib sokaklarında çocuklar istismara maruz kalıyor

Kuzey ve Doğu Suriye’de devam eden savaş nedeniyle özellikle kadın ve çocuklar zor günler yaşarken, İdlib sokaklarında çalışan ve dilenmek zorunda bırakılan çocuklar, istismara maruz kalıyor.

HEDÎL EL-OMER

İdlib – Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşanan savaş en çok kadın ve çocukları etkiliyor. Savaşın getirdiği yıkımla beraber yerlerinden yurtlarından edilen çocuklar, zor yaşam koşulları altında sokaklarda çalışırken, birçoğu da dilencilik yapmaya sürükleniyor. Yaşamlarının büyük bir bölümü sokakta geçen çocuklar birçok kez istismara maruz kalarak, büyük travmalar yaşıyor.

“Sözlü ve fiziki tacize maruz kalıyorum”

Savaş mağduru olan çocuklardan R.E.K. İdlib'in güneyinde yer alan Al-Rami köyünden göç etmiş, annesi ve dört erkek kardeşiyle birlikte İdlib’in gayriresmi kamplarında yaşıyor. Burada birçok hizmet eksikliğinden mahrum bırakılan aile yoksulluk, açlık ve hastalıkla mücadele etmek zorunda kalıyor. Çaresiz kaldığı için dilenmek zorunda kaldığını belirten R.E.K. “Kardeşlerime yiyecek temin etmek için dilenmek zorunda kalıyorum. Ancak çoğu zaman sözlü ve fiziki tacize maruz kalıyorum. Çoğu zaman para teklifinle bulunan insanlar da oluyor. Bu durumdan ötürü korkuyorum. Beni arabalarına ya da motosikletlerine bindirmeye çalışıyorlar, korkudan kaçıyorum” diyor.

“Kızım kaçırılmaya çalışıldı”

Kadınlardan Suad El-Fêsel, eşinin öldüğünü ve geçimini sağlamak için kızının sokaklarda bisküvi sattığını belirterek, "Bir gün kızımın çadırdan çıkarken korktuğunu hissettim. Kızıma ne olduğunu sordum, taciz edildiğini ve onu kaçırmaya çalıştıklarını söyledi fakat çığlık atarak onlardan kaçtığını dile getirdi. Artık kızımın bisküvi satmasına izin vermiyorum ve çocuklarıma bakmak için iş aramaya başladım" sözleri ile yaşananları aktarıyor.

“İstismarı konuşmamak istismarı derinleştirir”

Savaş mağduru çocukların durumuna değinen Sosyolog Beyan El-Xilêf, bu konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: "Cinsel istismar çoğu zaman yanlış anlaşılmakta ve uzun süredir konuşulmaması gereken tabulardan biri olarak görülmektedir. Bu istismarı konuşmama korkusu bu olguyu daha da yaygınlaştıracak. İstismarı ve sonuçlarını görmezden gelmek bu sorunu daha da derinleştirir ve pek çok masum çocuk, güvenlik ve kanun yaptırımı olmaksızın her yere yayılmış olan istismarcıların eline kolayca düşer. Bu konuda uyarılar yapılmalıdır. İstismarın çocuğun kişiliğine ve ruhsal yaşamına etkileri kötüdür.”