İdlib kamplarında bebek ölüm oranı hızla artıyor

Suriye'nin kuzeyindeki İdlib mülteci kamplarında kötü yaşam koşulları ve sağlık hizmetlerindeki eksiklik nedeniyle bebek ölüm oranlarının hızla arttığı uyarısı yapılıyor.

SUHAİR AL-IDLİBİ

İdlib - Suriye'nin kuzeyinde İdlib kamplarında yaşayan göçmen kadınlar, yoksulluk ve hizmet eksikliği nedeniyle birçok zorlukla karşı karşıya geliyor. Özellikle hamilelik sırasında zor koşullarla karşı karşıya kalan kadınlar, sağlık hizmeti alamadıkları için hayatlarını kaybediyor.

“Bebeğimi kaybettim”

Kampta zor koşullarda yaşadığını söyleyen,  27 yaşındaki Amal Abiedo, “8 aylık hamileyken bebeğimi kaybettim. Bende kansızlık vardı ve sağlık hizmeti eksikliği nedeniyle nerdeyse hayatımı kaybedecektim.  Bu hastalığımın temel sebebi; yoksulluk, yiyecek yetersizliği ve kampta yaşanan zor koşullardır” dedi. Amal Abiedo, bebeğini kaybetmenin sebebini sağlık kliniklerinin kamptan uzak olması ve eşinin iş imkanları olmadığı için doktora gidememesi şeklinde açıklıyor.

“Tekrar hamile olmaya cesaret edemiyorum”

Kampta yaşayan 35 yaşındaki Hayat El-Ebbas, doğum yapmadan önce fetüsünü (bebeğini) sağlık sorunları nedeniyle kaybettiğini aktararak, "Göç ettikten sonra ailemle İdlib kampında yaşamaya başladım. Kampta hamilelerle ilgilenen kadın kliniği olmadığı için ve klinik, kampımıza çok uzak olduğu için bebeğimin sağlık durumunu öğrenemedim ve doğumumun son günlerine yakın bebeğimi kaybettim. Yaşadığım zor koşullar nedeniyle tekrar hamile kalmaya cesaret edemedim” dedi.

"Maddi imkansızlıklardan dolayı bebeğimi kaybettim"

Bir diğer kamp sakini 30 yaşındaki Roaa Hadid, doktor kontrolünde bir çocuk yapabileceğini ancak ücretsiz hastanenin onu kabul etmediğini söyleyerek, “Özel hastanelerin sadece zengin ailelere hizmet vermesi nedeniyle yoksullar hastanelerde tedavi edilmiyor. Maddi imkansızlıktan dolayı  bir kaç gün önce dünyaya gelen bebeğimi kaybettim" şeklinde konuştu.

“Mülteci kamplarında kadınlar için tıbbi projeler oluşturulmalı”

jinekolog Raida Othman, yeni doğan bebeklerin ölüm oranının artma sebebini, hamile kadınların günlük ihtiyaçlarının karşılanmaması, beslenme eksikliği, sağlık bakımı eksikliği ve sağlık izleme eksikliğine bağladı. Raida Othman, hamile kadınların iyi bir tedavi sürecinden geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, tansiyon, kan şekeri, kansızlık ve kalsiyum düzeylerinin doktor kontrolünde izlenmesi gerektiğini de belitti.

Hamile kadınlara düzenli olarak sağlık merkezlerini ziyaret etme çağırısında bulunan Jinekolog  Raida Othman, bölgedeki sağlık yetkililerine de seslenerek, özellikle mülteci kamplarında hamile kadınlar ve yeni doğan bebekler için tıbbi projeler oluşturma çağrısında bulundu.

Suriyeli aileler için yardım çağrısı yapılmıştı

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Gıda Güvenliği Grubu, Kuzey Suriye’de resmi olmayan istatistiklere göre insani durumla ilgili bir rapor yayınlayarak, şunları aktardı: “Hanelerin yüzde 42,3'ünde en az bir hamile kadın, hanelerin yüzde 16,6'sının 6 aydan küçük bebek ve yüzde 30,1'inin 6 ay ile 23 ay arasında bebeği var.”

Ayrıca 5 Ocak'ta Dünya Sağlık Örgütü, Suriye'deki kritik hastaların sağlık ihtiyaçlarının karşılanması, temel sağlık hizmetlerinin korunması ve Covid- 19 hastalığının yayılmasının önlenmesi için "acil çağrı" yayınlayarak 257,6 milyon dolar talep etmişti. Örgüt yaptığı açıklamada, 2022 yılında 12,2 milyon kişi sağlık hizmetine ihtiyacının olacağını; bunların 4 milyonun göçmen, 1,33 milyonunun 5 yaş altı ve yaklaşık 3,38 milyonunun ise kız çocuklarından oluştuğunu kaydetmişti.