5 yıl geçti sorumlular ortada yok!

Silopi'de 2015 yılında getirilen sokağa çıkma yasakları sırasında katledilen kadın siyasetçiler Pakize Nayır, Fatma Uyar ve Sêvê Demir'in ölümü ile ilgili soruşturmada bir arpa boyu yol alınmadı. Kadın siyasetçilerin öldürülmelerinin üzerinden 5 yıl geçerken dosyaya da “gizlilik” kararı getirildi. Kızı ile ilgili konuştuğu için hakkında ev hapsi verilen Behiye Nayır, ne olursa olsun sorumluların yargı önüne çıkmasını istiyor. 
Şırnak- 2015 yılında başlatılan ve aylarca devam eden sokağa çıkma yasakları 2 milyondan fazla insanı etkiledi. Yasaklar süresince birçok insan yaşamını yitirirken, kadın ve çocuklar özellikle hedef alındı. En temel yaşam ve sağlık haklarının ihlâl edildiği yasaklarda, pek çok yerleşim yeri bombalandı, sokaklar ve evler tarandı, onlarca insan yaşamını yitirdi. Yasakların üzerinden 5 yıl geçti ancak failler yargı önüne çıkarılmadığı gibi kimi yerlerde tek bir soruştuma bile açılmadı. 
Sokağa çıkma yasağının ilan edildiği yerlerden biri de Şırnak’ın Silopi ilçesi oldu. Yasağın 37 gün sürdüğü Silopi’de Kürt kadın siyasetçiler Demokratik Bölgeler Partisi Parti Meclisi üyesi Sêvê Demir, Kongreya Jinên Azad (KJA) üyesi Fatma Uyar ile Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır’ın da aralarında olduğu yaşları 11 ile 75 arasında değişen 28 kişi yaşamını yitirdi. Kadın siyasetçiler yasak sırasında zor durumda kalan halka yardım için Karşıyaka Mahallesi’nden Yeşilyurt Mahallesi’ne geçmek isterken zırhlı araçtan açılan ateşle ağır yaralandı ve saatlerce ambulansın gelmesini beklerken hayatını kaybetti. 3 kadından geriye sadece bir mavi toka, bir altın hızma ve onlarca mermi çekirdeği kaldı.
Tespit edilemeyecek kadar mermi yarası...
Fatma Uyar ile ilgili otopsi raporunda, 3 ateşli silah kurşunu ve 5 muhtemel ateşli silah mermi çekirdeği parçası tespit edildi. Yaralarının izi hesaplanamadı. 
Pakize Nayır 5 ateşli silah kurşunu ile katledildi. Seve Demir’in ise kafa tası parçalanmıştı. Demir direkt kafasından hedef alınarak katledilmişti. 
Dosyaya gizlilik kararı
Öldürülen siyasetçilere ilişkin başlatılan ve halen açık olan soruşturma dosyalarında arpa boyu yol alınmadı. Siyasetçilerden Pakize Nayır’ın ölümüne ilişkin başlatılan soruşturmada olayın “şüphe” üzerine gerçekleştiği bilgisi yer alırken, Sêvê Demir'in dosyasına ise "gizlilik" kararı getirildi. Söz konusu karar, olaya ilişkin görüntü kayıtları ve operasyonda yer alanların ifade örneği avukatların talebi üzerine verildi. 
Kelimelerin yetersiz kaldığı anlar…
Pakize Nayır’ın annesi Behiye Nayır, kızının üzerinden çıkan bir toka ve hızmayı gözü gibi saklıyor. Behiye Nayır kızı ve arkadaşlarının infaz edildiğini söylüyor. Ve önce söze kızını anlatarak başlıyor: 
“Pakize, yetenekli ve çok fedakârdı, kadınlara öncülük etti. Sadece benim kızım değil aynı zamanda yoldaşım ve arkadaşımdı. Çocukluğundan yaşamını yitirdiği güne kadar her zaman onunla gurur duydum. 5 yıl okula gitti ancak sonra okumasına müsaade etmedik. Çeşitli kurslara gitmeye başladı. İki kardeşi ile fırında çalıştı. Hiçbir zaman kadınların erkeklere muhtaç olmasını istemezdi. Yıllar sonra kuaför salonu açarak kendi ayakları üstünde durmaya başladı. Ayrıca evin geçimini de sağlıyordu. Kuaförlük yaparken parti çalışmalarına katılmaya başladı ve kadın çalışmalarında yer almaya başladı. Çocukluğundan bu yana sadece bu davayı sevdi.” 
Kızının katledildiği yer birkaç kilometre uzaklıkta!
Behiye Nayır, unutulmaması için doğan torununa“Pakize” ismini koydu. Evine 2-3 kilometre uzaklıkta bulunan ve kızı ile arkadaşlarının yaşamını yitirdiği Yeşilyurt Mahallesi’nden hala geçemiyor. Kızının yokluğu en çok ise katıldığı etkinliklerde ağır basıyor. 
Kızının ve yanındaki arkadaşlarının ölüm haberini sabah izlediği televizyondan öğrenen Behiye Nayır, o anları hayatı boyunca unutmayacağını belirtiyor: 
"Çatışmalar başladığında halasının evinde kaldı ve oradan çıkamadı. Pakize’ye ‘Oradan çıkın köye gidin’ dediğimde ‘Bu halkın bize ihtiyacı var. Hiçbir yere gidemem’ diyordu. Kızım sürekli televizyonlara bağlanıyordu. Herkesin bu savaşa karşı ses çıkarması ve ayağa kalmaları için. Kimse o süreçte evinden çıkamıyordu. Çıkan direkt kurşunların hedefi oluyordu. Yaşamını yitirdiğini sabah haberlerden öğrendim. En sonda da mücadelesini yürüttüğü bu yolda yaşamını yitirdi.”   
"Pakize, Sêvê ve Fatma silahlı değildi"
İktidara yakın medyanın, kızı ve arkadaşları hakkında “silahlı” oldukları şeklinde verdikleri haberleri anımsatan Behiye Nayır,  “Pakize silahlı değildi. Pakize siyasi çalışmalar yürütüyordu. Sadece Pakize değil, Sêvê ve Fatma da silahlı değildi. Pakize silahtan nefret ederdi. Sêvê yaralıydı, Pakize yardım etmeye çalışırken infaz ettiler. Ben bu davanın peşini bırakmam. Benim kızım parti üyesiydi. Emniyetten aldı kimliğini onlar da biliyordu. Daha sonra önce yaralayıp sonra taradılar. Ardından da 'terörist' ilan ettiler” diyor.
"Kızımdan bahsetmem suç mu?"
Kızı ile ilgili verdiği röportajdan dolayı kendisine ev hapsi verildiğine de değinen Behiye Nayır  şöyle devam ediyor: “Kızımdan bahsetmem suç mu? Onunla ilgili röportaj verdiğim için ayağıma kelepçe takıldı ve 3 ay boyunca evde hapis kaldım. Hala da bundan kaynaklı her hafta imza atmaya gidiyorum. Biz barış ve huzurun olmasını istiyoruz. Bu davanın peşini hiçbir zaman bırakmayacağım. Kızımın mücadelesini sürdüreceğim. Bu ölümlerin durması için bir an önce barışın gelmesi gerekiyor.”