42 yıllık çiftçi olan Alia Mustafa şimdi siyasette kadınları temsil ediyor

Minbic’de 42 yıl boyunca çiftçilik yaptıktan sonra siyasete atılan Alia Mustafa, Demokratik Ulus Projesi ile birlikte kırsal alanlarda yaşayan kadınların toplumu komün ve meclislerde temsil ettiğini anlattı.

Minbic – Kuzey ve Doğu Suriye’de Arap halkının ağırlıklı yaşadığı Minbic kentinde kadınlar Demokratik Ulus Projesi’nin tüm boyutlarında aktif rol alıyor. 42 yıl boyunca köyde çiftçilik yapan Alia Mustafa bugün halk için önemli kararlara imza atıyor. Çiftçilikten siyasete geçiş yapan Suriye Gelecek Partisi Yöneticisi Alia Mustafa, kırsal alanda yaşayan kadınların bugün elde ettiği kazanımları anlattı.

‘Toplumu meclislerde ve komünlerde temsil ediyoruz’

Kırsal alanlarda yaşayan kadınların komün ve meclisler içerisinde örgütlendiğini anlatan Alia Mustafa, “Buradaki kadınların çoğu ekim, sulama, hasat gibi tarım işlerini yapıyor. Ayrıca traktör sürüp, işçileri de yönetiyoruz. Bunu bugün Demokratik Ulus Projesi’nin gelişmesinden sonra yaşadık. Eskiden biz kırsalda yaşayan kadınlar eğitim konusunda da mahrumduk. Fakat bugün hiç öyle değil. Şimdi içinde bulunduğumuz toplumu da meclislerde ve komünlerde temsil ediyoruz” dedi.

Önce meclisler içinde yer aldığını daha sonra Tel Hawzan Meclisi'nde kadın sözcülüğünü üstlendiğini belirten Alia Mustafa, 2020 yılında da Suriye Gelecek Partisi’nden vekil olduğunu anlattı. Alia Mustafa, "Toplum kendi kendini yönettiğinde, sorunlarını çözmek için başka bir partiye ihtiyaç duymaz ve bugün toplum olarak kendimizi konseylerde, yönetimlerde ve partilerde temsil ediyoruz" dedi.  

‘Kadın kendisine yeni özgürlük alanları açıyor’

Karar alma süreçlerine aktif katıldıklarına vurgu yapan Alia Mustafa, şunları kaydetti: “Suriye çok krizler yaşadı ama bu bizim topraklarımızı başkalarına bırakmamız anlamına gelmiyor. Aksine zor şartlara direndik ve topraklarımızı koruduk. Bu bizi ileriye taşıdı. Baas rejimi, kimseye fikir sormazdı. Belli bir zümrenin istediği şekilde yönetildik. Günümüzde sivil yönetim gelişti. Toplum kendi kendine yönetiyor ve kadında kendisine yeni özgürlük alanları açıyor. Eşbaşkanlık sistemi ile il ve bölge düzeyinde toplumu örgütlüyoruz. Bu önemli bir kazanımdır.”