REFİF İSLİM

Gazze – Futbol ile çevrili bir ailede büyürseniz ne olur? Öyle hayatınızda çok muazzam değişikliklerin olması beklenemez belki ancak bir de babanız Filistin’in milli takım oyuncularından biri ise belki bu iş değişebilir. Televizyon odanızdan yayılan maç sesleri evin her yerine dolar ve kulaklar artık buna aşina hale gelir. Nili El Misri işte böylesi bir ailede büyüdü. Babası Filistin Milli Takım oyuncularından İsmail El Misri. Spor seven ve içli dışlı olan bir aile. Meslek seçimi elbette spordan yana oldu ve Nili, Filistin’in ilk kadın spor muhabirliğinden belgeselciliğine kadar götürdü kendisini. Nili El-Misri 38 yaşında, Al-Zahr Üniversitesi'nden Arap Dili ve İletişim bölümünden mezun olduktan sonra spor medyasındaki kariyeri boyunca pek çok çalışma yaptı ve Filistin Federasyonu Medya Komitesi’nin üyesi oldu. Pasifik Olimpiyat Komitesi’nde vekillik de yaptı.

Gazete spor bölümünün erkekler tarafından işgal edildiğini görerek karar verdi

Nili El-Misri, babasının maçtaki son gelişmeleri takip etmek için Filistin milli takımına yaptığı gezi sırasında, Filistin'deki üç resmi gazetenin ortasında babasının haberlerini aradığını açıkladı. Nili El-Misri, bu üç gazetedeki spor sayfalarının tüm yazar ve muhabirlerinin erkek olmasına ve aralarında hiç kadın olmamasına şaşırdığını söyledi. Nili, o gün Filistin'de erkeklerin kalıp ve egemenliğini kıran ilk spor gazetecisi olmaya karar verdiğini söylüyor.

“Seyirci olarak o kadar çok maça gittim ki yabancılık çekmedim”

Nili El-Misri ilk deneyiminin yerel Filistin radyolarından birinde olduğunu, arkadaşlarının ve radyodaki yönetmeninin ilgisinden ve işi çabuk öğrenmiş olmasından etkilendiklerini anlatıyor. Sahalara yabancı olmamasının mesleği de çabuk öğrenmesinde etkisi olduğunu belirtiyor Nili, “Seyirci olarak o kadar çok maça gittim ki yabancılık zaten çekmiyordum ancak elinizde fotoğraf makinesi ya da kameranızla bir kadın olarak bir maçı izliyorsanız biraz daha farklı gözlerle izleniyorsunuz” diyor.

Mesleğindeki adımları spor alanında kadınların daha rahat kabul görmesini sağladı

Yeşil sahalara bir taraftar, izleyici ya da babasının maçlarını izlemeye giden küçük bir kız olarak değil mesleğini icra etmek için giden bir gazeteci olarak adım attıktan sonra çok sayıda algının futbol izleyicileri üzerinde değiştiğini fark ettiğinin de altını çiziyor Nili.

"Attığım adım o zor adım, birçok kadının spor alanında daha rahat çalışabilmesinin ve toplum tarafından daha kolay kabul görmesinin önünü açtı.”

Filistin’de kadınların spordaki yerini belgeselleştirmeyi amaçlıyor

Spor muhabiri ve doğal olarak enerjisi çok yüksek olan Nili, spor medyası alanında elde ettiği başarıyı yeterli bulmadığını da ekliyor sözlerine. Hayatın farklı alanlarından da Filistin’i görmek gerektiğini şu cümlelerle anlatıyor;

"Filistin 1948'den 1967'ye kadar işgal altındaydı. İsrail kontrolü, sadece işgaller ve katliamlar belgelendi, Filistinlileri, Arapları ve uluslararasıları temsil eden birçok turnuvaya katılan kadınların sporları ve başarıları görmezden gelindi, bu yüzden sözlü iletişime dayalı bilimsel araştırmalarla o yıllara ve başarıları su yüzüne çıkarmaya ve günümüzle tanıştırmaya karar verdim.”

Kadın ve spora odaklanan uzun soluklu işler yapmak istiyor

Nili, araştırması sırasında 60 yıllık süreçte kadın sporları tarihine odaklanmaya karar vermesinin nedeninin özellikle kadınlar başta olmak üzere Filistin'de spor üzerine yapılan araştırmaların çoğunun zayıf ve realiteyi yansıtmamasından da kaynağını aldığını dile getiriyor. Filistin’de kadınların resmi olarak futbol ile 2004 yılından bu yana yer aldıklarını ifade ederken, kadın sorunu ve spor üzerine odaklanarak uzun soluklu işler yapmak istediğini kaydediyor.