Yeşil Sol Parti Kadın Konferansı kararları: Tecrit ve faşizme karşı mücadele

Yeşil Sol Parti Kadın Konferansı’nın sonuç bildirgesinin ardından kamuoyu ile paylaştığı kararlar da tecrit politikalarına ve faşizme karşı mücadele vurgusu öne çıktı.

Haber Merkezi- Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) 9-10 Eylül’de gerçekleştirdiği Kadın Konferansı’nın ardından alınan kararları açıkladı. Kadınlar, başlıklar altında açıkladığı kararlarda yeni yol haritalarını detaylandırdı.

15 kararın detayları şu şekilde:

 “Faşizme karşı mücadele

 *Erkek egemen, kadın düşmanı, dinci, tekçi, neoliberal politikaların sonucu olarak artan kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze her türlü erkek-devlet şiddetine ve LGBTİ+'lara yönelik nefret cinayetlerine karşı mücadele eder.

 *AKP-MHP faşizminin kadın kazanımlarına yönelik saldırılara karşı her alanda 3. yol mücadele hattıyla mücadeleyi büyütmeyi esas alır. Bu kapsamda kadın örgütleri, feministler ve LGBTİ+’larla birlikte mücadele etme kararlılığı içinde olur.

 *Eş başkanlık sistemimize yönelik saldırıyı hedef alan, kadınların iradesini gasp eden, kadına yönelik şiddet ve cinayetleri körükleyen kayyım uygulamalarına karşı mücadeleyi esas alır. Bu temelde, kayyım uygulamalarını teşhir eder, ortak mücadeleyi ören etkinlikler düzenler.

 *Kürdistan’da başlayan ve tüm Türkiye’ye yayılan özel savaş yöntemlerini teşhir etme, farkındalık yaratma ve mücadele etme sorumluluğu taşır.

 *Kadın özgürlük mücadelesi içerisinde çalışma yürüten kadınlara yönelik gözaltı, tutuklama, katletme saldırılarına karşı, söz, eylem ve örgütlenme özgürlüğünü savunur. Saldırılara karşı direnme hakkını meşru sayar.

 Tecridin kırılması için mücadele

Kürt halkı üzerinde uygulanan asimilasyon, inkar ve imha siyaseti, savaş ve işgal politikaları Türkiye'nin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engeldir. Siyasi iktidar, bu politikalarını sınırsızca hayata geçirebilmek için Sayın Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış mutlak tecrit politikası uygulamaktadır. Kürt sorunun adil ve demokratik çözümü ve barışın toplumsallaştırılmasında muhatap olan Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridin kırılması temel şarttır. Bu gerekçeyle Kadın Meclisi, tecridin kırılması amacıyla yürüyüş, sempozyum, açıklama, adalet nöbetleri vb. eylem ve etkinlikler düzenleme veya bu konuda çeşitli demokratik kurum ve partilerin düzenleyeceği eylem ve etkinliklerde aktif rol almayı karar altına alır.

 Kadın yoksulluğu, kadın emeğinin sömürüsüne karşı mücadele

*Ekonomik krizle birlikte artan kadın yoksulluğuna, işsizliğe, güvencesizliğe, çocuk ve yaşlı bakımı nedeniyle kesintili çalışmaya bağlı olarak emeklilik hakkı elde edememeye, ücretli emek gücünde sermayenin artan sömürüsüyle ağır çalışma koşullarına, kadın emeğinin ucuz iş gücü olarak görülmesine, esnek çalışmaya, ev içindeki karşılıksız iş yüküne, üretim ve hizmet alanlarında yaşanan tacize, mobbinge dur demek için HDK Kadın Meclisleri ve bileşen partilerin kadın yapıları, kadın örgütleriyle ortak kampanyalar yürütmeyi, bu konuda geçici veya sürekli birimler, çalışma grupları vb. kurmayı; çalıştaylar, seminerler vb. düzenlemeyi,

*Kadınların iş kolları ve iş yerleri düzeyinde örgütlenmesinin önünü açan, ev içi emeğin sosyal güvence altına alınmasını sağlayan ve kadın istihdamının arttırılmasına dönük politikaları güçlendiren bir siyasi faaliyeti yürütmeyi,

*Göçmen kadınların ve LGBTİ+’ların çok yönlü sorunlarının yanı sıra maruz kaldıkları emek sömürüsünü ve istihdamda uygulanan ayrımcılığı görünür kılacak çalışmalar yürütmeyi,

*Her gün gelen zamlar ve ağır vergiler nedeniyle kadınlar temel ihtiyaçlarını karşılayamamakta, gıdaya ulaşım, barınma, sağlık gibi sorunlar ağırlaşmaktadır. Sermayenin ve iktidarın uygulamaya koyduğu zamlarla derinleşen kadın yoksulluğuna karşı, eylem ve gündemlerini sürekli geliştirmeyi, kolektif dayanışmayı,

 Kadın siyasi tutsakların özgürlüğü için mücadele

*Cezaevlerindeki kadın siyasi tutsaklar ile öz savunma yapan kadınların özgürlüğüne kavuşması için kampanyalar düzenler ve yürütülmekte olan çalışmalarda yer alır.

*Hasta kadın tutsakların tahliye edilmemesi, hastane ve ilaç tedavilerinin sağlanmaması gibi insanlık dışı uygulamalara karşın, tutsaklarla dayanışma gösterir cezaevlerindeki hak ihlallerini gündeme taşır.

 *Cezaevinde çocuklu kadın tutsakların özgürlüğü için gündemler oluşturur.

 *Kadın tutsakların tüm fiziki, sosyal, kültürel ihtiyaçlarının karşılanması; cezaevlerindeki kadın tutsaklara yönelik hak gasplarına ve işkenceye son verilmesi için mücadeleyi öncelikli bir görev olarak kabul eder.

 *Etkin Pişmanlık Yasası adı altında tutsakların ajanlaştırılması politikalarına karşı, iyi hal indirimini ve her türlü işkenceyi reddeden tutsakların maruz kaldığı infaz yakmaları takip eder ve gündeme taşır. Hukuksuzca uygulamaya konulan infaz yakmalarına karşı kadın tutsakların özgürlüğü için mücadelede kararlı ve sonuç alıcı çalışmaları hayata geçirir.

 *Tutsak kadınların hem aileleriyle hem de tutsak diğer arkadaşlarıyla görüşmesini engellemek ve tecrit koşullarını ağırlaştırmak amacıyla kurulan yeni tip (S Tipi) cezaevlerine karşın mücadele yürütür.

 *LGBTİ+’ların cezaevlerinde yaşadığı hak ihlallerinin son bulması için öz örgütleriyle dayanışma içinde olur.

 Kadınlar için adil ve özgün bir engellilik politikası

 Türkiye’de özellikle engelli kadınlar ile engelli çocuğu yahut bakmakla yükümlü olduğu engelli yakını olan kadınlar, oldukça zor koşullarda yaşamakta, mekândan ekonomiye tüm yaşam alanlarındaki düzenlemelerin dışında bırakılmakta, adeta iki kez ayrımcılıkla yüz yüze kalmaktadır.

 *Engelli kadınlar ile engelli çocuğu yahut bakmakla yükümlü olduğu engelli yakını olan kadınların sorunlarının çözümü için demokratik, hak temelli, eşitlikçi, adil ve özgün bir engellilik politikası geliştirmeyi esaslı gündemlerinden biri kabul eder,

 *Parti içinde ve dışında engellilere yönelik ayrımcılığa karşı mücadele etmeyi hedef edinir,

 *Bu gündem ve hedefe bağlı olarak farkındalık yaratmayı ve öneriler geliştirmeyi önüne koyar.

 Kadın ve ekoloji

*Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, emeğin ve ekolojinin sömürüsüne, ekolojik varlıkların, ekolojik sistemlerin ve kültürel varlıkların talan edilmesine ve ticarileştirilmesine, yaşam alanlarının hafızasızlaştırılmasına, suyun metalaştırılmasına, kadınların hayatında kökten değişikliklere neden olan yerinden etmeye dayalı kentsel dönüşüme, kadınları yoksullaştıran iklim krizi etkilerine ve yeşil dönüşüm altında sermayenin kar devamlılığını sağlayan yeşil yıkamaya karşı politikalar üretir, sermaye ve devlet işbirliğindeki doğa ve kültür talanına karşı halkların yanında yer alır, kadın özgürlükçü ve eşitlikçi yeni yaşam paradigmasını ekoloji politik temelde pratiğe taşır.

 *Ekoloji mücadelesiyle kadın mücadelesinin iç içeliğini, birlikteliğini ve bu politik hatların dayanışmasını çalışmalarına, eylem ve planlamalarına taşır.

 Kadın ve inanç

İnançların devletlerin tekeline alınmasını reddederek, inanan/inanmayan ayrımı yapmaksızın, herkesin kendini özgürce ifade etme, giyinme ve yaşama hakkının özgürlükçü laiklik anlayışı ile güvence altına alınması ve bütün toplumda hâkim kılınması için çalışmalar yapmayı,

*Dini inanç, mezhep, görüş ayrımı yapmaksızın, tüm kadınların kendilerini ve inançlarını özgürce ifade etme ve anadilde ibadet hakkını savunmayı,

*Din veya inanç temelli nefret suçlarının ve nefret suçlarıyla ilgili cezasızlık politikalarının önüne geçmek üzere politikalar geliştirilmesi için çalışmalar yürütmeyi,

*İktidarın felaket haline getirdiği doğal afetlerde çocukların ebeveynleriyle/yakınlarıyla ya da onlarsız cemaat ve tarikat kurumlarına mahkûm edilmesine karşı mücadeleyi yükseltmeyi,

*Tarikatların ve cemaatlerin, dini kadın ve kız çocuklar üzerinde baskı aracı olarak kullanmasına, toplumsal hayatın bütün alanlarına müdahale etmesine, kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi gibi konularda fetva vermesine karşı hukuki, toplumsal ve politik mücadele yöntemlerini geliştirmeyi, karar altına alır.

 Göçmen ve mülteci kadınlar

 *Göçmen ve mülteci kadınların, çocukların ve LGBTİ+’ların bu ülkedeki mevcudiyetlerinin insanca bir yaşamı mümkün kılacak bir hukuki statü kazanması, yasal ve sosyal güvencelere kavuşmaları, buna bağlı haklardan faydalanmaları, bu hakların hem nitelik hem de uygulanabilirlik bakımından geliştirilmesi,

 *Göçe dair gerek iç hukukun, gerekse uluslararası hukukun toplumsal cinsiyete duyarlı bir nitelik kazanması,

 *Göçmen ve Mülteci kadınların, gıda, sağlık, güvenlik, barınma, iş, ulaşım, eğitim gibi yaşamsal ihtiyaçlarının ivedilikle sağlanması, bunlara erişimlerinin önündeki tüm engellerin kaldırılması,

 *Kadınların dil sorunu başta olmak üzere sosyal ve kültürel pek çok nedenle yaşadıkları ayrımcılık, izolasyon ve yabancılaşmanın aşılması,

 *Maruz kaldıkları kadın ticaretini, cinsel taciz, istismar ve saldırıların, şiddetin, evlilik adı altında çocuk istismarının, zorla evlendirilmelerinin, zorla çalıştırılmalarının ve emekleri üzerindeki ağır sömürünün, yoksulluk ve yoksunluğun, sınır dışı ve sürgün tehdidinin önlenmesi,

 *Göçmen işçi kadınlara eşit işe eş değer ücretin verilmesi, sigorta yapılması ve çalışma koşullarının sağlıklı ve güvenceli hale getirilmesi,

*Göçmen ve mülteci kadınlara yönelik, ırkçılık ve cinsiyetçilik temelinde yükselen nefret söylemi ve saldırılarının son bulması,

*Cenevre Sözleşmesi’ndeki coğrafi çekincenin kaldırılması, göçmenlerin bu çekince nedeniyle yaşadıkları mağduriyeti giderecek adımların ivedilikle atılması için başta göçmen ve mültecilerin öz örgütleri olmak üzere, kadın, çocuk ve LGBTİ+ örgütleri ile ortak çalışmalar yürütür; kadın göçmen ve mültecilerin eşitlik ve özgürlük mücadelesini kendi mücadele programının ayrılmaz bir parçası olarak görür. Bu mücadeleyi yürütürken, sorunun çok katmanlı ve karmaşık yapısının anlaşılması, bilince çıkartılması ve buna uygun politikaların geliştirilmesi için çalıştay, panel, seminer gibi etkinlikler düzenleyerek tartışma ve etkileşim zeminlerini geliştirir.

Enternasyonal kadın dayanışma ağı

*Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi; dünyada kadınların öncülüğünde gelişen tüm direniş hareketlerinin birbiriyle iletişim halinde olması, bir araya gelme koşullarının yaratılmasıyla enternasyonal bir dayanışma ağı kurulması yönünde çalışma başlatmayı karar altına alır.

Örgütlenme

 *Konferansımız, erkek egemenliğine karşı mücadelenin partimizin genel mücadele hattının bir parçası olması amacıyla kadın meclisleri olarak örgütlenmeyi karar altına alır. Bu kadın meclisleri aynı zamanda parti içindeki erkek egemenliğine karşı dayanışma örgütlenmeleri olmanın yanı sıra eşit temsil ilkemizin güçlendirilmesi için de faaliyet gösterir. Eş başkanlık ve eşit temsiliyet ilkesini partinin tüm organlarında uygular.

Konferansımız, kadınların her alanda özgün ve özerk örgütlenme ilkesine dayanarak partimizde merkez, il ve ilçelerde Kadın Meclisi olarak özgün ve özerk örgütlenmeyi karar altına almıştır. Kadın meclislerinin kurulması ve güçlü bir şekilde örgütlendirilmesi için etkin bir faaliyet yürütmeyi önüne hedef olarak koymuştur.

 Bu bağlamda,

*Kadın Meclisimiz oluşturacağı iç yönetmelikle kendi çalışma esaslarını, organlarını ve komisyonlarını belirler.

*Kadın Meclisimizin aldığı kararlar tüm parti karar organlarını ve kurullarını doğrudan bağlar.

*Yerel siyasete öncelik veren; merkez-yerel ilişkisini demokratik ve katılımcı şekilde kuran; birbirini güçlendirerek yürümeyi esas alan kadın siyaset tarzını kalıcılaştırmayı hedefler.

*Yerel kadın meclislerimiz, merkezden karar bekleyen değil, yerelin özgünlüğünü temel alan, kendi gündemlerini oluşturup bunun mücadelesini yükselten, sorun alanları arasında hiyerarşi kurmadan tüm farklılıklarıyla kadınlarla buluşmayı hedefler.

*Kadın Meclisimiz, genç kadınların örgütlenmesini sadece Gençlik Meclisi’nin sorumluluğu olarak ele almaz. Örgütlü olduğu her yerde, genç kadınların örgütlenmesini destekler.

*Kadın Meclisimiz, HDK Kadın Meclisi ile koordineli çalışmayı esas alır. Yeşil Sol Kadın Meclisi olarak mahalle düzeyinde komisyonlarını kurar ve HDK Kadın Meclisleri içerisinde bu komisyonlar ile yer alarak örgütlenme çalışmasını yürütür.

*Yeşil Sol Kadın Meclisi, HDK Kadın Meclisinin yürüteceği tüm çalışmalarda aktif sorumluluk üstlenir,

*Kendi dışındaki kadın örgütleri ve feminist örgütlerle eşitlikçi ve dayanışmacı bir ilişki ile birlikte mücadele etmeyi esas alır.

Kadın bütçesi

Yeşil Sol Kadın Meclisleri, Partimizin özgün-özerk örgütlenmesidir. Bu nedenle, Genel Merkez, il, ilçe ve mahalle komisyonlarının bütçelerinden özgün kadın çalışmaları için yüzde 20 pay ayrılır. Genel Merkez, il, ilçe ve mahalle komisyonlarında saymanlık çalışması ‘Eş Saymanlık’ olarak yürütülür. Bu kararla ilgili olarak denetimden, ilgili yapılarımızın eş düzeydeki kadın yapısı sorumludur.

Kadın parti okulu

Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi; kadın kimliği, emeği, bedeni, iradesi ve mücadelesini bir bütün olarak hedefe koyan faşist rejimin cinsiyetçi saldırganlığının arttığı koşullarda; hayatlarımızı ve kazanımlarımızı savunmayı, kadın özgürlükçü paradigmamızı güncel mücadelemizin rehberi kılmayı, kadın iradesi ve dayanışmasını örgütlemeyi, kadın bilincimizi yükseltmeyi hedefleyen eğitim çalışmalarını her düzeyde öncelikli bir gündem olarak ele alır.

Bu çerçevede;

*Genel merkezden, il, ilçe örgütlerimize kadar her düzeyde siyasette rol alan kadınların erkek egemenliğinin çok yönlü saldırılarına karşı (güncellenen cinsiyetçi politikaların, kadın düşmanlığının yeni ve inceltilmiş biçimlerinin, erkek ve özel savaş gerçekliğinin, kadına yönelik şiddet ve katliamların artmasının, kadın yoksulluğunun vb. ideolojik ve politik olarak okumasını yapacak düzeyde) kadın bilincini edineceği bir parti içi eğitim faaliyetini sistemli hale getirmeyi,

*Yine genel merkezden ve parti meclis grubumuzdan başlamak üzere en yerel örgütsel birimimize kadar tüm parti kurullarını, çalışanlarını ve üyelerini kapsayan, özellikle erkek üyeleri ve karma kurulları içeren toplumsal cinsiyet eşitliğine dair farkındalığı artıracak bir eğitim faaliyetini planlamayı,

*Örgütlü olduğumuz her yerde parti binalarına hapsolmadan, kadınların yaşadıklarına cevap olacak tarzda, sade ve anlaşılır eğitim çalışmalarını yaygınlaştırmayı, karar altına alır.

Kadın ve yerel yönetimler

*Yerel yönetimlerin her kademesinde eş başkanlık ve eşit temsil sisteminin uygulanmasına, uygulamada yaşanan eksikliklerin aşılması ve ihlallerin giderilmesine ilişkin çalışmalar yürütmeyi,

*Kadına, cinsiyet kimliklerine yönelik her türlü erkek şiddetinin önlenmesinde yerel yönetimlerin yükümlülüklerini, vaatlerini takip etmek ve bu alanda ihtiyaç duyulan mekanizmaların oluşturulması için kadın dinamikleriyle ortak yerel mücadele ağları geliştirmeyi,

*Yerel yönetimlerdeki kadın komisyonlarının/meclislerinin, seçilmişlerinin kadına yönelik erkek şiddetinin önlenmesi amacıyla kentlerde kurulan ağlara dahil olmalarını, aktif görev üstlenmelerini sağlamayı,

*Yerel Yönetimler Akademisine bağlı olarak, akademi öncesi yaygın ön eğitimleri gerçekleştirmek için yerel yönetimler kadın politikaları okulu kurmayı,

*Kayyımların kadın mücadelesine yönelik tahribatlarına karşı gündem oluşturmayı, eş başkanlık sistemimize yönelik saldırılara karşı mücadelede kayyım rejimine ve yargı şiddetine karşı mücadeleyi yükseltmeyi karar altına alır.

 Depremle yıkılanları kadın dayanışmasıyla yeniden inşa edeceğiz

*6 Şubat depreminin etkilediği bölgelerde yaşayan kadınların yaşadığı sorunları sürekli gündemde tutarak, sorunların aşılması yönünde dayanışmayı ve mücadeleyi örgütler,

*Deprem bölgesinde yaşayan kadınların barınmadan, sağlığa, güvenlikten, bakım hizmetlerine vb. yaşadıkları pek çok sorun alanıyla ilgili paneller, kadın buluşmaları, çeşitli eylem etkinlikler ve kampanyalar düzenler,

*Olası depremler ve afetler sonrasında kadınların karşı karşıya kalacağı sorunları tespit etmek, yaşanan sorunların dayanışma içinde ve örgütlü bir şekilde aşılabilmesini sağlamak amacıyla kadın meclisimiz her düzeyde özgün komisyonlarını oluşturur, Yerellerde partili partisiz tüm kadınlarla birlikte doğal afetlere karşı ortak çalışma zeminleri oluşturmak için harekete geçer.

Kadın ve anadili

*Anadillerin konuşulması, yaygınlaştırılması ve yaşatılmasını devletlerin tekeline almasını reddeder. Halkların anadillerini özgürce ve yaşamın her alanında kullanılmasını esas alır.

*Anadili kadın özgürlük mücadelesinin en önemli araçlarından biri olarak görür.

*Eğitim, kamusal alan ve bireysel seçime dayalı diğer tüm faaliyet alanlarında kadınların önüne çıkarılan en büyük engellerden birinin anadili olduğunu kabul eder. Bu durumla mücadeleyi asimilasyona karşı mücadelede önemli bir araç olarak görür.

*Tüm anadillerin eşit ve birinin diğerinden daha ayrıcalıklı olmadığını ve tüm toplulukların nüfus ve yerleşim farklılığı gözetilmeden kendi dilini yaşatma, kullanma, yayma ve zenginleştirmesine hak temelli bir perspektifle yaklaşılmasını ifade eder.

*Bilinmedik bir dil, tanımlanamayan bir dil gibi ifadeleri nefret suçu olarak ifade eder ve toplum genelinde çok da karşılık görmeyen bu suçun teşhir edilerek önüne geçilmesi için

*Kadının iş yaşamında, sosyal ortamlarda hatta zaman zaman kendi çocuğuyla iletişiminde kendini özgür bir birey olarak ifade etmesi ve özgüven duygusunun dil üzerinden tahrip edilmeyeceği politikaların geliştirilmesini, karar altına alır.”