HESNA MIHEMED

Şehba - Efrin Bölgesi Türkiye tarafından işgal edilmesinin ardından istatistikler bölgede hak ihlallerinin arttığını gösteriyor. Türkiye’nin eylemleri ile demografik değişim yaratmak istediği belirtilirken Efrin’in kimliksizleştirilmeye çalışıldığı kaydediliyor. Avukat Roşin Hido, Türkiye’nin Efrin'de uyguladığı hak ihlallerini ajansımıza anlattı.

“Demografik değişim yapılıyor”

Efrin işgal edildiğinden beri Türkiye ve ona bağlı güçlerin hak ihlallerini aralıksız devam ettirdiğini söyleyen Roşin Hido, Türkiye’nin ayrıca  bütün uluslararası yasaları çiğnediğini ve eylemlerini korkusuzca gerçekleştiğini belirtti. Özellikle Türkiye’nin Efrin Bölgesi’nde cinayetten insan kaçırmaya, fidye, işkence ve tecavüz gibi birçok insanlık dışı uygulamalar yaptığını sözlerine ekleyen Roşin Hido, “Türk devleti Efrin'in doğası ve dağlarına da zarar veriyor. Tarlalar yakılıyor, ağaçlar kesiliyor. Ayrıca asıl nüfus göç ettirilip, yerlerine başka bölgelerden insanlar yerleştirilerek demografik değişim yapılmak isteniyor.  Erdoğan ve çeteleri bundan dolayı yargılanmalıdır” diye konuştu.

“Altı ayda Efrin işgal edildi”

Efrin-Suriye İnsan Hakları Örgütü'nün altı aylık raporuna göre birçok hak ihlali tespit edildiğini dile getiren Roşin Hido, bu ihlalleri şöyle açıkladı:

“Son altı ayda 30'u kadın 347'den fazla kişi kaçırıldı. Aynı zamanda 18 kişi öldürüldü. Birçok kadın baskılara dayanamayarak intihar etti. Buda Türk devletinin özellikle kadınlar üzerinde baskı uyguladığını gösteriyor. Zeytin ağaçları da dahil olmak üzere 8 bin 500'den fazla ağaç kesildi. 300'den fazla ağaç yakıldı, onlarca hektar arazi yakıldı. İşgal altındaki bölgelerde yerleşim yerlerinin kapatılması devam ediyor. Ayrıca yeni yerleşim birimlerinin inşası da Xelici,  Kiwêtî , Filistînî dernekleri ve Türk devletinin derneği olan Afad tarafından yapılıyor.”

“Kültürel soykırım uygulanıyor”

Demografik değişimle birlikte kültürel soykırımın da devam ettiğini söyleyen Roşin Hido,  "Efrin'de yapılan demografik değişimin yanında kültürel soykırım da devam ediyor. Kürtçe yerine Türkçe öğrenme dayatması yapılıyor. Kürtçe sokak isimleri değiştiriliyor.  Aynı zamanda bölge talan ediliyor ve kültürel değerler satılıyor. Hatta Kürt geleneksel kıyafetlerin giyimi yasaklanmış. Efrin’de en çok zorluk çeken kadınlar oluyor. Efrin öz yönetim çatısı altındayken kadınlar özgürlüklerine kavuşmuş ve kendilerini ifade ediyorlardı. Şimdi Efrin'de kadınlar hapsediliyor. Bu da kadınları intihara sürüklüyor” şeklinde konuştu.

“Uluslararası toplum bu işgalden sorumludur"

Efrin'de meydana gelen ihlallerden uluslararası toplumu sorumlu tutan Roşin Hido sözlerini şöyle tamamladı: "Türk devleti ve ona bağlı çetelerin Efrin’de uyguladığı hak ihlallerinden uluslararası toplum ve dünyada bulunan insan hakları kuruluşları sorumludur. Aynı zamanda Kızılhaç sorumluluğunu üstlenerek, sivillere sahip çıkmalıdır. Tüm uluslararası  kuruluşlara çağrımız bu ihlalleri durdurmaları ve   görevlerinin gereğini yerine getirmeleridir."