Tunus İstanbul Sözleşmesi’ni imzalamaya hazırlanıyor; kaygılar da var

Tunus’un İstanbul Sözleşmesi’ne taraf olmak için adım atan ilk Arap ülkesi olduğuna dikkat çeken Tunus eski Kadın Bakanı Neziha Labidi, “Ülkemin bu uluslararası anlaşmaya katılma kararının arkasında durmaktan gurur duyduğumu belirtmek istiyorum. Tunuslu kadınların önünde önemli bir sınav duruyor şimdi. Kadınlar hem diplomatik olarak hem hak savunuculuğunda ve hem de demokratik anlamda bu sınavı en iyi şekilde vermek zorunda” derken, Türkiye’deki gibi anlaşmaya olumsuz yaklaşılması ve sağcı oylarla meclisten geçmemesinden de kaygı duyduklarını söyledi.

Tunus’un İstanbul Sözleşmesi’ne taraf olmak için adım atan ilk Arap ülkesi olduğuna dikkat çeken Tunus eski Kadın Bakanı Neziha Labidi, “Ülkemin bu uluslararası anlaşmaya katılma kararının arkasında durmaktan gurur duyduğumu belirtmek istiyorum. Tunuslu kadınların önünde önemli bir sınav duruyor şimdi. Kadınlar hem diplomatik olarak hem hak savunuculuğunda ve hem de demokratik anlamda bu sınavı en iyi şekilde vermek zorunda” derken, Türkiye’deki gibi anlaşmaya olumsuz yaklaşılması ve sağcı oylarla meclisten geçmemesinden de kaygı duyduklarını söyledi.

ZIHÛR EL-MEŞREQÎ

Tunus - 1 Ağustos 2014 tarihinde 11 ülkede yürürlüğe giren ve günümüzde farklı zamanlarda 34 farklı ülkenin altına imza attığı İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe girdiğinde ilk imzacıları arasında Türkiye olmuş ve ilk çekilen ülke de yine Türkiye olmuştu. Sözleşmeyi imzalamak üzere hazırlıklarını sürdüren Tunus sırada… Ülke, üyelik kurallarının tamamlanmasının ardından “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinen sözleşme için taslak üyeliğini parlamentoya sunarken, ülkenin görevdeki Kadın Bakanı İman Hoemel, Tunus adına 19 Mayıs tarihinde sözleşmenin Halk Temsilcileri Meclisi’nin onayına sunulduğunu açıklamıştı. Bakan İman Hoemel, kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için birlikte çalışmanın önemli olduğuna vurgu yapmış ve anlaşmanın önemini anlamak için gençlerin, medyanın, eğitim kurumlarının ve özel sektörün önleme ve uyarı tedbirlerine katılımının önemini vurgulamıştı.

“Tunus sözleşmeye katılan ilk Arap ülkesi”

Konu hakkında ajansımıza konuşan Tunus eski Kadın Bakanı Neziha Labidi, hem İstanbul Sözleşmesi’nin önemi hakkında hem de Tunus’ta nasıl karşılanacağı konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Neziha Labidi, 2016-2020 tarihleri arasında Tunus’ta Kadın Bakanlığı görevini yürütürken, bakanlığı süresince kadına yönelik şiddete karşı çok sayıda yasanın çıkarılmasını sağladı. Bunlardan en çok dikkat çekeni ise cinsel saldırı mağduru kadınların tecavüz failleri ile evlenmelerinin ortadan kaldırılması üzerine olan Tunus Ceza Mahkemesi’nin 227’nci maddesi olmuştu.  Neziha Labidi, Tunus’un İstanbul Sözleşmesi’ne katılan ilk Arap ülkesi olduğunun altını çizerek, sözleşmenin kadın haklarının korunmasında önemli bir konuma sahip olduğunu vurguladı.

“Tunuslu kadınların önünde önemli bir sınav”

Sözleşmenin yasal sorumlulukların yanı sıra eğitim, veri toplama ve destek hizmetleri gibi kapsayıcı bir içeriğe sahip olduğunu belirten Neziha Labidi, “Ülkemin bu uluslararası anlaşmaya katılma kararının arkasında durmaktan gurur duyduğumu belirtmek istiyorum. Tunuslu kadınların önünde önemli bir sınav duruyor şimdi. Kadınlar hem diplomatik olarak hem hak savunuculuğunda ve hem de demokratik anlamda bu sınavı en iyi şekilde vermek zorunda.”

“Tunus’ta çocuk yaşta evlendirme oranı yüksek”

Meclisteki sağ oylardan kaynaklı İstanbul Sözleşmesi’nin geçememesinden duyduğu kaygıyı da paylaşan Neziha Labidi, sözleşmenin Meclis’ten geçmesinin önemli bir sınav ve önemli bir demokrasi adımı olacağını düşündüğünü belirtti.  Tunus’taki çocuk yaşta evlendirmelerin sayısal oranlarının yüksek olduğuna dikkat çeken Neziha Labidi, sözleşme ile bu oranın kısa zamanda düşürebileceğine inandığını da kaydediyor.

“Kadınlara sözleşmeye taraf olunmasını istiyor”

Neziha Labidi, "Tunus uluslararası anlaşmalara uyacak ve bu anlaşma ile biz kadınlar uluslararası, diplomatik ve ekonomik olarak katılma gücüne sahip olacağız. İnsan hakları konusunda uzmanlaşmış ve kadınları koruyan bir ülke olarak Tunus'un yeniden canlanmasına yardımcı olacak bir sözleşme. Parlamentodaki sağcı güçlerin, Türkiye’deki gibi eşcinselliği bahane ederek ret oyu kullanması yaklaşımını bekliyoruz, ancak bu onların korkularıdır, kadınlar sözleşmeye taraf olunmasını istiyor” ifadelerinde bulundu.

Tunus'un Şubat 2020'de “Çocukların Cinsel Sömürü ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”ne Avrupa ülkelerinden sonra ilk katılan ülke olduklarını hatırlatan Neziha Labidi, İstanbul Sözleşmesi’nin de bu anlamda ülke için önemli olduğunu kaydetti.